Kalbi inşa ederken kalp üzerine şehirler inşa etmek lazım Ne diyor Hacı Bayram Veli; Çalabın bir şâr yaratmış İki cihân âresinde Bakıcak dîdâr görünür oldu şârın kenâresin de Nâgehân ol şâre vardım ol şârı yapılır gördüm Ben dahî bile yapıldım taş ü toprak âresinde Ol şârdan oklar atılır gelir ciğere batılır Arifler sözü satılır ol şarın bazâresinde Şâkirdleri taş yonarlar yanıp üstâda sunarlar Çalabın ismin anarlar o taşın her pâresin de Ol şâr dediğim gönüldür ne âlimdir ne câhildir Aşıklar kanı sebîldir ol şârın kanâresinde Bu sözü arifler anlar cahilleri bilmeyip tânlar Hacı Bayram kendi bânlar ol şarın minaresinde
...Kendi mutlak iktidar rüyasının peşinden koşup benzer hülya sahiplerini safdışı etmek ya da buyruğu altına almak Osmanoğullarına has bir başarı oldu.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Milliyetçiliğin günümüzde olduğundan çok daha açık bir biçimde ırkçılığa göbekten bağlı olduğu yirminci yüzyıl başının siyaseten anlamlarla yüklü ortamında Gibbons'ın bu iddiası da açıkçası bu anlam yükünden nasibini almıştı. Türklerin dünya tarihi içerisindeki yerlerini ve rollerini yeniden tanımlamakla meşgul olan Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliği ise, Osmanlıların "bozulma"ya yüz tuttuktan sonraki dönemlerine pek hoş gözle bakmıyordu. Yine de aynı milliyetçi yazarlar, Osmanhıların ilk dönemlerindeki fütuhatın, iskânların ve devlet inşasının tarihini, hülasa bölgede Türk mevcudiyetini sağlayan en başarılı vaka olan Osmanlı hikâyesini gururla sahiplenmekten geri kalmıyordu.
Sayfa 37 - Metis Yayınları
" Osmanlı İmparatorluğu... yeni ve kendine has bir oluşumdu. Fakat bir bakıma, Müslüman siyasi topluluklarının tüm tarihinin zirvesini de teşkil ediyordu. Osmanlı Türkleri Müslüman dünyanın Romalıları telakki edilebilirdi.
Sayfa 24
Romalılar için Romulus ne ise Osmanlılar için de "Osman" odur. Sonraki asırlarda hanedanının tarihini yazacak müverrihlerin anlattığı üzere, yerlisinden olmadığı bir coğrafyada fevkalede başarılar kazanacak bir siyasi teşekküle adını vermiş kurucu şahsiyettir.
Arap coğrafyacı el-Ömerî Anadolu'nun batı sınırlarındaki beylikleri tasvir ederken, Osmanlıları Bizans İmparatorluğu ile sürekli savaş hâlinde ve sıklıkla da etkili olan taraf olarak diğerlerinden ayırır. İbni Batuta 1330'larda bölgedeki emirlikleri dolaştığında, Orhan'ı "Türkmen emirlerinin toprak, ordu ve zenginlik açısından en üstünü" olarak tarif etmiştir. Bununla birlikte, bu Arap seyyahın Aydınlı Umur Bey'in (hük. 1334-48), kendisini bir süreliğine en meşhur gazi lideri haline getiren ve Bizans imparatorluk yönetiminin hizip mücadelelerinde rol oynamaya sevk eden en cüretkâr ve kazançlı akınlarından önce bölgede bulunduğu hatırlanmalıdır. Orhan bu sahneye biraz daha sonra girdi fakat bir kez girdikten sonra da beyliğinin, onu tasvir eden iki Arap seyyahın bahsettikleri beyliğinin konumunun ve iç siyasî kuvvetinin arz ettiği avantajlardan tam olarak yararlanmasını bildi.
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.