...neyin var benim sevgilim derdim ona ellerin buz gibi rengin birdenbire soldu unut bütün bunları insanlarla gerçekleştirmek istediğin bütün hayallerini bana söyle bütün bunları seni dinlemek istiyorum o kadar çok yarım kalmış yaşantı birikti ki canım Günseli onların hepsini anlatsam kaldığım yerden yaşamağa kalksam benden kaçarsın hayır
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
The international success of the film is said to be "This is happiness!" says. An interesting aspect of the film's international success is that it says a lot about both the ideal of happiness and the extent to which happiness permeates every aspect of our lives today. Happiness is everywhere: on television and radio, in books and magazines, in the gym, in food and diet advice, in hospitals, at work, in war, in schools, universities, in technology, on the internet, at home, in politics and, of course, on grocery shelves. Happiness haunts our cultural image; it has become a part of our lives on a daily basis (per diem) and ad nauseam; Rarely do we go a day without hearing or reading about happiness. Indeed, when we do a simple search for the word “happiness” on the internet, we find hundreds of thousands of results. For example, the number of books on Amazon containing the word happiness in the title was less than 300 before the beginning of the century, but today it has exceeded 2,000. The same increase is observed in the weekly number of happiness-related posts people share on Twitter, Instagram and Facebook. Happiness has become a fundamental part of a common-sense understanding of ourselves and our world. We are now so familiar with the concept of happiness that we have taken it for granted. This seems so natural to us that it seems unorthodox, if not daring, to question happiness.
Reklam
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zor Olsa da Hayat Devam Ediyor; yazarımızın bu kitabın nasıl okunması gerektiği ile ilgili görüşleri ile başlıyor. Aslında bütün kitapların yazarımızın belirttiği gibi okunması gerekiyor. Bir cümle atlandığı zaman anlatılmak istenen düşüncenin atlanabileceği öyle çok kitap var ki! Atlamadan okumanın faydaları, not almanın önemi, okuyup
( kitabın ozeti niteliğinde) “-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi. vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Sayfa 225
Geoffrey Chaucer ve İngiliz Edebiyatı (Başlarken)
Milton ve Shakespeare’le birlikte İngiliz edebiyatının üç devinden biri olan Geoffrey Chaucer tahminen 1340-43 yılları arasında doğmuştur. Babası John Chaucer adında bir şarap tüccarıdır. Chaucer adının geçtiği ilk yazılı belge Ulster kontesi Elizabeth’in 1357 tarihli harcamalar defteridir. Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise
Reklam