Önce duyularda var olmayan hiçbir şeyin bilinçte de var olamayacağını vurgulamıştır Aristoteles. Platon da diyebilirdi ki, önce idealar dünyasında var olmayan hiçbir şey doğada da var olamaz. Aristoteles Platon'un bu şekilde şeylerin sayısını iki katına çıkarmış olduğunu savunmuştur.
Sayfa 338Kitabı okudu
Platon'a göre en yüksek gerçek, akıl aracılığıyla düşündüğümüz şeydir. Aristoteles ise en yüksek derecedeki gerçeğin duyularla algılanan ya da duyumsanan şeyler olduğundan emindir. Platon etrafımızda, doğada gördüklerimizi idealar dünyasında -ve dolayısıyla insan ruhunda- var olanların yansımasından ibaret sayar.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
İnsan bir at görür ama mükemmel olmayan bir at. Bu ruhun bir zamanlar idealar dünyasında görmüş olduğu mükemmel atı belli belirsiz hatırlaması için yeterlidir. Böylece ruh asıl evini özlemeye başlar tabii. Platon bu özleme eros diyordu. Bu sözcüğün anlamı sevgidir. Yani ruh kendi asıl kökenine yönelik bir tür “aşk dolu özlem” hissetmeye başlar. Artık bedeni ve duyusal olan her şeyi yetersiz ve önemsiz saymaktadır. Sevginin kanatlarında idealar dünyasında ki “yuvasına” uçmak ister. Bedenin zindanından kaçıp kurtulmayı arzular.
Sayfa 103Kitabı okudu
Platon etrafımızda, doğada gördüklerimizi idealar dünyasında -ve dolayısıyla insan ruhunda- var olanların yansımasından ibaret sayar. Aristoteles tam tersi görüştedir: İnsan ruhunda bulunan şeyler, doğadaki varlıkların bir yansımasıdır. Aristoteles’e göre Platon insan tasavvurlarını gerçek dünyayla karıştıran mitsel bir dünya görüşüne takılıp kalmıştır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Ölümsüz bir ruh Platon'un gerçekliği nasıl ikiye ayırdığını gördük. Birinci bölüm, duyular dünyasıdır. Bu dünya hakkındaki yaklaşık ve mükemmel olmayan bilgilerimizi, (yine bu kadar yaklaşıp ve mükemmel olmayan) beş duyumuzu kullanarak edinebilir. Duyular dünyasındaki her şey için "her şeyin değişƟği" ve hiçbir şeyin sonsuza dek var olmadığı gerçeği geçerlidir. Duyular dünyasında hiçbir şey var değildir, burada bir şeyler ortaya çıkar ve sonra ortadan kaybolur. İkinci bölüm, idealar dünyasıdır. Aklımızı kullanarak bu dünya hakkında kesin bilgiye ulaşabiliriz. İdealar dünyası duyularla algılanamaz. Buna karşılık idealar (ya da biçimler) mutlak ve değişmezdir.
Duyularda var olmayan hiçbir şeyin bilinçte de var olamayacağını savunmuştur Aristoteles.Platon da diyebilirdi ki,önce idealar dünyasında var olmayan hiçbir şey doğada da var olamaz.Şeylerin sayısını 2katına çıkaran hayalperest Platon..
Reklam
132 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.