Dönüşen duygular...
Geçmişteki mutluluğu anımsamak kadar büyük acı yoktur.
İnsanlık kademeleri ilerledikçe vicdan realitesine ait duygular, bilgiler ve idrakler artar. O oranda özgürlüklerin sınırı genişler. Fakat bir bakımdan da idraki genişledikçe insan, yapması ve yapmaması icap eden şeyleri daha iyi sezmeye başlar, onlara uymak zorunluluğunu duyar, böyle olunca da özgürlüğünü yine bizzat kendisi sınırlamak zorunluluğunu duymaya başlar.
Reklam
Kudüs, Theodora’da çok farklı hisler uyandırmıştı. Sırayla kutsal topraklara aşarken nedense hep farklı duygular hissetmişti. Sanki ilahi bir güç onu sarıp sarmalamıştı.
Kanaatimce travma kadar insanı varoluşsal bir krize sokan başkaca bir deneyim yok gibidir. Travma hayata anlam veren inanç sistemlerinin altını oyar. Kurbanın ilahî düzene olan inancını zedeler ve kurbanı varoluşsal bir kriz durumuna sokar.
İçimizdeki can ile tanışmanın ilk basamağı ona “Kimsin?” diye sormamızdır. Bu soruyu sorarken karşıdaki canın varlığını kabul etmiş oluruz. Bu da benliğimizin varlığının bir itirafıdır. Çünkü “Ben kimim?” sorusu aslında “Ben varım” demektir.
Sayfa 19
İlahi düzene teslim olduğunda sadece şimdide yaşarsın. Şimdinin gücünde gerçekçi olmayan geçmiş ve geleceğe dair düşünceler dolayısıyla duygular da olmayacağı için hislerinin sana fısıldadıklarını net bir şekilde duyabileceksin. Bu yüzden en başarılı ve güçlü kişiler gücünü Yaradan’dan alanlar, O’na teslim olanlardır.
Reklam
604 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.