416 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
(Spoiler) Bu yazarın okuğum ilk kitabıydı ama konusunu çok beğendim beni reading slumptan çıkardı diyebilirim. Birce çok tatlı enerjik bir karakter ona benzemesemde çok sevdim birceyi her duygusunu paylaştım. Çiçeği de çok sevdim narin bir kız hep kafamda görünüşünü rapunzele benzettim. Kızların en zor anlarında bile hep ellerinden tuttu ,onlar
Balkabağı ve Tarçın
Balkabağı ve TarçınBetül Güçlü · Ren Kitap · 0925 okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Türk Sağı - İnci Özkan Kerestecioğlu
Kitabın adında da anlaşılacağı üzere, Türk sağında; ideal kadın/erkek imgesi, komünist hareketlere bakışı, milliyetçilik algıları, kalkınma perspektifi, Kürt meselesine bakışı, Ayasofya gibi mimari sembolleri, kolektif hafıza taşıyan Gelibolu Yarımadası gibi kent-mekanları, devlet fetişizmi gibi, Türk sağının panoraması irdelenmiştir. Puan olarak 9/10 veriyorum. Siyasal bilimlerle ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim.
Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleri
Türk Sağı: Mitler, Fetişler, Düşman İmgeleriKolektif · İletişim Yayıncılık · 202015 okunma
Reklam
120 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kadınları modayla özgürleştiren isim: coco chanel
Coco Chanel, yaşamıyla ve kadınlara moda anlamında kazandırdığı özgürlükle beni çok etkilemiş bir isim. Bugün çoğu kadın için kabul edelim sütyen takmak, topuklu ayakkabı giymek, her daim makyajlı olmak gibi şeyler dahi rahatsızlık verici, can sıkıcıyken; bir zamanlar kadınlar uzun kabarık elbiseler, nefessiz bırakacak korseler, çiçek veya meyve sepeti gibi kocaman şapkalarla arzı endam etmek durumundaymışlar. Kendi adıma, şöyle bir düşünüyorum da.. kabus gibi. Bütün bunlar kadınları acizleştirecek araçlar gibi geliyor bana. Nitekim o kabarık elbiseler, şapkalar ve korselerle kadınların hareketleri kısıtlanıyordu. Chanel’in korsesini çıkarıp atışı da doğru dürüst at binmek istediği gün gerçekleşmiş. Ve kadınları Chanel modasıyla özgürleştirmiş. Kitaba dönecek olursam; aslında Wikipedia bilgilerinin genişletilmiş versiyonunun derli toplu ve bir bağlam çerçevesinde bize sunulmuş hali diyebilirim. 120 sayfa, küçük ebatlarda bir kitap. Ben sevdim çünkü doğru zamanda elime aldım. Evet, zihin dinlendirmek istediğiniz, akışa kapılmaya ihtiyaç duyduğunuz, zorlayacak şeyler okuyamayacağınız bir zaman için çok ideal bir seçim. Chanel ve moda dünyasıyla ilgili hiçbir bilginiz yoksa ve giriş yapmak istiyorsanız veya genel kültür bilginizi genişletmek istiyorsanız da çok uygun bir seçim. Öte yandan konuya zaten hakimseniz sizi sıkabilir. Doğru zamanda okuduğum ve doğru kişi olduğum için (modadan hiç anlamam) ben sevdim. Yayınevinin aynı biyografi serisindeki diğer kitaplarında da ilgimi çeken bir isme denk gelirsem muhtemelen yine alır okurum.
Coco Chanel Moda Geçer Stil Kalır
Coco Chanel Moda Geçer Stil KalırZeynep Tütüncü Güngör · Destek Yayınları · 2020197 okunma
154 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Dikkat Spoiler içerir
Shakespeare'in diğer bazı trajedileri ve tarihsel oyunları gibi Macbeth de kaynağını gerçek olaylarla söylenceyi aynı potada eriten Holinshed'in ünlü tarihinden alır. Holinshed Tarihi'nde güçsüz, hatta beceriksiz bir kral olduğu söylenen Duncan Shakespeare'in elinde Tanrı'nın kutsadığı ideal hükümdara dönüşür: Bir kralın
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,7bin okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
Kitap feminizm için başlangıç okuması için ideal. Feminizm tarihindeki önemli olayları, derine inmeden, kronolojik şekilde neden ve sonuçlarıyla ele alıyor. Ben, kitap içerisinden kendime birkaç derinlemesine okunacak noktayı işaretledim, böyle yol gösterici giriş kitaplarını seviyorum. "Kadın hakları, tıpkı insan hakları gibi, ihlal edildikleri birçok ülkede ve elde edilmiş kazanımların köktendincilik ile muhafazakar siyasi rejimlerin saldırısına uğradığı her yerde güncelliğini korumaktadır."
Feminizmler Tarihi
Feminizmler TarihiFlorence Rochefort · Sel Yayınları · 202094 okunma
198 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kadın olmak
"İnsanlar pardon,  bayanlar ikiye ayrılır: kadınlar ve kızlar." Kitab sanki, mənim yaşadığımız patriarxal düzən haqqındakı düşüncələrimdir. Mənə görə bir qadın üçün ideal motivasiya əsəridir. Əsərin bəzi səhnələrində gözlərim doldu, bəzi səhnələrində özümü tapdım. Biraz sərt dili olmasına rəğmən həyatdan bir əsər idi. Əslində fikirlərimlə çox üst-üstə düşürdü, sadəcə özümə bu düşüncənin təsdiqi üçün bir sübut, dəstək lazım idi. Bir münasibətin normal olması üçün hər iki tərəf bərabər olmalıdır. Həm maddi və mənəvi, həm də sosial və hüquqi... Evlilik düşünən hər bir fərd bu evliliyə nə vaxtsa asılı qalmamaq üçün hazır olmalıdır. Xüsusilə qadın. Öz işi, evi və hətta maşını, cəmiyyətdə yeri, sosial bir rolu, ona həyatda önəmli hiss etdirəcək bir dost əhatəsi olmalıdır. Əsərdə həm də övladına-qızına sevgi göstərməyən, sevgi göstərməkdən qaçan bir ata obrazı görürük: "Ben böyle... kaskatı... okşanmaya muhtaç... hiç neşelenmeyen... gülmeyen... ben, böyle kaskatı... biri bana sarılsa, biri saçımı okşasa deye bekleyen kediler gibi... Ah baba... babacığım..." Bu da cəmiyyətin ən böyük problemlərindən biridir. Sevgisiz, ata sevgisindən məhrum böyüyən qadınlar onlara eyni sevgisizliyi göstərəcək kişiləri alırlar həyatlarına. Və sevgisiz böyümüş qadınlar, sevgisiz böyüyəcək qadınlar sevgisiz böyüyəcək cəmiyyət deməkdir.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,5bin okunma
Reklam
865 öğeden 641 ile 650 arasındakiler gösteriliyor.