"There is this idea that you either read to escape or you read to find yourself. I don’t really see the difference. We find ourselves through the process of escaping. It is not where we are, but where we want to go, and all that."
"Bir insanın işi meşgul olunmaya değerse, o insan muhtemelen kendi işiyle meşgul olur. Fakat öyle değilse, o kişi kendi anlamsız işleri yerine başkalarının işiyle meşgul olur."
"Sonuç olarak," dedi, "en güzel ve tatlı günler çok şahane ya da çok heyecanlı şeylerin olduğu günler değil, kopmuş bir kolyeden birbiri ardına düşen inci taneleri gibi basit mutlulukların yaşandığı günlerdir bence."
"İnsanlar ne zaman 'size herhangi bir şey söylemek benim görevim' diye söze başlasa, devamının olumsuz bir şey olacağını bekliyoruz. Peki, neden güzel şeyleri söylemenin de görevleri olabileceğini düşünmezler?"
"Ah, Marilla bir şeyleri iple çekmek mutluluğun yarısıdır," diye haykırdı Anne. "Onları belki elde edemeyebilirsin ama hiçbir şey seni onlara kavuşmayı hayal etme coşkusundan men edemez.."