Sahil kenarı, iki sandalye, kahve ve seni anlayacak biri...
Ah Rodya'm.
"Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek fırtınayla sarılmış vaziyette yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir?' Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın!.."
Sayfa 200 - Rodion Romanoviç Raskolnikov
Reklam
"Delirmemek için ilaç alıyordum. Delirmekten kastım, aklımın başımda olmayışı değildi. Aksine, aklım fazlasıyla başımda olduğu için delirmekten korkuyordum. İyice gerilmiş bir lastiğin kopması gibi ikiye bölünmekten, iki ayrı yöne şiddetle savrulmaktan, parçalarımın duvara çarpmasından korkuyordum."
Sayfa 22 - Can Yayınları
Bazı insanlarla iki kere tanışırsın. İlk zamanları güzeldir,alır seni göklere çıkartır,bakarsın böyle yıldızların arasındasın. Sonra bir açarsın gözünü yıldızlar kaybolmuş,karanlıkta yapayalnız kalmışsın. Ve sonra anlarsın ki;Bazı insanlar,bazı insanlarda hapis olurlar.
O sevgi en baştaaaaa benim hakkımdııııı
"Ama beni sevdiğini söylemiştin." Yavaşça geri çekildi, bakışları şaşkın ve incinmişti. Gözyaşları yanaklarından aşağı süzüldü. "Benimle evlenmek istemiştin! Benimle, onunla değil!" "Ben... Célie, istedim. Ama Lou..." İç çekti ve başını iki yana salladı. "Onu incitmeyeceğim." "Onu incitmeyecek misin?" Artık ciddi ciddi ağlıyordu, soluk yanaklarına renk gelmişti. "Peki ya ben ne olacağım, Reid? Çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz!" Gözyaşları korsajını ıslatarak siyah ipeği mahvediyordu. "Pip ne olacak? Yeminin ne olacak?"
246 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikle kitap herkese hitap edecek bir içeriğe sahip değil. Hikâye 1980'li yılların İtalya'sında geçiyor. Bir profesör her yaz evinde doktora öğrencilerini ağırlamaktadır. Kitapta okuduğumuz o yaz da Oliver adında bir doktora öğrencisi çalışmalarını tamamlayabilmek adına profesörün evine misafir olarak gelir. Ancak bir müddet sonra Oliver ve profesörün oğlu Elio arasında bir ilişki başlar. Elio cinselliği yeni keşfetmeye başlamıştır ve her iki cinse de ilgi ile merak beslemektedir. Beni rahatsız eden noktalardan birisi Elio'nun henüz reşit olmayan bir genç olması ve aralarındaki yaş farkına da baktığımızda Oliver'ın onu bir nevi istismar ettiğini düşünmemdi. Oliver aynı zamanda çapkın da birisi ve Elio ile bir şeyler yaşamaya başlayana kadar çevredeki diğer kızlarla da maceralar geçiriyor. Kimisi aralarında çok derin ve göz dolduran bir aşk olduğunu düşünmüş ancak eğer öyle olsa bu şekilde geçen bir yazdan sonra kitabın sonunda Oliver'ın başka bir kadınla evlilik haberi alınmazdı diye düşünüyorum. Kısacası güven vermeyen bir reşit ve benliğini tanımaya çalışan bir gencin uçlarda yaşadığı bir ilişkiyi okumuş bulunuyoruz. Ne yazık ki kitabını okumak da filmini izlemek de bana keyif vermeyen eserlerden biri oldu.
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,392 okunma
Reklam
Müşteri de orospu kadar öröspüdür.
Bu yüzden satış baskısı hayat kadar ağırdır. Ancak bazen hırs öyle büyür ki, tram, gölgesinde kaybolur. Satmak bir hastalıktır. Satma hastalığına yakalanmış insanların çalıştırılmasıysa suçtur. Ancak günümüz dünyasının hiçbir yasal düzeneğinde cezası yoktur. Defalarca düşüp defalarca kalkmaktan dizleri kan çanağına dönmüş tezgâhtarlar, bolluk ve boşluk içinde yaşar. Hayatlarındaki bütün farklar tek harfliktir. Satmak her şeyi herkese ve saçmak her şeyi her yere. O ve U harfleri Türk alfabesinde canlı olarak bilinir ve sesleri yakından geldiği için yazıldıkları gibi okunur. Diri diri gömüldükleri takdirde, üzerlerine atılan toprağı simgeleyen iki nokta vardır. Yerin altındaki O ve U harfleri Ö ve Ü diye okunur. Çünkü sesleri toprağın altından geldiği için incelmiştir. Buna göre: insan turist olur. İnsan tezgâhtar ölür. Tezgâhın hangi tarafında olduğunun da, hangi tarafında öldüğünün de bir önemi yoktur. Müşteri de orospu kadar öröspüdür.
Kendinizi daima tek bir kişi olduğuna inandıradurun, aslında yalnızca iki de değil, kim bilir kaç kişi olduğunuzun bilincinde değilsiniz.
Çok zeki ve çok duyarlıydı, bu iki özelliğin bir kadında birleşmesi, onu çoğu zaman felakete götürür.
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı Ama ne sen gel dedin Ne de ben gelebildim herşeye rağmen Aşkımız ayrılıklarla başladı.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Reklam
Bu kez biraz uzun sürdü bu keder Kollarımı iki yana açıp, dans etmek istiyorum Mutlu olmak istiyorum, ey kuşlar, ey çiçekler !
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Okurken aldığım notlar:
Clarke'ın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı okurken ara ara notlar almışım, onları paylaşacağım sizlerle. Bölüm bölüm notlarım: Birinci Kısım: Eski Çağlarda Bir Gece En beğendiğim bölümdü. İlk insanların zamanında geçen bir dizi olaydan bahsediyor ve bana "Adem'den Önce, Jack London" izlenimi verdi. İkinci Kısım: T.M.A.-1 Artık farklı bir gelecekteyiz. Birinci bölümle tek bağlantısı iki dönemde de aynı kristalin(bir çeşit makine) görülmüş olması. Olayı nasıl bağlayacaklarını merak ediyorum. Üçüncü Kısım: Gezegenler Arasında Bu bölümde de yeni karakterler çıktı karşıma. Her bölüm başka dünya gibi. Çok akıcı değildi. Dördüncü Kısım: Sonu Olmayan Boşluk Başta yine 3. bölümün sıkıcılığı hakimdi ama bölümün ortasından itibaren kitap çok akıcı bir hale büründü. Bölüm olayların birbirine bağlanmasıyla bitti. Bundan sonraki bölümde aksiyon olacağı açık. Bundan sonraki bölümler için not almamışım çünkü o kadar akıcıydı ki kendimi kaybedip sadece okumaya odaklandım. Kitabın sonu müthiş bitti. Gezegenlerle ilgili biraz bilgi edinebileceğiniz, güzel bir bilim kurgu. Benim çok sevdiklerimden. Kırdığım puan bazen sıkıldığımdan.
2001: Bir Uzay Destanı
2001: Bir Uzay DestanıArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20161,302 okunma
Bozulan ilişkilerin kaçınılmaz iki parametresi vardır;Dinlememe ve pişmanlık.
“Bir mucize olsun.” diye diye ömür bitiyor iki gözüm.
232 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
FEZİLE OLKANLI - SONSUZ Herkese selamlar Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz? O kadar güzel, o kadar derin ve anlamlı bir kitap okudum ki.
Sonsuz
SonsuzFezile Olkanlı · İnkılâp Kitabevi · 202362 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.