Şimdi ihtiyacım olan tek şey..
Yürümek..
Kulaklığa ihtiyacım yok, kuşların sesi, rüzgarın hışırtısı, güneşin usuldan terki, kızıllığını bırakması ardında.
İhtiyacım olan tek bu..
Yürümek, dinlemek, kendimi sessize almak, susturmayı başarabilirsem!
Kiraz ağaçlarının ördüğü,
ardıldığı kızılcıkların, yaban eriklerinin.. Öylece bırakıp yürümek.. hepsini bırakarak.
Orda olduklarından, her yürüdüğünde emin olmak için, bir bir bakıp, selam vermek ve iyi ki diyebilmek..
Tarlalardan gelen, ekin kokusunu çekmek içine sonra..
İçlerinden gelen hışırtılara aldırmadan,
telaşlı bir kış hazırlığı belki!
Ya da sürünen, güneşten kaçanlar..
Bir koşu gün batımını yakalamalı,
Oturmalı hatta,
Gökyüzü neden her yerde bambaşka?
Neden özlenir?
Sanki gökyüzüdür en sevdiklerimizi uğurladığımız yer.
O yüzden eller açılır en sıkıntılı anlarda..
Güzel ve sonsuz sığınağa..