104 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt
Bu kitap tam anlamıyla bir isyan manifestosu. Adı sizi yanıltmasın, benim Bay N olarak tanımladığım Nietzsche' nin Zerdüştünü eleştiren bir kitap değil. Aksine taklit eden bir kitap. Zerdüşt nasıl yaptığı yolculuklarda, karşılaştığı kişilere kendi bilgisinden aktarıyor, düşünce ve fikirlerini sunuyordu, işte aynen öyle de Taylan Kara gördüğü, duyduğu, bildiği her konuda fikir ve görüşlerini, eleştirilerini acımasızca ve tabi ki azıcık nükteyle süsleyerek sunmuş. Bay N'nin yazım usulüyle kitabını yazmış.Çok sert eleştriler içeren bu kitapta Kara, kendi gerçekliğini insanın suratına çarpıyor. Maalesef çok umutlu konuşamadığı ama çok yerinde ve isabetli tespitler yaptığını söylemeliyim. Her verdiği bilgiden sonra Bay N "Böyle buyurdu Zerdüşt" diyor ya, Taylan Kara da sanki Bay N bu zamanı yaşasaydı, muhtemelen böyle buyururdu diyor. Sert gerçekliği kaldırabilecekseniz, kitabı mutlaka okuyun. Bikaç saatte okunabilecek, hafif bir dille yazılmış, ama anlam derinliği olan bir kitap. Sanırım kitabın daha başında söylediği şu söz içerikle ilgili her şeyi anlatıyor: "Ey okuyucu, bütün cüretini yalnız bilmeye harcama; bu iki yüzyıl önceki meseleydi. Bu yüzyılda hâlâ cüret edecek bir enerjin kaldıysa biraz da yapmaya cüret et." Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt - Taylan Kara
Böyle De Buyurabilirdi Zerdüşt
Böyle De Buyurabilirdi ZerdüştTaylan Kara · Bulut Yayınları · 202257 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Hikayenin anlatıcısı olan ressam ve o köyden profesör olan Altınay, bir Kırgız köyünde okulun açılışına davet edilir. Köylülerin mutluluğuna ortak olan Altınay, köylülerle bir süre vakit geçirdikten sonra birkaç günlüğüne kalmak niyetiyle geldiği köyden alelacele ayrılır. Köylüler bu duruma çok üzülür ama kimse Altınay’ı kararından vazgeçiremez.
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20187.4k okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Melike Koçak'ın Hiçkuşu adlı öykü kitabı, taşkın sel suyu gibi akan bir dile sahip öykülerden oluşuyor. Öyle ki farklı biçim kullanımları nedeniyle bu öyküleri okumak dikkat gerektirse de dilin akışına kapılıp gidiyorsunuz. Hem dil kullanımı hem de biçime yer verişiyle Sevim Burak ve Ali Teoman çizgisinde ilerleyen bir anlatım söz konusu. Kitabın başında dört şairden içinde "balina" geçen, sonunda da iki şairden içinde "ses" geçen mısraları görüyoruz. Şiir dilinin kullanımı öykülerde de görülüyor ve anlatımın bu kadar güçlü olmasında bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Yukarıda Sevim Burak ve Ali Teoman isimlerini zikrettim ama onlara göre meselesini daha belirgin ifade eden bir yazarla karşı karşıyayız. Fakat bu durum her öykü için de geçerli değil. İmge üzerinden ilerleyen öyküleri de görüyoruz. Kitap dört bölüm üzerinden kurgulanmış ve her bölümün kendine göre bir matematiği mevcut. Mesela son bölüm olan "Masal" kısmında dilin masalsı bir anlatıma büründüğünü ve öykü boylarının kısaldığını görebiliyoruz. Oldukça farklı, dili ve biçimiyle çok özel bir kitap Hiçkuşu. Yer yer bilinç akışına yakın bir anlatım da görülüyoruz. Ama bu anlatım tarzı tamamen yazara özel, tıpkı Sevim Burak da olduğu gibi. Bazı kitapları okuyunca kalem oynatan ele yazma isteği verir. Hiçkuşu da öyle bir kitap. Hem biçimi hem de diliyle farklı bir öykü kitabı okumak isteyen tüm okurlara ve özellikle de öykücülere tavsiye ederim.
