127 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Sürekli kaynak vermesi insanı sinirlendirebilen kitap. Birde 2. Muradı anlatacaksan başka konulara derinlemesine girmemen gerekir diye düşünüyorum. bu kitabın bir benzerini internet bilgileri ile 1 2 günde yazabilirim. Bu sebeple beğenmediğimi ifade edeyim. Yine de tarihi gerçekleri çarpıtmaması açısından tebrik ederim.
II. Murad
II. MuradYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2021163 okunma
Kaldı mı böyle adamlar?
«Osmanlı târihinde bu misâller o kadar çok ki, nereye elini atsan, böyle yüksek bir devlet şuuru görüyorsun. Bu vasıf, 18 nci Asra kadar gelen ricâlde çok daha belirgin. Başta padişahlar olmak üzere sadrazamlar, şeyhülislâmlar, gazâ ile meşgul bütün ecdâdımız, hemen hemen aynı telâkkide: devlette fâni olmuş, onda erimiş adamlar hüviyetinde. Meselâ Murad Hüdâvendigâr'ın Allah’tan zafer ve şehadet isteyişi, Fâtih’in ayaklarında. zahmet olduğu ve yürüyemediği halde ölüm yolculuğu olan son seferine çıkışı; Kanunî'nin Tanrı'ya «Yarabbi, nezdinde husül bulmadık recam, kabul edilmedik duâm olmadı, şehâdet isterim.» diye yalvararak Zigetvar'a gidişi, II. Mustafa'nın Theiss Suyu'nda, ordunun mağlub oluşu üzerine, âdetâ şok geçirip, birkaç gün konuşamaması; II. Süleyman'ın kımıldamayacak derecede hasta olduğu halde, ricâl-i devletçe münasip görüldüğü için Edirne'ya ve mutlak bir ölüme gidişi; I. Hamid'in Özü'nün düşüşü üzerine nüzûl isâbetinden vefat etmesi... Hep böyle yüksek bir devlet idrâkinin tezâhürleri...»
Reklam
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Hoca'nın farklı zamanlarda Osmanlı tarihindeki farklı konular üzerine yazdığı makalelerin derlendiğini görüyoruz. İsminden dolayı popüler tarihçilik tarzı bir anlatım bekleyenler umduklarını bulamayacaklardır. Zira Hoca'nın belgeye dayanan, sahici üslubu hemen her yazıda kendine yer edinmiş durumda. Özellikle Osmanlı'nın ilk yüz, yüz elli yılı ve kuruluş dönemi karakterleri rivayetlerle gerçeklerin birbirine karıştıkları bir alana dönmüş durumda. Bu nedenle gerçek sandığımız bazı şeyler gerçek değil. Hoca bunun çözümü için bir metot geliştirmiş ve tarihe coğrafyayı da katarak dağ, bayır demeden yıllarca mekan dolaşmış. Kitapta 18 farklı yazı var. Çaka Bey, Ertuğrul Gazi, Osman Bey, Orhan Gazi, I. Murad, Çelebi Mehmed, İstanbul'un Fethi ve Fatih Sultan Mehmed, II. Osman, Kösem Sultan gibi karakterlerin ağırlıkta olduğu bir çalışma olmuş. Tarih severlere tavsiye edilir.
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve GerçeklerHalil İnalcık · Kronik Kitap · 20171,705 okunma
BİZİM ASKERİMİZ HELAL LOKMA İLE BESLENMELİDİR
Sultan II. Murad'ın veziri olan Kadı Fazlullah Efendi padişahla birgün görüşürken, Sultan Murad: «Mekke, Medine ve Kudüs fakirlerine helâl maldan sadaka göndermek istiyorum.» der. Bunun üzerine vezir Fazlullah Paşa: «Devletlü Sultanım, padişahlara hazine gerektir, müsaade edilirse hazine cem edeyim.» demiş. Padişah: Nasıl ve nireden hazine cem edebilirsin?» diye sorunca Fazlullah Paşa: "Bu vilâyetin halkında mübalâğa ile mal vardır. Padişahlara gâh gâh (zaman zaman) bir suret kurup almak caizdir." Demesi üzerine Sultan Murad: "— Hey Fazlullah bu söz ne sözdür, bu rey ne reydir ki, söyler ve teklif edersiz? Bizim vilâyetimizde üç lokma-i helâl vardır, gayrı vilayette yoktur. Biri madenler, biri kâfirden alınan haraç ve biri dahi gazadan hasıl olan maldır ve hem bu bizim leşkerimiz gaziler leşkeridir, imdi bunlara helâl lokma gerektir. Şol padişah ki, leşkerine haram lokma yedirir ol leşker haramî olur. Haramînin işe sebatı olmaz. Bir küçük mukavemet gördükte firara kadem basar. Bundan sonra netice-i halün ne olacağı malûm olur." demiş ve Fazlullah Paşa'yı vazifeden azletmiştir.
Sayfa 43 - Yeni Asya Yayınevi
EĞER BİZ PADİŞAH İSEK EMRİMİZE İTAAT ETMEK DE VACİPTİR !
Sultan II. Murad tarihimizde Koca Murad veya Murad Gazi isimleriyle yad olunur. Hayatta iken saltanatı oğlu II. Mehmed (Fatih)'e devreden Koca Murad, kendisi de Manisa'ya çekilmişti. Çekilme kararını verdikten sonra, Çandarlı Halil Paşa'yı huzuruna çağırtarak: «Oğlumu tahta geçirmek arzusundayım. Onu elimle padişah etmek istiyorum. Birçok
Sayfa 39 - Yeni Asya Yayınevi
Devşirme usûlü sistematik bir şekilde ancak XV’inci asırda II.Murad zamanında başlamıştır.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.