Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kez Cumartesi yalnızı olursan dünyada da yalnız kalırsın işte bu şiir de aslında ne Cumartesi ne yalnızlık yalnızca aşk üzerinedir ama zaten Cumartesi Yalnızlığı da başka nedir aşktan, olmayıştan başka uzuuuuuuuuuuuuuun bir kederdir aşk kadar uzun, keder kadar derin yalnızsan Cumartesidir ey Cumartesi yalnızı öyleyse iki kere kederlisin yalnızlık da senin Cumartesi de senin...
Sayfa 104 - Kırmızı Kedi
Gerçek aşk, pek az rastlanan bir şeydir; aşağı yukarı yüzyılda iki ya da üç kez görülür.
Reklam
"Ama akıllıca hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Herkes senden de benden de korkuyor. Bunu tetiklemektense korkulacak bir şey olmadığını göstermeliyiz." "Güzel vârisim..." dedi bana doğru yaklaşarak. "Gece başını yastığa koyduğunda aşk geçici bir duygudur seni uykunun kollarına çeker, dostluk geçici bir duygudur seni uykunun kollarına çeker. inanç geçici bir duygudur seni uykunun kollarına çeker." Dudakları hafifçe kıvrıldı, parmakları iki yanımdan saçlarımı yüzümden çekerken, "Ama korku," dedi. "Korku seni ayakta tutar. Uykuya teslim etmez. Bitmez." Ellerini çekip kaşlarını çatarak artık beyaz bir çölde farksız olan tuz kaplı kurak araziye baktı. "bir kez yıkıldım bu topraklarda, bunun bir daha tekrarlanmasına izin vermeyeceğim." "Sadece ilk saldıranın sen olmasını istemiyorum. Onların haklı çıkmasını istemiyorum ben." "Bunun içinendişelenme," dedi derin bir nefes verip. "Hiçbir zaman önce saldıracak kadar kötü olmadık biz." Geldiğim günden beri tek yaptıkları bana saldırmaktı. "Nasıl hissediyorsun?" diye sordum gülümseyerek. "Burada olduğuna ben bile inanmakta zorlanırken." "Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum," dedi. "Hiç kimse buna cesaret edemezdi." "Bazıları cesaretin delilik olduğunu söylüyor."
Sayfa 365Kitabı okudu
Aşıklar güvensizlik hissettiklerinde, yapıcı olmayan şekilde davranma eğilimi gösterirler, ya hoşa gitmeye çalışırlar, ya denetimi almaya çalışırlar, hatta fiziksel olarak kavga ettikleri de olur bütün bunlar büyük ihtimalle part- neri kaçıracaktır." Güvensizlik bir kez işin içine karıştığın- da, serinkanlı, aklıselim ve sakin davranmak imkânsız olur. Akıntıya kapılan ilişkinin dümensiz, dayanıksız sandalı, bir çok ilişkinin batma tehlikesi geçirdiği, adı kötüye çıkmış iki kaya arasında yalpalar durur: tam boyun eğme ve tam iktidar, uysalca rıza gösterme ve küstah fetih, kendi özerkliğini orta- dan kaldırma ve partnerinkini zaptetme. Bu kayalardan birine çarpmak, yedek parça çağında büyümüş ve tamir sanatını ög- renme fırsatı bulamamış yeni yetme bir gemiciyi taşıyan bir sal şöyle dursun, gayet iyi giden ve deneyimli bir mürettebata sahip bir teknenin bile parçalanmasına yeter. Hiçbir modern denizci, denizde yol alacak durumda olmayan bir ögeyi tamir etmek için bir dakika bile kaybetmez: Yedeğiyle onu hemen değiştirmek ister. Ama ilişkilerin salında yedek parça bulun- maz.
Evlilik bir aile meselesiydi.
Evliliğin bir aile konusu olduğu, iki birey arasındaki bir gönül serüveni ya da romantik aşkın doruğu olmadığı kanısı birçok kültür tarafından paylaşılmıştır. İtalya’nın soylu aileleri arasında evlilik tümüyle, iki ailenin katıldığı bir iş meselesi olarak görülürdü. Birçok gelin ve damat ilk kez düğün günlerinde karşılaşmıştır. Buna benzer gelenekler İspanya, Portekiz, Rusya ve diğer Avrupa ülkelerinde de yaygındı ve bu yalnızca soylu çevrelerde değil, tüm sınıflar arasında geçerliydi.
Sayfa 13 - SAYKitabı okudu
O kadar büyük aşk ya da nefretin nadir olduğunu düşünüyorum, ama bunun onun başına iki kez geldiğini söyledi.
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Aşk hala çoğumuz için bir ömürde iki ya da üç kez gelir, gerisi seks ve dostluktur,ve sorun, ve acı ve görkem yumağı...
“ Yazar Aydın Aydemir'in, Aydin'in Didim ilçesindeki evinde başına dayadığı av tüfeğini ateşleyerek canina kıydığı iddia edildi…” Araştırmacı yazar Aydın Aydemir; 20 Mart 1932, Ankara/ Beypazarı'na bağlı Uruş bucağı doğumlu. Ilkokul oğrenimini Uruş'ta, ortaöğrenimini Ankara Hasanoğlan Atatürk Ogretmen Okulu'nda tamamladı. Istanbul Capa Egitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü (1958) mezunu… Aydın Aydemir'e 1971'de iki kez bakanlik emriyle işten el çektirildi. Daniştay'ca aklandı. 12 Mart darbesin de, 'Kalaba Örgütü Lideri' suçlamasıyla içeri alındı. Adresi belirsiz ve yeraltında konuşlandırılmış bir işkence evinde sorgulandı. Kalaba Örgütü'ne mensup olduğu varsayilan diger 21 kisiyle birlikte, mahkeme kararıyla aklandı. 1980'in 12 Evlül'ünde iki kizı ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlügünün hücrelerinde tutuldu. Kizlarina yapılan iskence esnasında, çocuklarının çığlıkları kendisine dinlettirilen, ancak faşizme bile onurlu bir direnme dersi veren bu devrimci insan 1982 yılına dek öğretmen kalmayı sürdürdü ve o yıl emekliye ayrildı. Kisa bir süre sonra da Didim'e yerleşti… Adi anıldıkça önünde saygıyla eğilmemiz gereken bu aydınlık insana, bu düşün ve emek sevdalisi hocamıza güle güle derken, onunla aynı saflarda yer almaktan o nur duyuyorum. Toprağı bol olsun. Çiçekleri ve karıncaları da yanında...
Sessiz Sedasız Giden Devrimci Usta: Aydın AYDEMİRKitabı okudu
Seni arayıp yeniden gördüm. Heyhat! Seni iki kez görünce, bin kere daha görmek istedim, seni her zaman görmek istedim.
Reklam
Tabii ki gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir ; yüzyılda aşağı yukarı iki ya da üç kez görülür. Bunun dışındakiler boş gurur ya da can sıkıntısıdır.
Sayfa 44
Tabii ki gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir. Yüz yılda aşağı yukarı iki ya da üç kez görülür. Bunun dışındakiler boş gurur ya da can sıkıntısıdır.
Aşk iki insanın arasında oluşur ,ama çoğu kez yalnız birinin gönlünde gelişir.
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.