Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Namaz, kalblerde azamet-i İlahiyeyi tesbit ve idame ve akılları ona tevcih ettirmekle adalet-i İlahiyenin kanununa itaat ve nizam-ı Rabbanîye imtisal ettirmek için yegâne İlahî bir vesiledir. Zâten insan medenî olduğu cihetle, şahsî ve içtimaî hayatını kurtarmak için, o kanun-u İlahîye muhtaçtır. O vesileye müraat etmeyen veya tenbellikle namazı terkeden veyahut kıymetini bilmeyen; ne kadar cahil, ne derece hâsir, ne kadar zararlı olduğunu bilâhare anlar, ama iş işten geçer.
Sayfa 43
Ot ekip mısır biçemezsin, çünkü ilahi adaletin de bazı kuralları vardır.
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
~ Ot ekersen mısır biçermezsin, İlahi adaletin de belli kuralları vardır. ~
Sayfa 79 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İndik dördüncü çukura böylece, O meyus bayırda vardık daha öteye, Burasıdır kâinattaki bütün kötülüğe hazne. Ah adaleti Tanrı'nın! Kim cem etti bir yığın Tuhaf işkenceyi ve eziyeti tanık olduğum? Neden izin verdik böyle heder etmesine bizi suçumuzun?
Bir ilahi adalet var değil mi? Var elbette, âciz bir kul olarak zaman zaman kuşkulara kapılsam da güvendiğim tek şey kefenin cebinin olmayışı.
Ey nâs! Lisânınızı hifzediniz, kibir ve gururu bırakınız, alçakgönüllü, yüksek himmetli olunuz. Bedenlerinizi yorunuz, tembel olmayınız, düşmanlarınızla mücâhede ediniz. Mesâcidinizi ma'mûr, îmânınızı hâlis kılınız, ilk önce kendinize, sonra ihvânınıza nasihat ediniz. Irzı- nızı muhafaza ve emvâlinizden tasadduk ediniz. Ve birbirinizin nail olduğu şeref ve şâna hased etmeyiniz ki bütün hasenâtınızın mahvina sebep olur. Yekdiğerinizin gıyabında fena söylemeyiniz ki muhabbet ve uhuvvet muzmahil ve husumete mütehavvil olur da helak olursunuz. İşittiniz mi? Ey nâs! Kendinizi esaretten kurtarmaya çalışınız ve 'acz ü ihtiyacınızın tahakkuk edeceği günde işinize yarayacak hayırlar işleyiniz. Ey nâs! Zulmetmeyiniz! Allah mahkeme-i adâletinde zâlimi bizzat mutâlebe eder. Hesabınız ve en son zehâbınız Cenâb-ı Hakk'adır. O Âdil-i Mutlak ise mâsiyete razı değildir. Ey nâs! Her kim iyi bir iş yaparsa menfaati kendi nefsine ve her kim kötü bir iş yaparsa mazarratı yine kendi nefsine aittir. Yani herkesin çektiği kendi elindendir. Yoksa Rabbü'l-âlemîn kullarına zulmetmez. Ol bir günden hazer üzere bulununuz ki huzûr-1 ilâhîye çıkacaksınız ve herkes iyi-kötü bütün mahsûl-i mesa'îsini bir zerresi zâyî edilmeyerek istîfâ edecektir. Ben haberimi aldım. Rabbime gidiyorum, dininizi ve emanetinizi Al- lah'a ısmarladım. Ey ma'şer-i ashabım ve cemâat-i ümmetim! Esselà- mu aleyküm! Esselâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh!
Reklam
Akla uygun yaşamak, ahlaka uygun yaşamayı gerektirir mi yoksa bu sadece bir hüsnükuruntudan mı ibarettir? Bu her ne kadar rasyonelliğin tanımına bağlı olsa da savunacağım pozisyon şu olacaktır: Eğer tek varoluşumuz bu hayat ise ve ilahi adaletin sağlandığı bir öte dünya yok ise, o hâlde akıl bizi zorunlu olarak ahlaka götürmez. Aksine, kişinin doğa vergisi mizacına, aldığı eğitime, kendini yetiştirme tarzına ve içinde bulunduğu çeşitli fiziksel koşula bağlı olarak, ahlaksız olmanın rasyonel olduğu pek çok senaryo var olabilir.
