Geceler yalınayak, geceler inzivada İnsanlığın salâsı okunuyor, elveda! Gündüzün siyahından ufka karanlık çöktü Hicabından günahın kardelen boyun büktü Günebakan çiçeği dönüp bakar mı bize? Feryad u figan etsek nefis gelir mi dize? Ömür yitik sermaye kelebeğin misâli Tarumar gülistanım, talan ettim visâli Yâ İlâhi affeyle, gayrı dilim
256 syf.
·
Puan vermedi
Kötü için her yol mübah peki gariban ne yapsın. Nasıl başa çıksın. İlahi adalet de olmasa yaptıkları yanlarına kalacak olsa delirir insan. İyi ki ölüm var iyi ki ahiret. Sebahattin Ali İlk kitabını okuduktan sonra diğerlerini hep erteledim. Tüketmek istemedim. Hepsi harika. Hele içimizdeki şeytan bambaşka
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Olympia Yayınları · 2019173,1bin okunma
Reklam
Resulullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Kim de müslüman kardeşinin ayıbını açığa vurursa, Allah da onun ayıbını açığa vurur. Hattâ evinin içinde bile olsa, onu ayıbıyla rezil eder.” (İbn-i Mâce, Hudûd, 5) Unutma cengaver ilahi adalet her zaman tecelli eder.
Şeyh Veliyullah el-Dahlavi'ye göre, mutluluk dört kanaldan elde edilebilir: • Arınma; • Allah'a bağlılık; • Hoşgörü, • Adalet. Onun görüşüne göre, tüm Peygamberler, bu dört erdemi vaaz etmek için Allah tarafından görevlendirilmişlerdir ve tüm ilahi emirler, bu niteliklerden ortaya çıkar ve bunları belirler.
Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin.
Ali Şeriati
Ali Şeriati
İlâhi adalet var. Birinin emeğini, iyi niyetini harcarsanız başka bir şekilde sizi de harcarlar. Acelesi yok, zamanı var...
Reklam
“İlahi adalet var arkadaşlar, birinin emeğini, iyi niyetini harcarsanız başka bir şekilde sizi de harcarlar.”
Ahiret diye diye hakikati unutturdular
Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin.
Sayfa 16 - Arya yayıncılık
Büyük resmin içinde değerlendirebildiğimizde, karşımıza baskıcı figürler olarak çıkan kişilerin ya da grupların aslında dev bir üst-sistemin taşeronları olduğu fark edilebiliyor. İnsanın hem yaratıcısı hem kurbanı olduğu devasa sistemden söz ediyorum. İnsanın doğadan koparak ona üstün olma kibrine kapılması so- nucu, evren de ona böyle bir cezayı münasip görmüş, kelimenin tam anlamıyla müstahak. Üstelik, mafyöz bir süperoluşum olan kapitalizmi bu sisteme katıp insanlığın başına musallat etmişse, bu ancak evrenin ilahi adaleti olarak değerlendirilebilir. Uzak ol- mayan geçmişte, o sıralar yeni çıkan bir kitabımla ilgili yapılan röportajda "Benim için sistemle ilişki deliyi idare etmektir" diye bir ifade kullanmıştım. İlk bakışta bu, kaçak oynama gibi görü- nebilir, ama birey olarak bu koca sistemi karşımıza alarak onunla baş edebileceğimizi düşünmüyorum. Böyle bir durum, yeni mo- deller yaratabilme yolunda bize, ne alan ne de güç bırakır. Sadece yakınır dururuz.
Sayfa 14 - MetisKitabı okuyor
Şeyh Şâmil'in İmam seçildikten sonraki ilk icraatı, içteki çekişmelere, kargaşa ve parçalanmışlıklara ve çok başlılığa son vermesi oldu. Buna bağlı olarak kabile, soy-sop, adet-geleneklere dayalı yasaları ortadan kaldırarak idareci ile idare edilenin yasalar karşısında eşit olacağı İlahi adaleti ve ona dayalı İslâm Hukukunu uygulamaya koydu. Bu ise devlet olmanın en temel hususiyetini teşkil etmekteydi.
Reklam
Her ne kadar dünyanın adaletsizliğinden yakınsam da yıllardır insanları dinledikçe gördüm ki, hayatın kendine has bir adaleti var; ilâhi adalet...
Sayfa 35
Bekir Sıtkı Erdoğan'ın İlâhî Adalet şiirinde ifade edildiği gibi: "Her canlıya Hak, lâyık olan cevheri verdi... Tırtıl iki diş bulsa eğer, ormanı yerdi!... Şayet kediler haftada bir gün uçabilse... Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi...
Rakip tanrı Baal'in kararsız insanları kendisine taptırtma konusunda sürekli bir çekiciliği varmış gibi görünür. Çölde Sayım bölüm 25'te, birçok İsrailli kendi tanrılarını bırakıp Baal'e kurban vermek üzere Muab kadınları tarafından kandırılırlar. Tanrı karakteristik hiddetiyle tepki verir. Musa'ya şöyle emreder: "İnsanların hepsinin kafasını kes ve güneşe doğru, Tanrının huzurunda as ki Tanrının öfkesinin ateşi İsrail'in üstünden kalkabilsin." Rakip tanrılarla flört etme günahına karşı takınılan olağandışı gaddar tutuma bir kez daha şaşırmadan yapamıyor insan. Çağdaş adalete ve değer yargılarımıza göre bu, örneğin kızınızı bir toplu tecavüze sunmakla kıyaslandığında önemsiz bir günah olarak görünür. Bu, kutsal metinlerle çağdaş (yani medenileşmiş) ahlak anlayışı arasındaki kopukluğun göstergelerinden yine bir başkasıdır. Elbette, mem teorisi ve bir mem havuzunda sağ kalmak isteyecek bir ilahi varlığın gerek duyacağı özellikler akla getirildiğinde Tanrının kıskançlık öfkesi kolayca anlaşılabilirdir.
‘Şu kibrinden sıyrıl! Sen nefsini gömmezsen, nefsin seni gömer. Bu ilahi adaletin bir tecellisidir!’
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.