306 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 hours
Isaac Asimov'un orijinal Vakıf üçlemesinin son kitabı olan "İkinci Vakıf", üçlemenin en heyecanlı ve belki de en rahat okunan kitabı olarak görülebilir. Asimov'un Vakıf üçlemesi 1951,1951,1952 yıllarında yayınlanmış art arda. Yazar, İkinci Vakıf'tan 30 sene sonra üçlemeyi sürdürmeye karar veriyor ve dört kitap daha yazıyor. Bu yeni
İkinci Vakıf
İkinci VakıfIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20201,591 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
Hayır, sizler uygar değilsiniz!
9 Kasım 2019 Cumartesi 17:16 Merhaba! En son incelememi 9 Ekim 2019 tarihinde yapmışım, bir ay sonra yeniden bir deneme kitabı ve yazarı üzerine konuşmak istedim. Araya 13 kitap girmiş, artık inceleme yapacak zamanı bulamıyorum bazı incelemelerim okuma sürelerini aştığı için bu güzel faaliyeti ihmal etmek zorunda kalıyorum. Zaman! Nasıl zaman
İnsana Dönmek
İnsana DönmekAhmet Cemal · Can Yayınları · 201789 okunma
Reklam
261 syf.
8/10 puan verdi
Alegorik Anlatı
İyi bir kitap okuru olan çok sevdiğim, hatta acayip çok sevdiğim :)) birisi tavsiye etti bana bu kitabı. Ben de emir telakki ettim. :)) Kitabın ortalarına geldiğimde, nasıl gittiğini sorduğunda, pek sarmadığını söyledim. Ancak sonra kitabı konuşmaya başladık ve aslında sardığını fark ettim. Şöyle ki, Sineklerin Tanrısı her şeyden önce akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap. Bir çocuk kitabı gibi görünse de tıpkı Hayvan Çiftliği gibi, hiç de öyle değil. Hatta o kadar Hayvan Çiftliği gibi ki, muazzam bir alegorik eser olduğunu söylemem lazım. Issız bir adaya düşenler bu defa İngiliz çocuklar... Zaman ise İkinci Dünya Savaşı yılları. Yani faşizmin ve diktatörlüklerin insanlığı ezip mahvettiği zamanlar. Yani çocuklar o adanın yerlisi değiller, dünyalılar. Arka planda ise bir savaş var. William Golding böyle yaparak tabiri caizse insanlığı yeniden başlatıyor. Ve bu sefer mükemmel alegoriler üzerinden insanın kötülüğü, iktidar hırsı, bencilik, yönetme, ezme, korku gibi duygular işleniyor. Hemen her çocuk bir şeylerin simgesi oluyor. Savaştan kaçıp yeni bir dünya kurulsa bile sanki insan, yine hırs ve hastalıklarını da onunla getirmeye devam edecek gibi. Tavsiye eden kişinin tabiriyle, “Öyle gibi görünse de asla çocuk kitabı değil. Çocuklar üzerinden insanın doğası anlatılmış. Kitabın sonunda şunu düşünmüştüm, şiddet eğilimi, güç hırsı doğuştan gelen bir güdü mü yoksa öğrenilir bir duygu mu?” Özetle, kitap tam bir semboller eseri olarak görünüyor.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080.1k okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
İzahı olmayan şeyin mizahı olur derler. Aziz Nesin de bu noktada basın ve ifade özgürlüğünün ülkedeki ''yokluğuna'' dair mizah dolu birden çok hikaye ile karşımıza çıkıyor. Basın ve ifade özgürlüğü bilindiği üzere, hem medyanın holdingleşerek patron sınıfının hüküm sürdüğü bir sektör haline gelmesi ve halka sunulan doğru bilgi akışının patronun iktidar ile ilişkisine göre belirlendiği, hem de ülkenin ilerici, aydın gazeteci ve düşünürlerinin yeri gelir katledilerek, yeri gelir hapsedilerek, yeri gelir susturularak ifade ve basın özgürlüğünü legal* yollarla terörize ederek halkı sürü psikolojisi ile yönetme ve yönlendirme şekliyle özgürlük(?) olarak kabul görmekte ülkemizde. Aslında kitabın mizah yoluyla vermek istediği mesajlar bu denli önemli ve ağır konular aslında. Tabi bunu ciddi bir şekilde konuşmak bir noktadan sonra çaresizliğin de etkisiyle izah edilemez ve yoran şeyler haline getirmekte. işte Aziz Nesin de bu durumu kara mizaha çevirip güldüre güldüre düşündürüyor okuru konu hakkında. Oldukça başarılı bir kitaptır bu anlamda. Ancak Yaşar ne yaşar ne yaşamaz gibi, Hakkımı Ver Hakkı gibi, Bir Zamanlar Memleketin Birinde gibi, Başarımı Karılarıma Borçluyum gibi harika birer oyun haline gelen eserleri ortadayken bunun da oyunu gayet yapılabilirmiş. Neden es geçilmiş şaşırdım. Bunu da izlemek isterdim açıkçası. Neyse efendim oyunu sahnelenene kadar okuyun okutun bu kitabı. :) Keyifli okumalar.
