Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gençliğinde bir ideal için birlikte heyecanla kitap okuduğu kızla daha sonra evlenmek, babama göre en büyük mutluluktu. Bir başkasının mutluluğundan söz ederken babam bir keresinde anneme böyle demişti.
Sayfa 32
«Havaalanındaki kitapçıda Mutlu Ailelerin Prensibi adlı bir kitap gördüm. Tipik bir stok fotoğraf: sahilde omuzlarında bir erkek çocuğu taşıyan bir adam ve bir kız çocuğunun elinden tutan bir kadın. Dördü de gülümsüyor. Gülücükler besbelli fotoğrafçının talebi. Aralarında kan bağı olmadığı bariz.»
Sayfa 139
Reklam
«Kara delik: kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddetin gizemi.»
Sayfa 137
..ideal kadın imgelerine maruz kalmanın "kadınlarda ve kız çocuklarında depresyona, öz-saygı kaybına ve sağlıksız yeme alışkanlıklarına neden olduğu" ortaya çıkmıştır
Sayfa 40
«Sana bir şey söyleyeyim mi? Geçen akşam kaldırımda yürürken evinin salonunda Noel ağacı kuran bir kadın gördüm. Pencereden, baştan aşağıya görünüyordu. Tek başına çam ağacını renkli toplarla süsleyen bir kadın. O hayatı yaşamak, o kadın olmak istedim. Neden? Eşinin sabah evden çıktığını ve akşam döndüğünde salonda ışıldayan bir ağaç olduğunu hayal ettim. Birbirlerine günlerini anlatan iki insan, durmadan yanıp sönen renkli ampuller hayal ettim. Bizim gerçekliğimizden öylesine uzak ki. Bugün seninle beraber olmak istediğim bir hikâye gibi.»
Sayfa 128
"Her erkeğin adam gibi adam olması gerekiyor. Erkek, toplumun geliştirmesine izin vermediği ne varsa hepsini dişi tarafa yüklüyor. Benliğinin bu kısımlarını bilinçdışına itiyor. Bu da personanın karşısındaki oyuncu oluyor ve Jung'un anima dediği şeye dönüşüyorlar: erkek bilinçdışındaki dişi ideal. Aynı şekilde, kadın da bilinçdışında animusu taşıyor: kendindeki erkek taraf. O bir kadın ve toplum ona belli görevler veriyor. İçinde yaşamın eril haliyle ilişkilendirdiği ne varsa hepsi bastırılıp animusa itiliyor.."
Reklam
Her siyasal rejim ideal bir rol dağılımını esas alır: işçinin, patronun, yurttaşın, erkeğin ya da kadının rolleri. . . İdeal işçinin ya da kadının pozisyonu belirli bir mekaniğe, belirli bir sabitliğe daya­nır. İşçinin rolü bütün yaşam enerjisini organ-makine olarak sermaye birikimine nakletmektir. Mekaniği de kol ya da kafa gücüyle böyle ta-rif edilmiştir. İşçi bu rolü reddettiği andan itibaren kapitalist dağılımın belkemiğini oluşturan "işçi" ideası aşınmaya başlar. Sözgelimi, işçinin mekaniği emek gücünü değil emek gücünün reddini esas aldığında, işçi artık bir simülakrdır. İdeayla kurduğu benzerlik ve makbuliyet ilişkisine kısa devre yaptırmış, aynının rejimine fark unsurunu dahil etmiştir. Ya da Bakkhalarda, Medea'da veya Samantha ' da olduğu gibi kadın figürü, kendi mekaniğini erkeğe karşı konumu itibarıyla hane yaşamı içinde, söz dinleyen rolünü icra ettiği ölçüde ideayla kopya arasındaki ilişkiyi layıkıyla muhafaza ederken, bu mekaniğin dışınaa çıktığı anda düzeni yerle bir edecek canavarca bir unsuru sahneye sokar. Marx'ın proletar­yasının, Biko'nun zencisinin, Fanon'un lanetlilerinin, Federici'nin cadı­larının ya da Arendt'in vahşilerinin simülakrı çağrıştırması bundandır.
Gençliğinde bir ideal için birlikte heyecanla kitap okuduğu kızla daha sonra evlenmek, babama göre en büyük mutluluktu.
Sayfa 32 - ykyKitabı okudu
“Duyusal hazlar geçicidir. İlgi ve sevgi alışkanlık haline geldikçe sönmeye mahkûmdur.Arzularımızın nesnesini bir anlamda inşa eden imgelem, bu nesnenin kendisi elde edildiğinde arzusunu yitirir. Varoluşu kendisinden başka bir şeye dayanmayan Yüce Varlık dışında, ideal nesnelerden daha güzel bir şey yoktur.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.