Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazar; Greve Meydanı'nda gerçekleştirilen bir idam sahnesinden etkilenerek bu romanı yazmıştır. İdamın toplum ve birey üzerinde yarattığı etkiyi büyük bir ustalıkla anlatarak protesto ederken aynı zamanda idamını bekleyen, mahkum bir adamın düşünce ve duygularını da kaleme alarak "zihinsel otopsi" şeklinde anlatması da romana farklı bir özellik kazandırmıştır.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Fark Yayınları · 2019120,7bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai'nin birbirine uzak zamanlarda kaleme aldığı üç öyküyü bir araya getiren Koş Melos! yazarın farklı yönlerini okura sunuyor. Kitaba ismini veren "Koş Melos!" öyküsünde zalim Kral Dionysus, Melos'u haksız bir şekilde idama mahkum eder. Kız kardeşinin düğününe gitmek için kraldan izin alan dürüst Melos üç gün içinde dönmeyi başaramazsa dostu Selinintius idam edilecektir. "Günün İlk Işıkları"nda alkolik bir aile babası, eşi ve iki çocuğuyla birlikte Amerikan bombardımanından kurtulmaya ve yeni bir hayat kurmaya çalışır. Son öykü "Villon'un Karısı"nda ise borç içindeki bir yazar ile eşi İkinci Dünya Savaşı sırasında gündelik yaşamlarını sürdürme mücadelesi verirler.
Koş Melos!
Koş Melos!Osamu Dazai · İthaki Yayınları · 20231,048 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Aramıza duvar ördüysem tuğlasını sen verdin!"
Sizi tanımlayan tek şey: Emek. Herhangi bir şeyin güzel ya da çirkin olmasına gerek yok. Karşılıklı tüm ilişkiler emek ister. Emeğin bittiği yerde ihanet başlar. Aşk üçgeninde, üçgenin bir noktası idam sehpası diğer noktası da idam ipidir. Siz birini diğerine ulaşmak için basamak olarak kullanırsınız. Ama biri ayaklarınızın altından iskemleyi
Uyanış
UyanışKate Chopin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,037 okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Suçu her ne olursa olsun bir insanın canını alma yetkisinin sadece tanrıya ait olduğunu anlatan bu eser, halkın; giyotine giden bir mahkumu coşkulu nidalarla ve tezahüratlarla can verişini zevkle izlemesi, tanrının bizlere bahşettiği insanlık, vicdan ve empati duygusunun önemini bir kez daha hatırlatmış oldu. Kesinlikle okumalısınız :)
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir İdam Mahmkûmunun Son Günü Victor Hugo'nun Fransız adaletinin 19. Yüzyılda ne durumda olduğunu açık ve ağır bir şekilde eleştirir. Kısa bir tiyatro metni ile başlayan kitap, dönemin halkının idam cezasını ne derece normalleştirmiş olmasından yakınır. Mahkumun son sözlerinin, duygularının, aklının içinden geçirmekte olduğu düşüncelerin tiksinti verici olduğunun dile getirirler. İdam gününe bir hafta kala son anlarını yazmaya karar veren karakter geçmişi ve başına gelenleri son anına kadar yazar.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
Hugo, mahkumun iç dünyasını olağanüstü bir incelikle betimler ve onun geçmişiyle olan hesaplaşmasını derinlemesine işler. Mahkumun son gününde yaşadığı çaresizlik, pişmanlık ve umutsuzluk, okuyucuya dokunaklı bir duygu seli yaşatır. Aynı zamanda, mahkumun içindeki direniş ve umut ateşi, onun son nefesine kadar sönmez. Eser, insanın adalet arayışı ve özgürlük hasreti üzerine derinlemesine düşündürür. Hugo'nun dilindeki güçlü anlatım, okuyucuyu hikayenin içine çeker ve onun duygusal bir yolculuğa çıkmasını sağlar. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, insanın en kırılgan anlarını ve içsel çatışmalarını gözler önüne sererken, aynı zamanda umudun ve insanın direnişinin gücünü de vurgular.