Ah Biz Eşekler
Ah Biz EşeklerAziz Nesin · Nesin Yayınları · 20161,536 okunma
Tam olarak bu!
Sabahattin'in bir sanatçı ve aydın olduğu için, doğal olarak kalbinin solda attığını öldür Allah anlamıyordu iktidardakiler. Oysa, aydın olmanın gereğiydi bu. Bir aydın, dünyayı ve ülkesini, her zaman iyi görmek isterdi. Yapılmakta olan yanlışları değiştirmeye gücü yetmiyorsa, bu görevini en azından eleştirel yaklaşarak gerçekleştirirdi. İktidarın her yaptığını onaylayanlara, köşe başlarını tutmuş erk sahiplerinin peşinde dolaşıp durmaksızın "Ağamsın, paşamsın." diyenlere aydın denilemezdi. Çünkü onların yaptıkları en yumuşak ifadeyle "iktidar yardakçılığı" sayılırdı. Aydın ise tersine, yanlışları eleştirir ve yönetme erkini elinde bulunduranlara hep daha iyisini, güzelini tarif ederdi. Sabahattin'in yaptığı da sadece ve sadece buydu. "Ne kurulu düzeni yıkmak ne de yerine yeni bir alternatif koymak"tı niyeti. O sadece "Bayanlar baylar..." diyordu durmaksızın. "Bu yapmakta olduğunuz şey var ya, o yanlış. Doğrusu bu." Kimsenin anlamaya niyeti yoktu Sabahattin'i...
Sayfa 302Kitabı okudu
Her hanedan başka başka aşamalardan geçer ve yenilenmiş koşul­lar içinde bulunur. Bu nedenle onun taraftarları, her aşamada, başka başka karakter özellikleri edinirler. Bu, yeni koşulların sonucudur. Genellikle, bir hanedanm en çok beş evresi olabilir. Birinci evre başarı evresidir: bütün direnç tükenmiştir ve krallık ik­tidarı yeni hanedanın
Reklam
21. yüzyıldayız ya biz!! aloo kime diyorum?
Ne zaman bilgi ve iktidar söz konusu olsa, ne zaman tartışma kenti yönetme rolünü üstlenen filozoflara dönse, kadınlar es geçi- lir
Sayfa 94
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Puslu Kıtalar Atlası’nın Tahtı Sallandı! :)
Eser postmodern bir tenkit romanı olup sıfattaşlarından farkı ise tüm eleştirilerini sanata mâl edebilmiş olmasıdır. Üstelik bütün eleştirilerini de temsiller üzerinden vücuda getirmesi onu şaheser olarak tanımlamaya kafidir. Toplumun, bireyin, sanat anlayışlarının, bilimin, edebiyatın, kurumsal dinin, dindarın, devletin, devlet paradigmasının ve
Galiz Kahraman
Galiz Kahramanİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20143,313 okunma
196 syf.
