“Milyonlarca insan doğuyor, derin bir sefahet içinde yaşı­yor ve ölüyor. Bu böyle mi olmalıdır? İçlerinde birçok zeki insan bulunmasına rağmen milyonlarca insan, hayvanlar gibi sersem ve cahil kalıyor. Sayısız küçük kardeşiniz huy olarak zalimleşiyor. Peki bu böyle mi olmalıdır? “Evet böyle olmalıdır!” diye yüzlerce kez tekrarlanan iğ­renç sözlerden utanmıyor musunuz?”
Hayat YayınlarıKitabı okudu
Ey karanlıkta yaşayan, hızla sefalete koşan, sahte vaaz verip aptalca konuşan iğrenç şehrin insanları, daha ne kadar cahil kalmaya devam edeceksiniz? Ne zamana kadar hayatın bahçesini terk edip onun pisliği içinde uyumaya devam edeceksiniz?
Reklam
Conrad her şeyiyle onu kavramıştı; kolları, dirsekleri, elleri, parmakları, baldırları, dizleri, ayak bilekleri ve ayaklarıyla. Bu sarılış biçimi bir kurbağayı andırıyordu. Aynı koskocaman, yapışkan bir kurbağanın yakalayıp kavraması ve bırakmaması gibiydi. Bir kez bir kurbağanın aynı böyle yaptığını görmüştü. Irmağın kıyısında bir taşın üstünde kurbağanın biriyle çiftleşiyordu; hiç kımıldamadan iğrenç bir biçimde, gözünde kötü sarı bir ışıltı, iki güçlü ön ayağıyla kurbağayı yakalamış bırakmıyordu.
Hele hiddetin değiştirdiği insan yüzü! Öyle kendinden çıkıyor, öyle katılaşıyor ki insan... Dünyada bundan kötü, iğrenç bir şey olamaz.
Sayfa 295 - ZehraKitabı okuyor
Mete'nin adı geçince erkeğin gözleri parladı: -Bu iğrenç asırda yaşamaktansa Mete zamanında dünyaya gelmiş olmayı tercih ederdim.
Evet. Metresin, cariyen, kölen, kadının olmaya cesaret edebilir miyim? Seve seve.
hayal etmek yaratmaktır, arzu etmekse çağırmak. Canavarı arzu etmek gerçekleri açığa çıkarır. Güçlü ve gizemli şeylere karşı meydan okunamaz. Sonuç ortada. Sen buradasın. Ait olduğum yeri kaybetmeye cesaret edebilir miyim? Evet. Metresin, cariyen, kölen, kadının olmaya cesaret edebilir miyim? Seve seve. Gwynplaine, ben senin kadınınım. Kilden bir kadınım, artık toprağa dönüşmek istiyorum. Aşağılanmak istiyorum. Bu bana ancak gurur ve mutluluk verir. Büyüklük, alt tabakadan gelir. Mükemmellikte birleşirler. Bugüne kadar küçümsenen sen, şimdi de beni hor gör. Bundan daha iyisini hayal bile edemem. Daima aşağılanan birinin beni aşağılayabilmesi. Ne büyük mutluluk! İğrenç tomurcuklar açayım. Beni ez! Böylece beni daha çok seveceksin, bundan eminim. Seni neden ilahlaştırdığımı anlıyor musun ?
Sayfa 501 - Düşes ve gwynplaineKitabı okudu
Reklam
Elmayı ısırıp cenneti bırakmak ve cehenneme girmek beni cezbediyor.
"Senin huzurunda aşağılanmış hissediyorum. Benim için ne büyük mutluluk! Bir asilzade olmak ne kadar tatsızmış. Bundan daha yorucu ne olabilir? Utanç duymak rahatlıktır. Gurura o kadar doydum ki, küçümsenmeye özeniyorum. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Venüs, Kleopatra, Chevreuse hanımları, de Longueville, hatta ben. Seninle dışarı çıkacağım.
Sayfa 500 - Düşes ve gwnplaineKitabı okudu
Oysa bizim gençliğimiz bir daha asla geri gelmez. Yirmi yaşındayken nabzımızda vuran sevinç zamanla körelir. Bacaklarımız tutmaz olur, duyularımız çürür. İğrenç kuklalara dönüşürüz. Korkup kaçtığımız tutkuların, tadına bakmaya cesaret edemediğimiz nefis günahların anısı bize rahatlık dirlik vermez. Ah, gençlik! Gençlik! Dünyada gençlikten başka hiç, ama hiçbir şey yoktur!
Bağıran insan sesi beni öyle korkutuyor ki... Hele hiddetin değiştirdiği insan yüzü! Öyle kendinden çıkıyor öyle katılaşıyor ki insan... Dünyada bundan kötü, iğrenç bir şey olamaz.
İbine Suud'un Vahhabi olmayan müslümanlar hakkındaki sapkın düşüncesi:
"" Siz İngilizler kızlarınızı karım olsun diye bana önerseniz kabul ederdim... Fakat Mekke şerifinin veya Mekkeliler'den diğer Müslümanlardan müşrik saydıklarımızın kızlarını almam. Hristiyanların kestiği hayvanların etlerini sorgusuz sualsiz yerim. Allah ile beraber başkalarını ibadetlerinde ortak koşan müşrikler ise bizim nefret edip iğrenç saydığımız kimselerdir... ( Vahabiler dışındaki müslümanlar) ""
Reklam
Onları özellikle iğrenç kılan akraba ilişkileri hastalığıydı, ki buna evlilik, güç degiş tokuşu ve yardımlaşma, mahalleniz, bölgeniz, şehriniz, ülkeniz, devletiniz, milletiniz de dahil.
Suç her zaman suçtur! Çirkin duyguları yüceltmeye istediğiniz kadar çalışın, günah insanların gözünde utanç verici, iğrenç bir şey olmayı yine de sürdürecektir!
Sayfa 189 - İletişim Yayınları,Pyotr Alexsandroviç
İnsanlar neden bu kadar iğrenç?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.