İhvan-ı Safa Risaleleri, Mahiyetleri ve Muhtevaları
Onlara göre ahlâk bakımından kâmil bir insan: 'Doğu İranlı­ olacak, imanca Arap, terbiyece Iraklı yani Babilli, bir Yahudi kadar ferasetli, ahlâkça bir İsa müridi, Suriyeli bir keşiş kadar âbid, bilgece Yunanlı, esrara nüfuz etmekte Hintli. Fakat bilhassa bütün manevi hayatında bir Sufî.'
Sayfa 76 - İletişim
Yeni Eflatuncular arasında geliştirilmiş fakat İslamileştirilmiş; bu arada Zerdüştilik ve Manilikten çok şey almış bu hareketin, sadece felsefeyle yetinmeyip; aynı zamanda o dönemin elverdiği koşullarda doğa bilimleriyle, toplumsal olaylarla, iktidarı devirmek isteyen siyasal örgütlenmelerle, Şeriatçı Abbasi sistemine karşı, “Fazilet toplumu”
Reklam
Bir Tartışma Vesilesiyle
Dilimizde ifadesi bulunmayan mefhumlardan biri de: obskürantizm (bilmesinlercilik). Tarihin bütün cinayetlerini yüklenebilecek kadar habis (kötü) ve lânetli bir kelime. Sokrat'ı zehirleyenler, Aristo'yu ülke dışına kovanlar, Galile'yi mahkûm edenler bu illete yakalanmışlardı. Obskürantizm nura düşmanlıktır. Hakikatin her tecellisini yadırgamak, her inancı susturmak ayrıca vasıflarıdır bu habasetin (kötülüğün, alçaklığın). İslâm'ın tanımadığı bir illet diye seviniyordum. Ama kuşkulandım birdenbire. Hallac'ı taşlayan, İhvan-ı Safa Risalelerini toplatan, İmam-ı Âzam'ı zindana atan kafayla, bir engizitör keşişinin kafası birbirinden çok mu farklıydı? Demek ki obskürantizm denilen belâ ne bir kavmin inhisarındaydı (tekelindeydi), ne bir çağın. Binbir biçime sürüklenen bu hastalık daha çok ayak takımından kimseler arasında yayılıyordu. Her ülkede başka bir adı, başka bir gerekçesi vardı. İslâmiyette tek kelimeyle karşılanabilirdi: Taassup (bağnazlık).
Sayfa 263 - İletişim Yayınları, 3. BaskıKitabı okudu
Ahlak farklılığının çeşitli yönleri
Ey kardeşim! Bil ki, insanların ahlakı ve tabiatları, dört yönden farklılık arzeder: a)Bedenlerinin karışımı ve bu karışımların yapısı yönünden, b)Ülkelerinin toprağı ve iklimin farklılığı yönünden, c)Atalarının, öğretmenlerinin, hocalarının, kendilerini büyüten ve terbiye eden kimselerin inançları, d)Ana rahmine düştükleri anda ve doğumları anında astrolojik hükümlerin(ahkamu’n nücûm) gerekleri açısından.
Sayfa 205 - AyrıntıKitabı okuyacak
Akıl sahibi olan bir kimse, nefisten kaynaklanan huylardan birinin kendisinde galip gelmesinden korkarsa, ruhun huylarından onun zıddı olan bir huy ile ona karşılık verir ve o huya itina gösterir. Böylelikle onu dengeli hale getirip güçlendirir. Örneğin hiddete yumuşak başlılık ile, korkuya vakar, şehvete iffet, oyuna haya, eğlenceye güzellik ile, gülmeye keder, rezilliğe şeref, düzenbazlığa cesaret, yalana doğruluk, kabalığa nezaket, aceleciliğe sabır, çılgınlığa da tahammül ile karşılık verir. Çünkü her ahlâki hastalık zıddı ile tedavi edilir.
Sayfa 206 - AyrıntıKitabı okuyacak
320 syf.
10/10 puan verdi
"Antakya Lisesi’nden bir adam çıkıyor ve yalnız Avrupa kültürü üzerinde değil, Hind kültürü üzerinde de, sadece Batı klasikleri üzerinde değil, kendi klasiklerimiz üzerinde de hakkaniyetle durarak önümüze cömert kapılarını açıyor kültür ve düşünce dünyasının. Balzac ile İbn Haldun kol kola onda. İhvan-ı Safa, adeta risalelerini yeniden
Bulutları Delen Kartal
Bulutları Delen KartalMustafa Armağan · Timaş Yayınları · 201134 okunma
Reklam
353 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.