10/10 puan verdi
Şu ana kadar okuduğum en iyi kitaplardan biri kesinlikle başlanğıçta herkesin olduğu kadar ve istediği şekilde yaşadığı bir ada tasviri ile başlayan roman sonrasında kaosun eksilmedigi iktidar olma ,emir verme ve yönetme hırsının yaşam düzenimizi nasıl alt üst ettiğini göstererek son buluyor. Ver yetkiyi gör etkiyi sözünü aslinda kitapda tam anlamı ile görebiliyoruz ,gücü eline alan kişinin bu güçle nasıl zehirlendiğini ve etrafindakilere bu zehirleri nasıl sacmaya başladığı o kadar ince bir çizgi ile anlatılmış ki günümüzden pek çok kesit bulmak mümkün. Hem Türkiyenin siyasi hayatindan hemde insan olarak kendi benliğimizden parçalar bulabileceğimiz bir eser.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351.2k okunma
En ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin. 1 yıl içerisinde çardan daha beter olacaktır." Bir insanın başka bir insan üzerinde otorite olması kabul edilemez bir durumken, güç istencinin etkisindeki insanlık için yönetmek hayat mücadelesi içerisinde bir kesimin başka bir kesime üstünlüğüdür. Otorite, güç istencinin ve mücadelenin sembolüdür, onun en üst noktasıdır. Güç istenci ile insanlık karşı konulamaz bir yönetme arzusuna kapılır ve onlar için yönetmek, güce sahip olmak ve doğadaki mücadele içerisinde hükmetmektir. Doğanın tüm dayatmaları gibi otorite de bir hiçin düşmanıdır. Anarko Nihilizm.
Reklam
136 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Foucault’nun çalışmalarında ele aldığı asıl mesele; “İktidarın gerçekte ne şekilde işlediğini inceleyebilir miyiz“ sorusudur. İktidardan kastı ise, katı kurallara bağlı, görünür ya da görünmez bir makam ya da güçten ziyade, ilişkilerdir. Öyle ki bu iktidar ilişkileri her yerdedir. Bu iktidar sayesinde sahip olunan yönetme gücü, karşı tarafın
Michel Foucault - 21. Yüzyılın Ezber Bozan Düşünürü
Michel Foucault - 21. Yüzyılın Ezber Bozan DüşünürüSelin Feldman · Karakarga Yayınlar · 202156 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
İnsanların yönetiminde olan bir çiftlikte yaşayan hayvanların yaşam koşulları giderek kötüye gitmektedir. Kendilerini ezen, sömüren insanların yönetiminden rahatsızlık duyarak başkaldırıp çiftliğin yönetimi ele geçirirler. Fakat zamanla iktidar olma ve yönetme arzusuna sahip kurnaz domuzlar barış ve adalet söylemleri ile çiftlikteki yaşamı tamamen kendi çıkarlarına göre yönlendirerek, yönetimi ele alırlar. Her şeyi çiftlik halkının iyiliği için yaptıklarını ve onların çıkarlarını gözettiklerini düşünmelerini sağlarlar. Korku duygusu ile bir algı yanılması yaşayan çiftlik halkı aksini düşünemez duruma gelmiştir. Dönemin ve günümüzün totaliter rejim anlayışına sahip devletlere hitaben yazılmış siyasi bir hiciv romanı olup, bencilce hükmetme arzu ile dolu insanların olduğu bir dünyada başyapıt olma niteliğini koruyacağını düşündüğüm ve mutlaka okunması gereken bir kitaptır.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245.9k okunma
Bir iktidar ancak dört şekilde devrilir. Ya dış güçler tarafından ele geçirilir; ya o kadar kötü yönetir ki kitleler isyan eder; ya güçlü ve rahatsız bir orta zümrenin oluşmasına göz yumar; ya da kendi özgüvenini ve yönetme iradesini yitirir.
Sayfa 204Kitabı okudu
Orta Doğu'da para ancak entrikanın gücünü satın alabilir, yönetme gücünü alamaz.
Bir iktidar ancak dört şekilde devrilir. Ya dış güçler tarafından ele geçirilir; ya o kadar kötü yönetilir ki kitleler isyan eder; ya güçlü ve rahatsız bir Orta zümrenin oluşmasına göz yumar; ya da kendi özgüvenini ve yönetme iradesini yitirir. Bunlar birbirinden bağımsız değildir ve genel kural dördünün de belli oranda bulunmasıdır. Bunların tümüne karşı kendini savunabilen bir egemen sınıf, sonsuza dek iktidarda kalabilir. Nihayetinde belirleyici olan, bizzat egemen sınıfın zihniyetidir.
Sayfa 204 - Doğan kitapKitabı okudu
246 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.