Devlet adamlarının sufi çevrelerle ilişkisinde bütün bunların dışında, tasavvuf mensuplarına ve onların yaşam biçimlerine sevgi ve temayül, hatta müridâne bir bağlılık da önemli rol oynamaktadır. Bu konuda önemli bir örnek, Moğol hanı Ahmed Teküder'dir. Müslüman olması sebebiyle Ahmed ismini alan bu hükümdar, Moğol tahtına oturduktan sonra
Sayfa 62 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, İktidar Desteği
Oruç Beğ Tarihi Tercüman 1001 Temel Eser dizisinden çıkmış, 1972'de İstanbul'da basılmıştır. Kitabın iç kapağında "Atsız" adı, "Baskıya hazırlayan" olarak yer almıştır. Edirneli Oruç Beğ tarafından muhtemelen 2. Beyazıd devrinde yazılan tarih, Osmanlıların ilk dönemleri için, fakat özellikle "II. Murad ve Fatih
Reklam
Osmanlı Dönemi Metin Yayınları Atsız'ın ilk yayımladığı Osmanlı dönemi metinleri tarihle ilgili iki eserdir: Ahmedî, Dâstân ve Tevârîh-i Âl-i Osman; Âşıkpaşaoğlu Ahmed Âşıkî, Tevârîh-i Âl-i Osman. Bunlardan birincisi 1410'dan önce, ikincisi 1478 civarında yazılmıştır. Her ikisi de Batı Türkçesi'nin ilk dönemine yani Eski Oğuz
"II. Mehmed'in babasına mektup yazarak, 'Hükümdarsan gel ordunun başına geç, eğer ben hükümdarsam o zaman emrediyorum gel ordunun başkomutanlığını yap.' sözünü söylediği daha sonraki tarihçiler tarafından aktarılır. Osmanlı tarihçiliğinin en büyük isimlerinden Halil İnalcık'ın 1444 Buhranı üzerine yaptığı araştırmalar da II. Mehmed'in babasını çağırmak istemediğini ortaya çıkarmıştır." Kitaptan bağımsız bir not: Kaynaklarda Sultan II. Murad'ın tahta tekrar çıktığında, Sultan Mehmed Han'ın "Sen payitahtta (Edirne'de) kal, ben ordunun başında sefere çıkayım." dediği mevcuttur.
II. Murad modern tarihçilerin iddialarının aksine büyük bir savaş önderi değildi. Savaşı sevmezdi. Cağdaş kaynaklar onun şaraba ve eğlenceye çok düşkün olduğunu belirttiler. Onun dönemindeki büyük başarılar, emri altında Hamza Bey, Şihabeddin Şahin Paşa, Karaca Bey gibi büyük kumandanların eseridir.
Osmanlıların Anadoluda genişleme planlarını iki büyük devlet, Doğu Anadolu'da Timurlular, Fırat vadisinde Memluklular önlemekteydi. 1440'ta II. Murad'ın Belgrad önünden başarısız dönüşü, 1444 Varna Savaşı'na kadar Rumelide yeni bir bunalım ve gerileme dönemi başlangıcı olmuştur.
Reklam
II. Murad
1432'de Edirne'ye gelmiş olan Burgonya casusu Bertrandon de La Broquière Murad'ın gücünü şöyle belirtmektedir: "O elindeki güçleri ve büyük geliri kullanmak istese, Hristiyan dünyasının gösterdiği küçük direnme göz önüne alınırsa, bu dünyanın büyük bir kısmını fethetmesi işten değildir."
- Sultan II. Murad'ın II. Mehmed'e nasihati
"Aklın gücü daima kılıçtan üstündür. Ben nice yiğitlerin akıllarını kullanamadıkları, sırf kılıçlarına güvendikleri için yok olduklarını gördüm. Güçlü kuvvetli olmak iyidir. Ancak kuvvet aklın emrine verilmelidir."
“ Eğer padişah sen isen düşman toprakları çiğner, gel ordularının başına geç; yok padişah ben isem padişah olarak emrediyorum, gel, ordularımın başına geç. “
Osmanlı devletinin manevî temellerini atanlar din âlimleri ve maneviyat adamlarıdır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.