Kâinatın kitabını seyrederken, orada cereyan eden doğrudan ilişkilere bakarken ilahî nizamın nasıl tıkır tıkır işlediğini görüyorum. İçime bir ferahlık ve güven hissi doluyor. Bu âhengi bir tek insanoğlu bozmakta. Ceviz ve sincap ilişkisinden, insanların birbirleriyle ilişkilerine geçtiğimizde türlü ihtiraslar, kinler, zulümler, fesatlıklar, ikiyüzlülük, riya, açgözlülük, israf, tabiata karşı duyarsızlık, bönlük, gurur ve nefretle karşılaşıyoruz.
Sayfa 181
Başının içindeki düşünceler tıpkı şu gökyüzündeki seyrek bulutlar gibi daimi bir hareket halinde, şekilsiz ve elle tutulamayacak kadar dağınıktı. Fakat yavaş yavaş daha çok derlenip toplandılar, birtakım hatıralar, istekler, ihtiraslar, ümitler halinde birbirini kovalamaya devam ettiler.
Sayfa 57 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Ölüm hayatın zıttı değildi, bilakis hayatla başlıyordu ve hayatın ta kendisiydi. Ölüme ilerlemenin adı hayat olmuştu. Doğan herkes bu yolu yürüyor ve günü gelince de dünyayı terk edip gidiyordu. Uzun emeller ve ihtiraslar gidişi geciktirmiyor, bilakis hayatı geciktiriyordu."
Sayfa 251
Önce insan insanın sadece kurdu iken, ihtiraslar silahlanınca insan insanların başına kıyametler koparabiliyor.
"Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükler. Fakat bu ihtiraslar, yüksek mevkiler işgal etmek veya büyük paralar kazanmak gibi maddi emellerin tatminine dayanmıyor. Ben bu ihtiraslarımın gerçekleşmesini vatanıma büyük faydalar dokunduracak, büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın prensibi bu olmuştur. Bu fikre çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar onu muhafaza etmekten geri kalmayacağım."
Sayfa 204
Gönüller maddi değerlere karşı aşkla doldukça insanoğlu dini duygulardan daima uzaklaşmıştır. Dinin bağlayıcı hükümlerinden nefret etmiş,onun ilelebet yok olmasını ve ortadan kalkmasını canı gönülden temenni etmiştir.Emperyalizmin boyunduruğu altına giren İslam dünyasını boğan medeniyete paralel olarak, yenilik ve terakki(ilerleme)adına,aşırı derecede maddi ihtiraslar da Müslümanların
zihnine yerleştirilmiştir.Kalplerde gelişen bu ihtiras, gönüllerdeki inancı bir
ağaç kurdu gibi kemiriverdi.
Sayfa 177
Binlerce yıla dayanan bir hayal gücü, insandan beter tanrılar, hiç bitmeyen savaşlar, aşklar, kötülükler, kıskançlıklar, ihtiraslar beni içine çekiyor, yaşadığım dünyayı bana unutturuyordu.
Sayfa 11Kitabı okudu
Kıskançlık olayları, kadınla erkeğin hiç durmadan birbirini kolladığı, biri bıkıp yeni aşklara koşunca kaçınılmaz cinayetlere yol açan sınırsız ihtiraslar.
"Ölüm hayatın zıttı değildi, bilakis hayatla başlıyordu ve hayatın ta kendisiydi. Ölüme ilerlemenin adı hayat olmuştu. Doğan herkes bu yolu yürüyor ve günü gelince de dünyayı terk edip gidiyordu. Uzun emeller ve ihtiraslar gidişi geciktirmiyor, bilakis hayatı geciktiriyordu."
Gerçek şu ki kararlı bir iradenin karşısında ancak devamlı bir güç durabilir.Tutkularımız ise doğası gereği geçicidir; ne kadar şiddetli olursa bir o kadar kısa sürer.Takıntı haline gelen ihtiraslar haricinde tutkuların sık oluşu düzenli bir çabanın yerini tutabilecekleri anlamına gelmez.
Onun için, insanın içindeki ihtiraslar çıkacak bir yol bulamayarak birikip kaynamaya başlarsa, bunun ne gibi hallere yol açabileceğinin farkında değildi. Nitekim bu durumda kalan ihtiraslar toplanır, yığılır, taşar, sonunda insanın yüreğini kazır, birtakım hıçkırıklar, için için kıvranmalar şeklinde kendini belli eder. Sonunda da kendisini çeviren bütün setleri yıkıp yatağından taşıverir.
İyi ihtiraslar büyük bir kuvvettir.
Sayfa 311 - Ketebe yay.
Bütün gerçek ihtiraslar yalnız kendini düşünür.
Sayfa 231Kitabı okudu
Mal ve mülke sahip olmak, daha çok kazanmak gibi ihtiraslar ile dolu oldukları sürece insanların barış içinde yaşayabilme düşüncesi bir hayaldir.
Sayfa 148Kitabı okudu