Hiçkuşu
HiçkuşuMelike Koçak · Can Yayınları · 202266 okunma
160 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
SİSLERİN İÇİNDEKİ GERÇEKLER, DÜŞLERDEKİ DURULUK VE SONSUZLUK...
Jorge Luis Borges, zihnimin içine korkunç bir dalış yaptı. Kum Kitabı sıradan bir öykü kitabı değil öncelikle bunu belirtmem gerek. Her bir öyküsü sanki ayrı bir kitap okumuş doyumunu veriyor. Asla sonu yok... Bu kitapta kesinlikle kara büyü var... Hiçbir kitap, okuma, düşünce, düş son değil... Gerçekler ise asla duru değil...İnsanın asıl
Kum Kitabı - Shakespeare’in Belleği
Kum Kitabı - Shakespeare’in BelleğiJorge Luis Borges · Can Yayınları · 202339 okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Bence ağır bir düşünme ve anlama gerektiren dikkatle okunması gereken bir kitap, iki temel bölümden ilki sıkıcı ve saçma gelebilir, bırakmak isteyebilirsiniz belki de, açıkçası bana başta öyle geldi ama daha dikkatli okunup düşünülmeli. Aslında bütüne baktığımızda başta sorular sorup sonrasında da kendi cevaplıyor. Kitap sıkıntı ve düşüncelerle kabuğuna çekilmiş birilerini ve neler düşünüp ne hâle geleceklerini anlatıyor biraz da. Yazar kendi küçük gördüklerinden, kendi utançlarından dürüstçe söz ediyor aslında, kimsenin açıklayamayacağı, açıklamak istemediği ya da herkesin biraz içinde hissettiği ama cesaret edemediği şeyleri yazıyor. Kendi utançlarından da bahseden yazar son sayfada şunları söylüyor; "Ben kendi hayatımda, sizin cesaret edemeyip yarıda bıraktığınız şeyleri sonuna kadar götürdüm, o kadar; üstelik siz tabansızlığınıza sağduyu diyor, böylece kendi kendinizi aldatarak avunuyorsunuz. Buna göre ben sizden daha "canlıyım. Daha yakından bakın!"
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128.8k okunma
154 syf.
8/10 puan verdi
Macbeth - İnceleme
Yılın son kitabını da az önce bitirmiş bulunuyorum. Her zaman hikayelerin kötü karakterlerini baş karakter yapan ve onların psikolojilerini anlatan, düşüncelerini açıklayan kitapları sevmişimdir. Macbeth de işte tam bu tür bir kitap olduğu için oldukça sevdim ve beğendim.