Sayfa 300 - İstanbul Yayınevi
Fevkalâde ileri görüşlü bir devlet adamı olan Kânûnî Sultan Süleyman'ın, Fransızlara verdiği ve "kapitülasyon" adıyla anılan imtiyazlar, bâzı câhillerce itham edilegelmiştir. Halbuki Alman imparatoru Şarlken, Avrupa'ya hakim olmak istiyordu. Bu maksadı, Fransa'yı mağlûb etmesi ile gerçekleşmek üzere idi. Bunu engellemek isteyen Kânûnî, Fransa ile 1535'te ticârî bir muâhede imzaladı. Bu muâhede, Fransızlar'ın gümrük külfetini yüzde beşe indiriyordu. Bu, Fransa'ya büyük bir maddî yardım demekti. Fransa da buna mukabil Osmanlı'ya vergi ödüyordu. Kânûnî'nin takip ettiği bu siyaset, Avrupa'da hristiyan birliğini parçalıyor, Osmanlı'nın nüfuz ve îtibârını artırıyordu. Bu sebepledir ki, reformist Martin Luther: "Ya Rabbi! Büyük Türkleri bir an önce başımıza getir de, Sen'in ilâhî adâletinden onlar sâyesinde nasiplenelim!.." diyordu. Ayrıca dünyaya hak ve adâlet tevzî eden Türkler'e karşı mukavemetin "küfür" olduğunu söylüyordu. Bu da gösteriyor ki, Kânûnî'nin adaleti tevzii karşısında bir hristiyan lideri dahî hakkı teslim etmek zorunda kalmıştır.
Sayfa 187 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Ölmeyi umut edemeyenler bulunur burada, Kör hayatları en süfli vasıfta, Öyle ki haset ederler cümle başka yazgıya. Kalmaz dünyada hiç şanları, Hem adalet hem merhamet hakir görür onları
Sevgiye inanırsanız bir yerlerde gerçek sevgiye inanan biri sizi bulur ve tüm acılarınızı sevgisiyle kapatır ve işte o an siz tüm gidenlere teşekkür eder ve ilahi gücün yarattığı adalete, bulduğunuz huzur ve güvene şükredersiniz...
Reklam
Ağırdan alan, can yakan bir ilahî adalet olduğunu düşünüyor. İnsan birini yaralarsa, eninde sonunda kendi aynı ıstırabı çeker.
Sayfa 172 - Mundi Kitap, Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş.Kitabı okuyor
Coğrafyalararası isim değişikliği: Diktatörlük, imamlık…
İmparatorluk dünyevi, Papalık ruhani hükümdarlıktır ve hem İmparatorların dünyevi sulh, adalet ve düzen vazifelerini ihmali hem de Papaların dünyevi hırs, servet, güç arzusuyla ruhani vazifelerini kötüye kullanmasıyla dünya şu an olduğu günahkâr ve yoldan çıkmış haline düşmüştür…
Sayfa 8 - ALFA BASIM YAYIN DAĞITIM
ELEM ŞEHRİNE BENDEN VARIRSIN, MÜEBBET EZAYA BENDEN VARIRSIN, KAYIP İNSANLAR ARASINA BENDEN VARIRSIN. ADALETTİ TEŞVİKİ YÜCE ZANAATKÂRIMIN; İLAHİ SALAHİYET, ULU HİKMET VE ASLİ SEVGİYDİ YARATICIM. EBEDİ ŞEYLER VARDI SADECE BENDEN ÖNCE, EBEDİYETE KADAR VAR OLACAĞIM BEN DE. İÇERİ GİREN, CÜMLE ÜMİDİ TERK EYLE!
Yahudi, Hristiyan ve Müslüman dinleriyle Sümer dini arasındaki ortak noktalar şunlardır: Tanrının yaratıcı ve yok edici gücü; Tanrı korkusu; Tanrı yargılaması; kurbanlar, törenler, ilahiler, dualar ve tütsülerle Tanrıyı memnun etmek; iyi ahlaklı, dürüst ve haktanır olmak; büyüklere ve küçüklere saygı göstermek; sosyal Adalet; temizlik.
Sayfa 21
Sumer yazar ve ilahiyatçıları, tanrı düzenini sağlayan tanrısal bir gücün varlığına inanmışlar ve o güce me adını vererek, Tanrıça İnanna'nın bu öyküsü* içinde onları bir liste halinde yazmışlardır. Tanrılar, "kültür nitelikleri ve türleri" olarak adlandırılan bu me'lerin iyi olanlarını meydana getirdikleri gibi kötü olanlarını
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.