Geçmiş şeyleri hatırlarına getirdikçe hüzünlenirler. Çünkü ömürlerinde geçirdikleri sevinçli günleri andıklarında o günlerin bir daha geri gelmeyeceğine üzülürler. Çektikleri acıları hatırladıklarındaysa gönül yaraları tazelenir...
Bugünlerde nihayet anladım ki çok mükemmel görünen adamlar bile, gerçek hislerini göstermekte aynı derecede çekiniyor ve başkalarının beklentilerine göre yaşıyor.
Artık ne kenti ne sokağı hissediyordum, ne sokağın adını ne de kendi adımı; burada yabancı olduğumu, tanımadığım bir yerde her şeyden müthiş bir biçimde arınmış olarak durduğumu duyumsuyordum yalnızca...
Yirmi yaşında olmadığımız halde bizler de mutlu olduğumuz anları gözden geçirsek, bütün kainatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşmaz mıyız? "hiç!"
Tembellik neyse keyifsizlik de odur, tembelliğin bir türüdür. Doğamızın buna eğilimi var, ancak toparlanma gücünü bulursak, kolaylıkla çalışmamız mümkün olur, gerçek hazzı elde etmenin yolu çalışmaktan geçer.
Yazıya geçirilecek olsa dünyanın en güzel idilini sunacak bir manzarayla karşılaştım bugün; peki edebiyat nasıl olmalı, manzara ve idil nasıl işlenmeli?
Sayfa 14 - ismim ve onun anlamıyla alakalı bir dizeleri ilk defa görüp okumam hoşuma gitmişti elbette paylaşmalıydım :)Kitabı okudu
Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. Etkilenen kişi artık kendi fikirleriyle düşünemez, kendi tutkularıyla yanıp tutuşamaz hale gelir.