Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
296 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Anlamlar dünyası, hatalar dünyasıdır.
Alfred Adler
Alfred Adler
bireysel psikoloji kuramının kurucusudur. Adler’e göre her insanın dikkate alması gereken 3 koşul vardır. 1.Yaşam alanımızın bize sunduğu sınırlamalar ve imkanlar dahilinde gelişme göstermek zorundayız. 2.İnsan ırkının tek mensubu olmamamızdan dolayı diğer insanlarla işbirliği ve uyum içerisinde yaşamalıyız. 3.İnsanlar iki cins olarak
Yaşamın Anlam ve Amacı
Yaşamın Anlam ve AmacıAlfred Adler · Olimpos Yayınları · 20211,509 okunma
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Reklam
Erkekler her daim kadınların şefkatine hayran kalırdı, kadınlar da erkekle­rin korumacılığında huzur bulurdu. Çünkü içimizdeki çocuklar ancak böyle anlarda kendilerini güvende hissederdi. Erkek onu bir anne kadar sevecek kadını, kadın ise onu bir baba gibi kollayabilecek adamı isterdi. Ne de olsa insanlar en çok bu iki noktadan yaralanır ve yine en çok bu iki noktadan onarılma ihtiyacı duyardı.
Sayfa 358
Erkekler her daim kadınların şefkatine hayran kalırdı, kadınlar da erkeklerin korumacılığında huzur bulurdu. Çünkü içimizdeki çocuklar ancak böyle anlarda kendilerini güvende hissederdi. Erkek onu bir anne kadar sevecek kadını, kadın ise onu bir baba gibi kollayabilecek adamı isterdi. Ne de olsa insanlar en çok bu iki noktadan yaralanır ve yine en çok bu iki noktadan onarılma ihtiyacı duyardı.
Sayfa 358 - Pukka Yayınları
Bu tür sözler sadece erkek çocuklarına söylenmiyor tabii, kız çocuklarına, "yarın evlenirsin, kocanın annesine 'anne', babasına 'baba' dersin, bizleri unutursun" deniyor. Bu ortamlarda yetişen iki kişi evlenince, birbirlerini sevmeye, birbirlerine önem vermeye direniyorlar ya da birbirlerini sevince, "anne ve babalarına karşı suç işlemiş" duygusuna kapılıyorlar. Ömrü boyu bu duygulardan kurtulamamış, bu nedenle karısı ya da kocasıyla bir yabancı gibi ilişkisini sürdürmüş çok insan tanıdım.
Kendinden yaşça büyük, fazla okumuş, erkek olduğu için daha çok şeyler görmüş bir insan nasıl olur da bir çocuk kadar düşüncesiz şeyler yapar ve bu yüzden nihayet başka bir insanın feda edilmesine meydan verir?
Reklam
Kadın gücü, karşıt kutbu olan erkek gücüyle karıştırılmamalıdır.
Sayfa 39 - Doğan KitapKitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
·
61 günde okudu
Herkes dönüp dolaşıp bir kez daha okumalı bu kitabı
Birinci okumamın üzerinden yıllar geçtikten sonra bir kez daha okumak istedim . İlk okumamda ne kadar da romantize etmişim kendi içimde . Şimdi çok başka duygular içindeyim . İlk okumamda otobiyografik bir kitap olduğunu da bilmiyordum . Ama yine ben o yönlere bakmadım . Macide karakterine üzüldüm resmen bu kadar saf duygularla birini sevmek ve her şeyi iyiye yormak ne kadar uzak bu çağa . Ömer'in de bir o kadar korkak bir erkek olması . Bir kadını tutup elinden evleniyorsan , böyle aşk nameleri diziyorsan bu kadar kötü niyet beklenemezsin . Neredeyse düşman olacak seviyeye gelemezsin . Nihat da ayrı bir saf . Bunlar gerçek dünya da var olacak insanlar mi gercekten . Bir kadın beş parasız halinde yanındaysa ondan kötü niyet beklemem ayıptır .... Otuzlarımın ortalarında bir kez daha okumam gerek diye düşünüyorum bu kez nasıl duygular içinde olacağım merak ediyorum . Sabahattin Ali iyi ki var olmuş .
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,4bin okunma
Bu erkekler de ne istediğini bilmiyor
Kadını yaratmış ve onu erkeğe sunmuş. Üç gün sonra erkek, Tanrı'ya gelip söyle demiş: "Bana verdiğin bu kadın durmadan konuşuyor, beni hiç rahat bırakmıyor, sürekli ilgi istiyor. bütün vaktimi alıyor, her şeye ağlıyor, hiçbir iş de yapmıyor. Onu geri almanı istiyorum." Tanrı bunun üzerine kadını geri almış. Ama çok geçmeden erkek geri gelmiş ve demiş ki: "O şarkı söyleyip dans ederdi, göz ucuyla beni izlerdi, oyun oynamayı çok severdi, korktuğunda bana sarılırdı, gülüşü müzik gibiydi, onu seyretmek çok hoştu. Onu bana geri ver." Böylece Tanrı kadını erkeğe geri vermiş. Ama üç gün sonra erkek yine kadını geri getirmiş ve Tanrı'dan onu almasını istemiş. "Olmaz" demiş Tanrı "Ne onunla ne de onsuz yaşıyorsun. Elinden geldiği kadar idare etmeye bak."
Sayfa 21 - Doğan KitapKitabı okudu
Erkek çocuk, doğumundan itibaren bir şiddet duygusu içinde yetişir ve bundan büyük ölçüde anneler sorumludur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.