Birinden bir kez soğuyunca ilelebet soğurum
Reklam
Ortada karşılıksız yaşanan bir aşk varsa, biri üzülmeye ilelebet mahkumdu. Bu kaçınılmazdı.
Sayfa 458Kitabı okudu
Mazlumların hâkim oldukları gün zalimler kahredilmeyecek, onlar da özgür ve memnun kalacaklar. Çünkü bizim aradığımız mazlumla zalimin vaziyetlerini değiştirmek değil, bu ilelebet iki tarafı da yıkarak perişan edecek neticesiz bir işkence olurdu.
Yeryüzünde her şeyin ömrü sınırlıdır, ilelebet var olacak bir şey insan elinden çıkamaz.
Sayfa 6
TÜRK VATANI
Aslında Orhun Kitabeleri (Türk milletinin acı tatlı hatıralarının gelecek nesillerce unutulmaması için taşa yazdırılıp dikilmesi) ancak o toprakların ilelebet Türk vatanı olarak kalacağı düşüncesinin neticesiydi.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
İnsan sahip olduğumuz tek gerçek düşmandır. İnsanı ortadan kaldırırsanız, açlık ve aşırı çalışmanın temel nedeni de ilelebet ortadan kalkar.
"Annem, bu toprağın altında, fakat, Milli hakimiyet ilelebet payidar olsun. Beni teselli eden tek kuvvet bulur Milli hakimiyet ile ilelebet devam edecektir."
Sayfa 27 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. BasımKitabı okuyor
Birbirinin önüne geçmeye çalışan görgüsüz insanların olduğu; bazısı bir süreliğine de olsa tepeye çıkarken çoğunluğun sürekli en altta ezildiği; ilelebet kıvrım kıvrım kıvranan bir kitleyi, fukaralardan ve yozlaşmış kişilerden oluşan bir alt katmanı doğuran; kimsenin huzur ya da rahat yüzü göremediği; halkın genelinde gerçekten soylu özelliklerin ortaya çıkma imkanının olmadığı bir "varoluş mücadelesi"yle değil. Zor durumdaki yurttaşlarının bekasını sağlamak için başkalarının topraklarını alıp kendininkine katmak ya başka birinin rızkına el koymak üzere yağmacı seferlere çıkmaya da çalışmamışlar.
Sayfa 87
İnsan tek bir haklı söz söylemeden birini sürekli olarak taciz edebilir ; ama insan arada bir zekice bir şey söyleyivermeden birine ilelebet gülemez.
Reklam
Altında doğduğum yıldıza hepten lânet olsun; onu hiçbir gökyüzü korumasın, şerefsiz bir toz yığını gibi mekânın içinde ufalansın! Beni yaratıkların arasına iten hain an da Zaman’ın listesinden ilelebet silinsin! Arzularım, ebediyetin gündelik olarak alçaldığı bu yaşam ve ölüm karışımıyla uyuşamaz artık. Gelecekten bezmişim, onun günlerini katetmiş ve ona karşı kabımdan taşınışım, yanılsamalarımı hükümsüzleştirmem onları daha iyi tahrik etmek içindir. Öngörülemez -ve hâlbuki her şeyin kendini tekrar ettiği- bir evrendeki o azgınlaşmanın sonu hiç gelmeyecek mi yani? Daha ne kadar zaman kendimize, “İlâhlaştırdığım bu yaşamdan tiksiniyorum,” diyeceğiz. Sayıklamalarımızın boşluğu hepimizi yavan bir mukadderata boyun eğen tanrılara çeviriyor. Bizzat Kaos bile ancak bir kargaşa sistemi-olabilirken, şu dünyanın simetrisine niçin hâlâ başkaldırıyoruz? Alınyazımız kıtalar ve yıldızlarla çürümek olduğundan, mütevekkil hastalar gibi ve çağların sonuna kadar, öngörülmüş, ürkütücü ve beyhude bir meraklılığı peşimiz sıra sürükleyeceğiz.
Sonbaharı bir trajediye dönüştüren tek şey yazın ilelebet süreceği beklentisidir. Yaz yazdır. Sonbahar sonbahardır.
Kafka-Milena
"Hayatınız için koyduğunuz kurala inanma eğilimi gösterilebilir. Kuralınıza inanıyorum; yalnızca onun bu kadar net, amansız ve belirleyici bir biçimde, ilelebet hayatınızın üzerinde kalacağına inanmıyorum. Sizinki bir anlayış, ama sadece yol üzerinde varılmış bir anlayış ve o yol sonsuzdur."
Sayfa 28
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklali­ni, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet, muhafaza ve müda­faa etmektir.
…fakat ezelden beri ve ilelebet söylenen, söylenecek olan lakırdı buydu çünkü insanlar maymun olduklarını unutan maymunlardı.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.