"Oysa namaz, Allah'a selamla başlar selamla biter. İyiliğin ve kötülüğün, sevabın ve günahın, neşenin ve kasvetin tam ortasında, ikisine de selam verip ikisine de eşit mesafede durarak tamam olur. Ve âmin dersin. O makama giden yol duadır. Hiç kimse daima kıyamda ya da secdede kalamaz. Tekrar kanayan bir yara, ziyandasın diyordur. Yarayı açan aşk, tekrar kanatan zulüm, yarayı bilmek ilim, kapamak marifettir. Bir aşk marifet makamında tamam olur. Âlim kendini, arif seni bilir."
Sayfa 80
İslam Medeniyetinin ilim ve edebiyat alanında insanlık tarihine yazdığı alim, edebiyatçı, şair, hadisçi, hafız, veli, takva ehli, iktisatçı, savaşçı, yazar, vb pek büyük ve yüksek kadınlar o kadar çoktur ki, saymakla bitmez.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
ÜÇ SORU Yıldızlar uykudaydı. Ağaçlar , kuşlar, ırmaklar ve insanlar uykudaydı... Bir de uzaktan bakıldığında eski bir yapıyı andıran, saray olduğunu anlayabilmeniz için bahçesine kadar gidebilmeniz gereken o yerde gözleri uyku tutmayan bir adam vardı. Başı ellerinin arasında gözleri yaşlı bir adam. Beynini kemiren sorulara cevap bulmaya
" İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden. " Şemsi Tebrizi
Annem , babamdan kalan 40 altını bana vererek beni Bağdat'a ilim öğrenmek için gönderdi.Giderken eşkıyalar bizi çevirdi.Üzerimde 40 altın olduğunu söyledim.İnanmadılar ve bıraktılar.Bizde yolumuza devam ettik.Az ilerde eşkıyalar yine yolumuzu çevirdi ve ben yine üzerimde 40 altın olduğunu söyledim.Altını çıkarmamı istedileri.Çıkardım,altınları verdim.Az sonra eşkıyaların reisi beni çağırdı .Üzerinde birşey olmadığını söylesen seni bırakacaktık neden altınları verdin? diye sordu.Annemin yanından ayrılırken ona yalan söylemeyeceğime ve doğruluktan ayrılmayacağıma dair söz verdiğimi, eğer altın olmadığını söyleseydim anneme ihanet etmiş olacağımı söyledim.Bunu duyan eşkıyaların reisi bana sarıldı ve ağlamaya başladı; ' bu kadar senedir ben,beni yaratıp,yetiştiren rabbime ihanet ediyorum' dedi ve oradaki tüm eşkıyalar tövbe ettiler.Abdulkadir Geylani Hz Bağdat'a giderken başından geçen bir olay ALLAH HEPİMİZİ BU ŞEKİLDE DÜRÜST OLAN KULLARINDAN EYLESİN
344 syf.
1/10 puan verdi
İbrahim Hakkı, ilim adamı olarak dikkatimi çeken bir hocadır. Mezarı Siirt'in Aydınlar İlçesi'ndedir. Hocayı ilginç yapan türbesidir. Astronomi dalında uzmanlaşmış olan bir talebesi tarafından yapılan türbenin dünyada bir eşi yoktur. Türbenin tepesinde bir ayna (mercekde olabilir) vardır. O aynayı gören 3-5 km uzakta batıda bir tepenin üzerinde bir kule vardır. Kulenin üzerinde başka bir ayna vardır. Bu aynayı gören doğuda başka bir tepenin üzerinde bir duvar ve duvarın ortasında da bir pencere vardır... Senede sadece bir gün, Hocanın doğum gününde, doğan güneş; pencereden kuledeki aynaya, oradan da türbedeki aynaya yansımakta ve oradan da lahiti aydınlatmaktadır... Başka bir gün, güneş lahiti aydınlatmamaktadır. İnsanda hayranlık uyandıran bu düzeneğin etkisiyle bu kitabı okumak istemiştim. Maalesef aradığımı bulamadım. Kitap bende hayal kırıklığına sebep oldu.
Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Marifetnamesi
Erzurumlu İbrahim Hakkı ve MarifetnamesiCemaleddin Server Revnakoğlu · İlk Harf Yayınları · 201113 okunma
Reklam
Haramlarla beslenen gözden kalbe üstün ilim girmez.
Sayfa 146
* .........Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarıyla, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı toplantı yapmıştı., imam hatipler konuşulmuştu. Bilal Erdoğan " yakında imam hatip okullarında bir milyon öğrenci olacağını, bir milyona ulaşınca imam hatiplerin önünü kimsenin tutamayacağını " söylüyordu. " Yeni okullara kız okulu, erkek okulu diyelim, yani kız-erkek aynı kampüs içinde düşünmeyelim" diyordu. * Milli Eğitimi, BİLAL şekillendiriyordu.
Sayfa 258Kitabı okudu
DAYAN KALBİM Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık! Necip Fazıl Kısakürek
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.