William Shakespeare
William Shakespeare
'in daha önce okuduğum kitabı
Hamlet
Hamlet
ile karşılaştırdığım
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922.5k okunma
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Dehşet verici ayrıntıları olan yumuşak bir anlatı
Burma'ya dair bildiğim tek şey, dünyaya birer melek gibi gösterilen Budizm'in örgütlü bir şekilde Arakan'da Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği katliamlar, hak gaspları ve yok saymalar... Elbette, '70 ve 80'lerden kalma ansiklopedilerle büyümüş bir kuşağa mensup olduğum için Myanmar ismini almaları meselesi de var. Bu iki
Burma Günlükleri
Burma GünlükleriGuy Delisle · KaraKarga Yayınları · 201773 okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 days
İlk 100 sayfaya kadar hangileri dünyalı hangileri uzaylı anlamaya çalışırken hiçbir şey anlamadım gibi oldu 200lü sayfalara geldiğimde artık anlıyor gibiydim. İki tarafın da dünyaları hakkında bir fikir sahibi olmuştum. O noktadan sonra biraz daha anlayarak okudum diyebilirim. Bir geçmişe bir bugüne gidip gelmeler olan kitapları uzatmama taraftarıyım çünkü ara verdiğim sürede bugünü okurken geçmişten bazı şeyleri beredeyse unutuyordum. Bir ara Urras bölümünü bir sefer Anarres bölümünü bir sefer okusam nasıl olur acaba diye de düşünmedim değil. Olabilirdi. Muhtemelen kitabı tekrar okuyacak olursam öyle yapacağımdır. İnsan doğasında hiçbir şey tarafından yönetilmeme gibi bir durum söz konusu değil bunu güzelce bir tefekkür edebiliyorsunuz kitabı okurken. Rahman ve Rahim olan bir yönetici ihtiyacı söz konusu. Kurallar olmalı. Sınırlar olmalı. Ve bu kurallarla sınırları insan değil insanı insandan daha iyi bilen bir güç koymalı. Yollar islama çıkıyor arkadaşlar. Bütün yollar islama çıkıyor. Kitap böyle anlatmıyor tabi ama bu gerçeği islamla nasiplenen herkes görecektir. Şöyle bir spoiler vereceğim; kitap bir şeyin başlangıcını anlatıyordu ve onun başladığı yerde bitti. Sonrası için de benim yazdığım son şu şekilde; bir peygamber gönderilecek ve toplumsal düzen sağlanacak, aranan iç huzuru bulunacak <3
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112.5k okunma
312 syf.
3/10 puan verdi
·
Read in 29 days
Güzel sözler kitabı
Kitabın tamamı güzel sözlerden oluşuyor. Kitabı alacaklar ona göre alsınlar. Ben roman olduğunu düşünerek almıştım. Ama gene de 1 ay boyunca fırsat buldukça okudum. Güzel sözler okumayı seviyorsanız alıp okuyabilirsiniz.
İki Söz
İki SözKahraman Tazeoğlu · Destek yayınları · 2017998 okunma
187 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 1 hours
Köyden İndim Şehire ve Kafkas Kızı iki öykü kitabı bir arada
Bener
Bener
Kafkas Kızı
Kafkas Kızı
Dursun Akçam
Dursun Akçam
Dursun Akçam'ı yıllar önce bir kitap fuarında tanımıştım. Ondan önce oğlu Taner Akçam'ın bir siyasal kitabını okumuştum. Dursun Amca'nın onun babası olduğunu bilmeden ama soyadları aynı olduğu için ya babası ya amcası olabilme olasılığını hesaba katarak oğlundan övgüyle söz etmiştim, o da tam Anadolu erkeği olarak "bırak o keratayı, hiç de övülesi değildir" mealinde bir şeyler söyledi, beni gülümsetti, hatta "asıl iş bizde" dedi ki ben zaten onun Kafdağı'nın Ardında romanını alıp ona imzalatmak için karşısına çıkmıştım. Onunla ilgili bu tatlı anektodundan sonra bu sonradan birleştirilmiş iki öykü kitabından söz edeyim. İlk kitap Köyden İndim Şehire bir kere epey komik. Daha ziyade Avrupa'ya göçen köylülerimizi, hem Avrupalıların gözünden hem de Avrupalıları köylülerimiz gözünden parodileştiriyor. İnsanı gülümseten ve bazen kahkahalarla güldüren Köylü-şehirli didişmeleri de var bol bol. İkinci kitap Kafkas Kızı ise daha ziyade köylüler gözünden şehirlileri ve şehir karşısındaki zorlanmalarını, ezilmelerini anlatıyor. Her iki kitapta da köylüleri yerel ağızlarıyla ustalıkla konuşturuyor. Dursun Akçam'ı Cumhuriyet dönemi değerli yazarlarımızdan biri olarak görüyorum.
Kafkas Kızı
Kafkas KızıDursun Akçam · Milliyet Yayınları · 197815 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.