Jim' in bir Nike fabrikasında çalışma olasılıkları kapanınca bu kezde düşünebildiğimiz tek seçeneği uygulamaya koymaya karar karar verdik: işçilerle onların köylerinde yaşamak ve kendimizi ekonomik olarak onların gelirleriyle sınırlamak. Böylece 2000 yılında Nike fabrikasının havalandırması olamayan bir beton kutuda yaşıyorduk. Düzgün olmayan
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Reklam
Köle ticaretini ve köleliği kaldırma kampanyası 18. yüzyılın sonlarında Britanya'da daha da öne çıktı. (Bu daha önce öncelikle Quaker'lara özgüydü.) Bu kampanya çoğunlukla, kısmen insanların eşidiğine ilişkin aydınlanma fikirlerinden kaynaklanan ahlaki bir haçlı seferi ve Britanya'nın ekonomik menfaaderine karşı çıkma ve bu nedenle (Britanya,
Simdi siz hak verin: Kendimi sıkıp da bir günden çok, söz gelimi bir hafta kalsaydım Berlin'de, Dresden'den de bir hafta kalmadan kaçmasaydim, Köln'e üç, hiç değilse iki gün ayırsaydım, gördügüm seylere ikinci, üçüncü keresinde baktığımda baska gözle görmez miydim onları, daha bir dürüst kanılar edinmez miydim onlar üzerine? Güneş ısını su bildigimiz, basit guneş ısını var ya, onun bile, hayli etkisi oldu bu iste: Birinci keresinde de, Köln'e ikinci gelişimde olduğu gibi pırıl pırıl olsaydi katedralin üstünde, hiç kuşku yok ki gerçek parlaklığıyla görürdüm yapıyı; yurtseverlik duygumu kabartmaktan başka bir şeye yaramayan o kasvetli, hatta biraz yağmurlu sabah aldatamazdı beni.
Sayfa 8 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
"Her şeyden önce, anadilimize saygı göstermeli ve onu korumalıyız; dilimiz yaşadığı sürece biz de bir halk olduğumuzu hissedeceğiz. atalarımızın dili yok olursa halk da tükenir ve yok olur." "Ulusun doğuşu ve şekillenmesi için olmazsa olmaz koşulan halkın tarihi ve kültürel değerlerini benimsemesi ve bunlara sahip
Bir sanat
Öğrenilmesi güç bir şey değildir kaybetme sanatı görünürde o kadar çok şey niyetlidir ki kaybedilmeye hiç de bir felaket sayılmaz onların kaybolmaları. Her gün bir şey kaybedin. Kabul edin anahtarları kaybetmenin telaşını, boşuna harcanan saati. Öğrenilmesi güç bir şey değildir kaybetme sanatı. Daha çok, daha çabuk kaybetmeye alıştırın kendinizi, yerleri, isimleri, tasarladığınız yolculuk planlarını, nasılsa bir felaket sayılmaz bunların unutulmaları. Annemin saatini kaybettim. Sonra bak, en son evimi ya da ondan önceki sevdiğim iki evim de gitti. Öğrenilmesi güç bir şey değildir kaybetme sanatı. İki şehir kaybettim, iki güzel şehir. Topraklarım vardı uçsuz bucaksız, iki nehrim, varlığım koca bir kıtaydı. Arıyorum hepsini. Ama bir felaket sayılmaz kaybolmaları. Seni bile (o şakacı sesini, sevdiğim bir davranışını.) Yadsıyacak değilim. İşte apaçık ortada, Öğrenilmesi çok güç bir şey değilmiş kaybetme sanatı her ne kadar (Yaz işte!) bir felaketi andırsa da yaşanması.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.