Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
533 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kinyas ve Kayra
Bir çok kişinin önerdiği Hakan Günay'ın bu kitabı uzun zamandır okumak istediklerim arasindaydı kişisel bunalımlara oldukça çok yer veren bu kitap üç bölümden oluşuyor İlk bölüm Kinyas Kayra ve Hayat Bu bölüm yaşarken ölmeyi ,bir insanın psikolojik olarak son noktaya gelmesini , hayatın ne denli kötü olabileceğini ,insanın kendine sınırsız zarar verme gücünü olduğunu okuydum. Bu bölümü okurken bu kadar negatiflik beni bunaltmıştı ama bir şey ile kitabın seyrinin değiseceğine medet ummuştum. İkinci bölüm Kayra'nın yYolu Bu bölümde Kayraya ne kadar aptal olduğu binlerce kez söylemek istedim Kayra benim için ruhu olmayan bir cesetti . Bu bölümde bir şey anladım o da ikisininde asıl sorunu bana göre inançsızlik olduğuydu bir kez daha insanın dini görüşlerinin onu ayakta tuttuğu kanatine vardım . Ve Üçüncü bölüm Kinyas'ın Yol İşte bu bölüm beni kitaba bağladı kitabın başından beri beklediğim karanlığı aydınlatan şey bu bölümdeydi Kinyasla gurur duydum bir insan en dibe batmışken nasıl bir azim ile böyle bir noktaya gelebilirdi ? Şaşırtıcıydı. Kitabı bitirince içimde Kayra'nın da hayatında aynı sonucu almasını istedim bir an ama sonra kitabın asıl anlatmak istediği şey bozulacağı için vazgeçtim bu düşüncemden. Kitapta altı çizilecek oldukça güzel bölümler de bulunuyor aynı zamanda iki farklı bakış açısını okumak keyifliydi... İyi okumalar
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227bin okunma
Bir ürpertti aa..
Önce hafifçe başını salladı sonra da gülümsedi. Fetih kime bakıyordu bilmiyordum. Ben sadece anneme bakıyordum. Annem Fetih'e gülümsedi. İçimi bir öfke doldurdu, o ince kıskançlık boğazıma yapıştı. Fetih'i tanımıyordu bile. Ben onun kızıydım... Bana gülümseseydi ya? Onu en çok ben özlemiştim. En çok ben hak ediyordum. Annem Fetih'e bakmayı sürdürdü ve ilk kez sesini böyle canlı duydum. "Bırakma," dedi.
Sayfa 275 - İndigoKitabı okudu
Reklam
ilk kez duydum...
Karınız sizden habersiz dışarı çıkmasın diye ayakkabısının altına tebeşirle çarpı çizermişsiniz hani. Bu yöntemi bir hikâyede mi okumuşsunuz, ne yapmışsınız. Övünürmüşsünüz bununla. Akşam eve gelir gelmez karınızın ayakkabılarının altını kontrol edermişsiniz. Tebeşir silinmişse kadıncağızı dövermişsiniz. En çok ağzına vururmuşsunuz, karınızın ağzına takıkmışsınız. Yüzüne vurursam görünür, dövdüğüm anlaşılır diye düşünmezmişsiniz bile.
Daha sonra doktoramı hazırlarken bu kez Almancaya ihtiyaç duydum. Gene bir kitapla, Goethe Enstitüleri’nin Almancayı öğretmek için kul­landıkları Yabancılar için Almanca (Deutsch für Auslaender) dizisinin ilk kitabını alarak hocaya gittim ve yine bana yardımcı olup olamayacağını sordum.
Sayfa 117Kitabı okudu
Bütün gece uyuyamadım. Yalnızlık dolu köşemizde, o gece, ilk kez duyduğum bir bülbül sesi dünyayı dayanılmaz bir acıya boğdu. Gözyaşlarımın yanaklarımdan süzülüp aktığını duydum birden.
Sayfa 258 - Can YayınlarıKitabı okudu
Fuat Sezgin adını ilk kez 1985 yılında duydum. Hala içimde hayatını bilime adamış böylesi değerli bir ilim adamını bu kadar geç tanımanın eksikliğini hissederim.
Reklam
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
"Açık Mektup :) Seni kırmayacağım demiştim @milta :)
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ; Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.