“Giyotin en acısız ölüm şekliymiş. Oysa bedensel acı, ruhsal acının yanında hiç kalır. Belki günü geldiğinde, zavallı bir insanın bu son sözleri, payına düşeni yapacaktır.”
Vasiyetnamemi yazdım. Neye yarar? Ben pahalıya mal olan bir mahkûmum vetüm mal varlığım masrafımı ancak karşılar. Giyotin çok lüksbir idam aracı. Geride bir anne, bir kadın ve bir çocuk bırakıyorum. Pembe yanakları, iri siyah gözleri, kestane rengi uzunsaçlarıyla çok sevimli, üç yaşında narin bir kız. Son gördüğümde iki yıl bir aylıktı. Böylece ölümümden sonra üç kadın oğulsuz, kocasız, ba-basız kalacak. Farklı türden üç öksüz; yasa açısından üç dul. Haklı olarak cezalandırıldığımı kabul ediyorum. Peki bumasumların suçu ne? Ne önemi var! Onurları lekeleniyor,felakete sürükleniyorlar: Bunun adı adalet. Yaşlı zavallı annem beni endişelendirmiyor; altmış dörtyaşında, ölüm haberim onu öldürecek. Veya ayak tandı-rında hâlâ biraz sıcak külün kalacağı ana kadar birkaç gündaha yaşarsa hiçbir şey söylemeyecek. Karım da beni hiç endişelendirmiyor; zaten sağlığı şimdi-den kötü, sinirleri bozuk. O da ölecek. Tabii ki delirmezse. Delirmenin insanı yaşattığı söylenir;en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir; ölügibi uyunur.Ama kızım ,yavrum, şu anda gulen,oynayan ,şarkı söyleyen,hicbir şey düşünmeyen zavallı küçük marie'm,işte o beni kaygilandiriyor .
Sayfa 13 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rahibin sözlerinin aslında çoğunu anlamamıştım.. Sözleri tıpkı buzlu cama vuran yağmur damlaları gibi kayıp gitmişti..
Böylesine korkunç sözlerin o kırmızı ve temiz dudaklardan dökülmesi ürkütücüydü. Âdeta gülün üzerinde salyangozun sümük izi kalmıştı.
Baştan ayağa titreyip ürperirken onu bana getirsinler, beni kollarına, ayaklarının dibine atsınlar, o peder ağlar, birlikte ağlarız, o zaman sözleri anlamlı olur, ben de teselli olmuş olurum, kalbim onun kalbinde hafifler, o benim ruhumu alır ve ben de onun Tanrısını alırım.
Sayfa 122Kitabı okudu
90 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
(...) Tanrının hiç değilse bana acıyıp hiç değilse karşı çatıya ötsün diye bir kuş göndermesini diliyordum. Dileğimi yerine getirenin Tanrı mı, yoksa şeytan mı olduğunu bilemiyorum, ama neredeyse o anda penceremin altında bir kuşun değil, daha da iyisini, on beş yaşlarında bir genç kızın berrak, kadife sesini duydum. (...) Ağır ve baygın bir ezgiydi, adeta hüzünlü ve içler acısı bir güvercin kuğurdamasını andırıyordu: youtu.be/tXJf_wGW5SM (...) bütün bunların insanlığın daha önce duymadığı yumuşak ve uysal bir ses tonu ile söylenmesi!.. Böylesine korkunç sözlerin o kırmızı ve temiz dudaklardan dökülmesi ürkütücüydü. Adeta gülün üzerinde salyangozun sümük izi kalmıştı. (...) Ah! Bir hapishanede olmak ne büyük bir alçalma! Burada her şeyi kirleten bir zehir var. Burada her şey, on beş yaşında bir kızın şarkısı bile yozlaşıyor! Burada bulduğunuz bı kuşun kanadında çamur vardır; koparıp kokladiginiz güzel bir çiçek iğrenç kokular yayar.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122,3bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.