Ahlaki akıl yürütme her yerde ve her zaman mevcuttur, fakat psikologlar onu genellikle gözden kaçırırlar. Bunun bir sebebi, herkesin mantıkdışı görünen bulgulardan hoşlanmasıdır. Bireylerin açıklamakta zorlandıkları ahlaki sezgilere sahip olduklarını keşfetmek heyecan vericidir ve bunun bir dergide yayımlanması kolaydır. Bireylerin kolaylıkla açıklayabildikleri ahlaki sezgilere sahip olduklarını keşfetmekse zaten barizdir, ilgi çekmez ve yayımlanmaz. Bir suçluyu cezalandırmakla görevlendirilen bireylerin, farkında olmadıkları (mesela odada bir bayrak bulunmasından) ya da inkâr ettikleri faktörlerden (mesela suçlunun derisinin renginden) etkilendiklerini keşfetmek büyüleyicidir. Öte yandan, bu bireylerin rasyonel faktörleri (suçun ciddiyeti ya da suçlunun eskiye dair suç kayıtları gibi) göz önünde bulundurarak karar verdiğini tespit etmek hiç de ilgi çekici değildir. İlginç bilgi: Havada taze ekmek kokusu varsa başkalarına yardım etmeye daha hevesli oluruz. Sıkıcı bilgi: Bir kişi bize geçmişte iyi davranmışsa, ona yardım etmeye daha hevesli oluruz.
Yayımlanma meselesindeki bu eğilimi bazen unutur ve bilimsel dergilerde veya popüler basında yer alan bilgilerin, zihnimizin işleyişini en doğru biçimde yansıttığını varsayarız. Fakat bu, gece haberlerini izleyip tecavüz, hırsızlık ve cinayetin insanların günlük yaşamının bir parçası olduğu sonucuna varmaya ve bu tip şeylerin gerçekleşmediği durumların gece haberlerinde yayınlanmadığını unutmaya benzer.