"Hasta olduğum zamanlarda" dedi, "hayal gücüm bana azap ediyor." "Hastalıkta çekilen çilelerin; 'bu dünyada işlediğimiz günahların eriyip gitmesi' demek olduğunu öğrendiğimde on dokuz yaşındaydım. O zamanlar zihnim yeni aldığı bilgiyi kıyas yapacak kadar dolu ve kalabalık değildi ve öğrendiğim her yeni şey
Kitleleri etkilemenin inciliklerini bilen hatipler, asla akıllara değil, duygularına hitap eder. Mantık kanunlarının üzerlerine herhangi bir tesiri yoktur. Kitleleri ikna edilmek için ilk önce onları harekete geçiren duygular iyi tanımak, onları paylaşıyormuş gibi yapmak, sonra da vakit çağrışımlar yolunda bazı imgeler aşılayıp bunları değiştirmeye çalışmak, gerektiğinde başlangıç noktasına dönmeyi bilmek, hepsinin önemlisi de her an açığa çıkması muhtemel duyguları tahmin edebilmek gerekir.
Reklam
“Görünüşte çok daha önemli olan kimi imgeler çabucak gölgelenir silinir de kimileri neden ilk göründükleri andaki oranda belirli kalır hep?”
Avrupalı şairlerin onları [diğer ulusları] sık sık kendi ülkesinin insanına benzeterek işlediklerini görürsünüz. Sözgelimi Shakespeare'in İtalyanları baştan aşağıya İngiliz'dir. Tüm dünya şairleri içinde, yabancı uluslarla kendini özdeşleştirme özelliğine sahip sadece Puşkin'dir. Örnek mi istiyorsunuz: İşte Faust, işte Cimri Şövalye
Sayfa 1115 - 1116 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Sekiz öyküden oluşan bir acayiplik silsilesi. Hikayeler sıradan insanların, sıradan olayları… Ama bir şekilde bazen korkutucu, bazen mide bunaltıcı bazen de gülümseten bir anlatım tarzı var Cortazar’ın. Betimlemeleri hiç sıradan değil. Ama bir şeyi farklı yapacağım derken anlamsız imgeler yaratan betimlemeler hiç değil. Farklı resimler, belirsiz zamanlar içerisinde çıkıyor gibi. Hikayelerin benzer kurguları var diyebilirim. Önce karakterlerin derinliğine inerken bir anda kendimizi beklenmedik bir sonda buluyoruz. İlk öykü kitabı.(devamını da okurum herhalde) Böyle olunca yazarın gelişimi daha çok merak uyandırıyor. Çünkü başlangıç olarak çıta epey yüksekte olmuş. Uzaktaki ve Paris’teki bir hanımefendiye mektup hikayeleri en beğendiklerim oldu.
Hayvan Hikayeleri
Hayvan HikayeleriJulio Cortazar · Can Yayınları · 2019210 okunma
İlk düşünde Jung yerde, sınırları taşlarla çizilmiş bir deliğin olduğu bir çayırdadır. Gördüğü merdivenlerden aşağı iner ve kendini bir odacıkta bulur. Burada altın bir taht ile tepesinde bir göz olan ve canlı kanlı bir ağaç gövdesine benzeyen bir şey görür. Daha sonra bunun bir "insan yiyici" olduğunu söyleyen annesinin sesini duyar. Ama ne demek istediğinden emin olamaz. Bunun gerçekten çocukları yiyen bir figür mü yoksa İsa'nın ta kendisi olduğunu mu söylemiştir? Bu da İsa'yı algılayışını derinden etkileyecektir. Yıllar sonra bu figürün bir penis, daha sonra ise töresel bir fallus, bu yerin de yeraltındaki bir tapınak olduğunu anlayacaktır. Bu düşü "yeryüzünün sırlarına" girişi olarak görür. Jung çocukluğunda bir dizi görsel halüsinasyon da yaşamıştır. Ay-rıca, istemli olarak imgeler yaratmak gibi bir yeteneği de vardı. 1935 yılında verdiği bir seminerde çocukken anneannesinin bir portresine uzun uzun bakarak sonunda büyükbabasını merdivenlerden inerken "gördüğü"nü anlatmıştır. Carl Gustav Jung Kırmızı Kitap Sayfa: 3 - 4 #carljung #gustavjung #jung #carlgustavjung #kırmızıkitap #libernovus #benimokumam #benimokumahallerim #kitapseverlertakipleşiyor
Reklam
801 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.