Her karşılaşmasında sanki ilk defa görüyormuş gibi bakardı...
448 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
herkese merhaba, bu kitaba bayıldım. aslında alırken booktokerların/bookstagramların abarttığına inanarak ve pek fazla beğenmeyeceğimi düşünerek almıştım. ama sık sık da gördüğüm için okumazsam olmazdı ve iyi ki almışım, okumuşum. mükemmel bir evren, mükemmel karakterler. ilk defa yardıma muhtaç olan bir erkek ve onu kurtaran güçlü bir kadın. böyle bir kurguya ihtiyacım varmış cidden. alıp almama konusunda kararsızlık yaşayan, yaşamasın.
Sonsuz Yağmurların Şarkısı
Sonsuz Yağmurların ŞarkısıE. J. Mellow · Martı Yayınları · 2023254 okunma
Reklam
Bundan yıllar önce ben annem ve babam bir dolmuşa atlayıp bizden 20-"30" km uzaklıktaki büyük amcamın bayramına gitmiştik o zamanlar büyük amcam ile ortanca amcamın arası kırık ve konuşmuyorlardı.Babam 2.Dünya savaşındaki Türkiye misali tarafsız ve herkese zeytin dalı uzatan bir kişiliğe sahip o zaman da ikisin arasındaki küskünlüğe
İnsan ancak bilinçli olarak yaşadığı bir şeyi hatırlayabilir. Fakat bütünlüğü zedelenmiş olan bir çocuğun duygu dünyası can alıcı önemi olan öğelerin elenip bilinç dışına itilmesinden sonra artakalanlardan ibaret olduğu için bunların hatırlanması sorunu çözmez. Sorunu çözecek olan, erken çocukluğun ayıklanıp itilmiş duygularıdır. Bunlar yalnız terapi sırasında ve küçük çocuğun olanları kavrayamamaktan doğan acısı ile birlikte yüzeye çıkarak ilk defa bilinçli olarak yaşanabilir/ler...
Nedendir bilmem, bazıları daha ilk karşılaşmada, halk tabiriyle, can ciğer kuzu sarması olurlar. Birbirlerini hiçbir zaman unutmamak için bir kere tanışmaları yeter. Bunun bir de tersi var. Bazıları da birkaç defa tanıştırılmalarına, yollarının hayatta birçok kez kesişmesine rağmen daima kaçarlar birbirlerinden. Aralarında kaynaşma olmaz. Sokakta rastlaşsalar birbirlerini görmezden gelirler. Ne dostturlar ne düşman.
İlk defa kendi yaş günümde aynı zamanda başka birinin yaş gününü kutladım.. çok garip hissettiriyor dştmşfögrllg
Reklam
Telefonu ilk defa vermedim hocaya telefon kutusu düşmüş Rabbim şükürler olsun sjsjsjsjsj
Nazım Hikmet bir şiirinde ; ' Gittiğim eğer bensem söyle bana kimden gittim ? Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim. ' diyor. O da uzağı hiç gidemiyeceği yerler sanmış bizim gibi. ( Meğer uzak, ' Bir yüreğin başka bir yüreğe varmadığı yermiş.' ) Cemal Safi ise bu durumu çok iyi anlamış ve şöyle özetlemiş ; ' Vurduğun her yerden gül biter sanma. Sen beni ilk defa yaralamadın, ben sana kul köle olurdum ama sen bana bir günlük yar olamadın ..'
aşırı önemli diğer konu: iki defa okumak
Repetitio est mater studiorum.* Herhangi önemli bir kitap (ilk okumanın ardından) hiç vakit kaybedilmeden bir kez daha okunmalıdır. (…) kitap ikinci kez okunurken kişinin içinde bulunduğu ruh hali ve zihin yapısı ilkinden farklıdır, dolayısıyla çoğu kez başka bir izlenim elde edilir; muhtemeldir ki muhteva başka bir ışıkta görünür. *(Tekrar, öğrenimin anasıdır.)
Ah bilirim bilirim
Yıllar sonra ilk defa, gece gündüz demeden içimden onunla konuştum, ona sözler hazırladım. San­ ki dünyadaki her şeyden emekliye ayrıldım da kendimi tümüy­ le o ikinci varlığa adadım.
Reklam
Hun ordusu, diğer bozkır orduları gibi yerleşik imparatorlukların ordularından farklı idi. Bu fark üç önemli konuda belirmektedir: 1) Hun ordusu ücretli değildi, 2) Hun orduları daimi idi, 3) Hun orduları temelde süvarilerden kurulu idi. Hun ordusu onlu teşkilat üzerine kurulmuştu. İlk defa hükümdar Mo-tu'nun devrinde kurulduğu anlaşılan onlu sistem daha sonra büyük bir imparatorluğun kuruluşuna katkı sağlamıştır. Ağır hareketsiz kütle muharebesi usulüne göre yetiştirilmiş ağır teçhizatlı orduların aksine hafif ve hareketli süvarilerden kurulu Hun-bozkır ordusu süratli, ani ve şaşırtıcı hücumlara dayanan dağınık savaş sisteminde birlikler arasındaki iş birliği ancak küçük birliklerin birbirleriyle olan iç bağlantıları ile sağlanıyordu onlu sistem diğer yandan ordunun kabilevi ayrılıkçı hareketlerden kurtulmasını sağlıyor ve bir devlet bütünü haline getiriyordu. Devletin bü­tün gücünü savaşta ve barışta ortak gayeler etrafında birleştiriyordu. Yani kabileden kurtarıp millet haline gelmeye katkı sağlıyordu. Ayrıca devlet mekanizmasının askeri disiplin içinde çalışmasını temin ediyordu. Hun ordularının asker sayısı hakkında yabancı kaynakların verdiği abartılı rakamlar olsa da yine de sayısının kalabalık olduğunu söylemek mümkündür.