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Böyle bir kitabı okumama gerek var mıydı bilmiyorum.. İlerledikçe şimdi bir şey olacak heralde, şimdi bir şey olacak heralde diyerek okudum ama kitap beklentilerimin çok daha aşağısında bir son verdi hikâyeye. Benim kitaptan aldığım çıkarım; bir adamın(Meursault'un) çocuk yaşta babasız kalması ve ilerleyen yaşlarda da annesiz kalmasının verdiği duygu eksikliğinin yaşamına olan yansımaları var. Ancak bu kadar iyileştirebiliyor&iyimser yaklaşabiliyorum.. Hiç kimseye sevgi besleyemeyen ve her şeyi yalnızca bir ihtiyaç gibi kullanıp kenara atan bir Meursault. Ve daha sonra da bir cinayetin zanlısı hâline gelen bir Meursault. Hiçbir cinayetin gerekliliği yada savunması olmaz ama Meursault'un gerçekten bu cinayeti işlemesini gerektirecek sebebi yoktu. Duygularını aldırmış(annesine dahi sevgi besleyemeyen), hiçbir inanca sahip olmayan, temel ihtiyaçlarını giderip daha sonra işe giden ve evine gelip uyuyan dümdüz bir adam. Kitabın sonunda da idam kararı veriliyor ve bitiyor. Okumalı mısınız? Bence zaman kaybı. Benim sonuna kadar okumamın sebebi; güzel bir ders alacak diye bekledim yada mahkeme davalarının ardından bir şeyler değişecek hayatında heralde dedim ama yok. Ne Meursault değişti nede anlatımın seyri değişti. Anlatım da bir hâyli bana sıkıcı geldi bilmiyorum. Söyleyeceklerim bu kadar, herkese keyifli okumalar dilerim. Tüm okurlara selâm olsun
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Rastgele bir blogger hesabında görerek kitabı okumaya başladım. Elbette öncesinden bı araştırma yaptım ancak kitabın bu kafat ağır olacağını düşünmemiştim doğrusu. Kadın .. Gerçekten kadın nedir ? Hangi anlamları içinde barındırır. Belli bi kesim sayfalarca yazar saatlerce konuşur bu konuda. Peki ya bu belli kısmın dışında kalanlar ? Neden kadın
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,5bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine Alexandere Dumas ve yine efsane ... Aşkın , azmin ,tutkunun , hırsın , dürüstlüğün , kayıtsız bağlılığın enfes buluşması ... Tüm bu buluşmalar Hollanda da düzenlenecek olacak siyah lale yarışması ile başlıyor. Öyle bir siyah lale düşünün ki üzerinde tek bir leke olmayan , umut ve inançla el değiştiren ve yine dönüp dolaşıp aynı ele gelen ... 17. yüzyılda Hollanda'da Cornelis Van Barle büyük bir tutkuyla kendini lale yetiştiriciliğine adar.Kıskanç komşusu Isaac Boxtel'in göz hapsine girmiştir bile çoktan. Zira Siyah Lale hem 100 bin florinlik ödül hem de adının ünlenmesi demekti. Cornelis'in bir zarf neticesinde hapse girmesi orada aynı zamanda Rosa' ya aşk duyması ve idama kadar giden serüven adeta bir film izliyormuş gibi anlatılır. Aşkı Rosa sayesinde haksız yere hapisten ve idam edilmekten kurtulan Cornelis aynı gün hem aşkına , hem özgürlüğüne , hem lalesine kavuşur. Siyah Lale' ye şu isim verilir tulipa nigra Rosa Barlensis .. Rosa'nın ve Cornelis'in isimlerinin birleşimi... Ve kitap şu cümle ile biter ; " Bazen insan kendisinde çok mutluyum deme hakkını asla bulamayacak kadar çok acı çeker..." Efsane bir başyapıt . Okuyun , okutturun . Okurlarına şimdiden keyifli okumalar :)
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114bin okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bir gün bir tesadüf eseri, belki de 100. kez Tuncay kurtiz'in sesinden "oysa herkes öldürür sevdiğini" ile başlayan şiiri dinledim ve merak ettim bu şiir gerçekte kime ait diye... işte o zaman öğrendim ki bu şiir Oscar wilde'ın reading hapishanesi baladı isimli kitabından bir şiirmiş. kitabı hemen satın aldım tabii ve bugün
Reading Hapishanesi Baladı
Reading Hapishanesi BaladıOscar Wilde · Artshop Yayıncılık · 20163,907 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.