"Sevdiğimizi açıkça söylememiz, gene de sevilmemiz olanaklı olmalı."
"İnsan gerçekten seviyorsa, sevdiği varlıkların yaptıklarına fazla önem vermemeli. Onlara gereksinimimiz vardır; yalnız onlar bizi vazgeçemeyeceğimiz bir 'havada' yaşatabilirler (dostunuz Hélène 'bir iklim' der,çok doğrudur)."
İklimler o kadar güzeldi ki. Şu ana kadar okuduğum en gerçek aşk hikayesi dedirtti bana. En sevdiğim kitaplar arasında girdi.
Kitapta Phillippe adlı karakterimizin aşk hayatını iki farklı bölümde okuyoruz aslında. Gerçekten tadına varabilmeniz için konusu hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum.
Aşkın karakter çatışmaları karşısında evrimini, baskı ve özgürlük kavramlarıyla aşkın ilişkisini o kadar güzel işlemiş ki yazar. Arzularımız ve kaderlerimizin birbiriyle tutmayışını aslında dört farklı aşk üzerinden anlatıyor. Kitapta kimi zaman olay kimi zaman roller değişiyor ama insan kendi hayatından bir parça görmeden de duramıyor.
Kitap o kadar sade ama anlamlı bir dille yazılmış ki hem su gibi aktı, hem de altını her satırda çizesim geldi. Kitabı okurken belli aralıklarla tüm karakterlere hayran oldum. Karakterlerin kusurları bile o kadar iyi işlenmişti ki, ne kadar gözlemci bir göz olmalı ki bu kitabı yazabilsin. Artık bana bir kitap önerir misin sorusuyla karşılaştığımda ilk önereceğim kitaplardan olacak İklimler. Bana bu kadar değerli hediyeyi alan arkadaşıma da çok teşekkür ederim. Sizler de mutlaka okuyun, okutun.
Helikopter yayınlarına da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Kitabın baskı kalitesini çok sevdim, kitabı okunur kılan özelliklerden biriydi.