"Ne kadar yakınınız olursa olsun, bir başkasının içinden geçenler daima bir meçhul olarak kalacaktır. Bir yastıkta uyuyanlar bile birbirlerinin rüyalarını bilmezler."
Yürüyorlar yalnız gecede, karanlıkta yitik,
Dis'in boş evleri, hayaletler krallığı içinden.
Nasıl güvenilmez ay ışığı altında göğü kaplayanda gölgelerle İuppiter, renkleri solduranda kara gece,
yürünürse ormanda, öyle yürüyorlardı.
İnsan hangi yola çıkıyorsa çıksın, başlangıç noktası kendisi olmalıdır.
İnsanın kendi içinden başlamayan herhangi bir girişim ve değişim çabası başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
İVAN İLYİÇ'İN ÖLÜMÜ -ÖZET-
Kitap 83 sayfadan oluşuyor.
Ivan İlyiç'in cenaze haberinin dostlarına ulaşması ve cenazenin gerçekleştirilmesi ile başlıyor kitap nokta cenazede İvan'nın küçük oğlu hariç kimse göz yaşı dökmüyor. Dostları bir an için ölümün onların başına da gelebileceğini düşünse de bunu sadece ona ait olduğunu
Dedim ya, yorgunum.Çok yorgunum.Çok uzak yollardan yürüyerek geldim ben.Peki ya sen?Sen de benim kadar yorgun musun?
Bende yorgunum.Ben de çok uzak yollardan yürüyerek geldim.Ama benim bütün geçmişim sen bir nazar edersen aklanır, çünkü senin gözlerinde bir cennet bakışı var.Bunca yolu yürürken yaşımın üstünde büyüdüm ben.Mahşerlerin içinden geçtim.Sandım ki öldümde cehennemdeyim ama ne zaman öldüğümü bilemedim.Böyle bir yorgunluğu ancak benzer yolları yürümüş olan anlar.
Bir insan gördüm, diye geçirdi içinden Siddhartha, bir tek insan gördüm şimdiye kadar önünde gözlerimi yere indirmeden duramadığım. Bundan böyle kimsenin önünde gözlerimi yere indirmeye niyetim yok, kimsenin. Bu insanın öğretisi beni kendine çekemediğine göre, başka hiçbir öğreti bunu yapamayacaktır.