Kitaptaki başkahramanımız bizdeki devrişlere denk gelen uzak doğu din adamlarından bir keşiş.
Kitap keşişin bir tüccarla bir handa gece uyku tutmaması üzerine anlattığı bir anıdan ibaret sadece. Keşiş çıktığı hac yolculuğunda girdiği bir yol sonucu karşılaştığı güzel bir kadın ve onun hayvanlarıyla yaşadıkları, keşişin dini imtihanı ve sonunda kadın ve hayvanların aslında kim olduğunu anlattığı kısa bir macera kitabı. Boş vakitte birkaç saaat ayırara okunabilir.
Bitirdiğimde keşke okumasaydım dediğim bir kitap oldu. Ahmet Ümit genel olarak polisiyelerini yazarken tamamen kurgulamak yerine hayatın içinden gerçek olguları alarak oluşturduğu olay örgüsüne harmanlıyor ve kurguyla gerçeğin muhteşem uyumu olan eserleri ortaya çıkıyor. Yalnız bu defa bu işin tadını kaçıracak seviyede iyi yapmış. Sanki bir kitap okumuyorum da haber köşelerinden toplanıp harmanlanmış bir yazı okuyormuş gibi hissettim. Bizzat Suriyeli mültecilerin ülkede en yoğun olarak bulunduğu bölgelerden birinde yaşadığım için mültecilerin, özellikle de çocukların ne kadar istismar edildiği, bir mal gibi ticaretinin yapıldığı kara kirli bir düzenin her parçasına alet edildiğini çok net görebiliyoruz. İşin bir de taciz, tecavüz boyutu var bu kısmın zaten mültecilerle temelde alakası da yok. Ülkemizde sanırım kültürel yapımız gereği seri katil olayı yaşanmıyor. Burada da bir kez daha bunun sebebini de görebiliyoruz. Çocuk tacizcilerini bir av gibi avlayan seri katilin aslında kim olduğu? Bunu hangi sebeple yaptığı? Bunu araştıran ve çözmeye çalışan polislerin dahi işin hangi kısmının bir parçası olduğu? İşi çözmeye çalışan polislerden halka kadar herkesin seri katile hayranlık duyma sebebi? Bütün soruların cevabını iğrenmekten bazı yerlerde kitabı bırakmak istercesine tiksinmeye kadar acı ve dram dolu, işin aslı ve en kötüsü bir kitaptan ziyade gerçek bir olayın yazısını okurcasına ülkemizde var olan bir sorunun derinlerine kadar hissetmek. Bulaşıcı bir hastalığın çıkılmaz bir döngü gibi sürekli devredip kendini ilerletmesi.
'Çok empati kuruyorsunuz Başkomiserim,' ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne insanlar bu kadar inceliği... Hakikat çok daha basittir, çok daha acımasız.