"Yalan söylemenin insan olmanın bir parçası olduğunu keşfetmiştim. Ne zaman hangi yalanları söylemen gerektiğini bilmeliydin. Birini sevmek ona yalan söylemek demekti. Ama Gulliver'ı babası için ağlarken görmedim hiç. Neden bilmiyorum. '𝐘𝐚𝐬̧𝐚𝐫𝐤𝐞𝐧 𝐝𝐞 𝐨𝐫𝐚𝐝𝐚 𝐨𝐥𝐦𝐚𝐲𝐚𝐧 𝐛𝐢𝐫𝐢𝐧𝐢𝐧 𝐲𝐨𝐤𝐥𝐮𝐠̆𝐮𝐧𝐮 𝐡𝐢𝐬𝐬𝐞𝐭𝐦𝐞𝐤 𝐳𝐨𝐫𝐝𝐮 𝐛𝐞𝐥𝐤𝐢'."
"Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu."
"...İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu."
"...Çünkü, gün batımı gibi insan olmak da arada kalmak demekti; geri dönülemez bir şekilde geceye doğru yol alırken, umutsuzluktan doğan umursamazlığın renkleriyle patlayan bir gün olmak demekti."
"Dünya'ya küçücük eller, küçücük ayaklar ve sonsuz bir mutlulukla geliyordunuz ve ellerinizle ayaklarınız giderek büyürken mutluluğunuz yavaş yavaş buharlaşıyordu."
"İnsanların kitapçılarda kendilerine sordukları başka sorularda var. Kendilerini akıllı hissetmek için okudukları kitaplardan biri mi ellerindeki, yoksa akıllı 𝑔𝑜̈𝑟𝑢̈𝑛𝑚𝑒𝑘 adına okumamış taklidi yapacaklarından mı?"
"Hepimizin çatlakları vardır, korku ve kaygıyı arkasına alan hayat hepimizin kalbinde ve de zihninde küçük çöküntüler, izler bırakmıştır, bizler de bu deformasyonlarımızın üzerini kırılgan umutlatımızla sıvamaya çalışırız."