223 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Varlıktan çöküşe Bir Osmanlı Ailesi
Bu kitap, edebiyat fakültelerinde ders kitabı olarak kullanılabilir kanısındayım. Bir metin üç farklı formatta çıkıyor karşımıza. Peki aynı metni üç defa okumak ne katar bize? Aslında temelde metin aynı olsa da üstüne ekleyerek ilerliyor. Ve farklı formatlarda yazılıyor. İlk metin sadece konuşmalardan oluşan, olayı anlamanızı sağlayacak bilgelere haiz bir radyo tiyatrosu şeklinde kaleme alınmış. 2. metin ise bir senaryo. Sinematografik ögelerle donatılmış. Son ve asıl metin ise bir uzun öykü. En kolay anlaşılanı radyo tiyatrosu olduğu gibi en yoğun olanı da bilinç akışı tekniğiyle yazılan öykü. İlk metinde olmayan ayrıntılar öyküye yedirilmiş. Yani aslında hep aynı metni okumuş olmuyorsunuz. Peki ne anlatıyor? Son Osmanlı ailesini anlatıyor desek yanlış olmaz sanırım. Varlıklarını zamanla kaybederek fakirleşen ailede önce oğul aileyi terk eder. Sonra kızlardan biri kocaya kaçar. Metinde ise yedi yılın ardından kocasını bırakıp evine geri dönen Talia'nın ailesiyle hesaplaşması işleniyor. Mungan'ın dilini bilen bilir. Ben çok seviyorum. Tanışmak isteyenlere ve yazarın hayranlarına bu deneysel metni kesinlikle tavsiye ederim. Not: Yazarın
Son Istanbul
Son Istanbul
kitabında bulunan iki öyküden birisi bu kitapta yer alan Dört Kişilik Bahçe öyküsüdür. Aynı öykü iki kitapta da bulunuyor. Bilginize..
Dört Kişilik Bahçe
Dört Kişilik BahçeMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 199745 okunma
Öncelikle Han sarayına bağlılığını bildirecek olan Hu-han-ye, oğullarından birini Çin'deki Hanedan sarayına rehine olarak yollayacaktı. Çinliler, Hunlara hediye verecekler, karşılığında Hunlar Çin' e vergi gönderecekti. Çin Hu-han-ye'ye askeri koruma desteği verecekti. Bunun yanında yine Han ipek ve yiyecek gibi maddelerden vermeyi kabul etmişti. Hu-han-ye bundan sonra birkaç yıl içinde kendisine ait tüm bağlılık görevlerini yerine getirdi. MÖ 53 yılında bir oğlunu Çin'in başkentine rehine olarak gönderdi. Sonra MÖ 51 yılında Çin imparatoruna ilk defa bağlı­lığını bildirmiş ve vergi de götürerek, kendisi Han imparatorunun sarayını bizzat ziyaret etmiştir. Hu-han-ye'nin bu şekilde teslimiyeti Orta Asya tarihinde bilinen ilk olaydır. Hunların bir kısmının Çin' e bağlandığını gören Batı Bölgelerinin devletçikleri de Han hanedanına yaklaştılar. Onlar da bağ­lılıklarını Çin imparatoruna bildirdiler.
Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek...✍️
Batı Türkistan İçin Güç Mücadelesi
MÖ 115'ten 60 yılına kadar yaklaşık yarım yüzyıl Hunlarla, Çinliler batı bölgeleri için mücadele ettiler. Han hanedanı batı bölgelerinin Hunlara çok önemli zenginlik sağladığının farkında idi. İmparator Wu (MÖ 140-87) saltanatının ilk yıllarında Büyük Yüe-chih ile Hunlara karşı saldırmak için ittifak yapmak maksadıyla Ch'ang Ch'ien'i Büyük Yüe-chih'yı bulmak için yolladı. Yüe-chih'lar, Kansu ve kuzeybatısında yaşayan bir kavimdi. Yukarıda bahsedildiği gibi Mo-tu tarafından yenilince batıya Fergana'ya, sonra Mganistan' a doğru iledeyip Kuşan Devleti'ni kurdular. Kendilerine müttefik arayan Çinliler, hrua onlara ulaşmayı ümit ediyorlardı. Ch'ang Ch'ien ilk görevinde başarısız olmuştu. Buna rağmen Hunlar arasında geçirdiği 10 yıllık hapis hayatı ve Baktriya'ya kadar yaptı­ğı seyahat ona çok şey kazandırdı. Çinliler onun sayesinde ilk defa gerçek anlamda "Batı Bölgelerini" yani Batı Türkistan sahasının halklarını tanıma fırsatı buluyorlardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.