Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Namazdan tam olarak istifade etmek istersen namaza vaktini ver, onu eda ederken acele etme, ondan çalma. Çünkü böyle yaparak kendi huşundan ve imanından çalmış oluyorsun. Namaz berekettir. Namaz esnasında kılanın anladığı, daha öncesinde aklına gelmeyen nice ince manaları vardır. Tüm bunlar seni zaman ayırmaya davet ediyor. O halde zaman ayır. Namaza çağrıldığınızda ona koşarak değil, üzerinizde sekine olduğu halde gidin. Yetiştiğinizi kılın, kaçırdığınızı tamamlayın. Çünkü sizden biri namazı kastettiği sürece namazdaymış gibi olur.
Sanki İlk Defa Namaz Kılıyorum
Sanki İlk Defa Namaz KılıyorumHalid Ebu Şadi · Nida Yayıncılık · 2019284 okunma
İnsanlar kitap okuma konusunda birbirinden farklıdırlar. Kimisi basiretli, kimisi şaşı, kimisi kör ve kimisi de gözünden rahatsızdır. Bunlar gözlerin değil basiretlerin, görünenlerin değil gönüllerin nitelikleridir.
Reklam
Boş konuşan, günahlara dalan, göbeği ayı göbeği oluncaya kadar haramdan beslenen kimselere gelince, o kimseye huşu ve rahatlık nasıl gelsin?! Bugün bu çoğu insanın halidir. Kalp katılığına sebep olacak şeyleri birbiri ardınca yapıyorlar sonra namaza kalkıp mucize talep ediyorlar ve fütuhat bekliyorlar. Halbuki her bir azası diğerinden şikayetçi. Her biri bir başka belde ya da semtte. Kalbi ise sizlere ömür.
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Namaz; Rabb’imizin huzurunda vereceğimiz ilk hesabımızdır. Onu başardığımızda yolumuzu açacak olan ibadettir. İmanda sadakattir, ahde vefalılıktır. Sabrın en güzel örneğidir. Namaz; bir eğitimdir. Hayattır, dindir. Müslümanlıktır, İslam’dır. Ancak… Sokak insanı düzeyinden, Hayvani hislerin baskısından, Seviyesiz gündemlere dalmaktan, Pintilikten, Aşırılıktan, Oburluktan, Ancak namaz kılanlar kurtulabilirler.
Namaz; Rabb’imizin huzurunda vereceğimiz ilk hesabımızdır. Onu başardığımızda yolumuzu açacak olan ibadettir. İmanda sadakattir, ahde vefalılıktır. Sabrın en güzel örneğidir. Namaz; bir eğitimdir. Hayattır, dindir. Müslümanlıktır, İslam’dır. Ancak… Sokak insanı düzeyinden, Hayvani hislerin baskısından, Seviyesiz gündemlere dalmaktan, Pintilikten, Aşırılıktan, Oburluktan, Ancak namaz kılanlar kurtulabilirler.
Reklam
Fırat'ı geçen ilk hükümdar
Sultan Alp Arslan'ın yanından ayırmadığı ve arkasında namaz kıldığı belirtilen Fakih Ebû Nasr Muhammed b. Abdülmelik el-Buhârî gelerek, "Efendimiz, sana ihsan buyurduğu nimetten dolayı yüce Allah'a şükret." demişti. Alp Arslan ise, "Bu nimet nedir?" diye sordu. Gelen cevap Sultan Alp Arslan'ı daha önceki Türk hükümdarlarından farklı bir yere koyuyordu. Fakih sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu ırmağı şimdiye dek köle (memlûk) olmayan hiçbir Türk hükümdarı geçememiştir. Bugün ancak siz geçtiniz."
Sayfa 167Kitabı okudu
MUS‘AB BİN UMEYR’İN (R.A.) İSLÂM’A HİZMETLERİ -1
İslâm dini, Arabistan’ın her tarafında ve husûsiyle de Medîne-i Münevvere’de pek süratle yayılmakta idi. Evs ve Hazrec kabileleri Ashâb-ı Kirâm’dan birinin Medîne’ye gönderilmesini talep ettiler. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, onlara, Kur’ân-ı Kerîm’i ve İslâm âdâbını öğretmek üzere Mus‘ab bin Umeyr’i (r.a.) gönderdi. Hz. Mus‘ab (r.a.),
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
KİMİNİN ÖLÜMÜ,KİMİNİN UYANIŞINA GEBE
“Bir şeyleri bulabilmek için önce yolumu kaybetmem lazımdı.” “Mezarda ilk gece yaşanacaklar” insanı ölüm gerçeğiyle yüzleştiren ,uyandıran bir eser. Emre Beylice adında bir gencin uyanışını ,dünya ile ahiret arasında kendi özünü buluşunu konu alıyor tabir caizse. Her şey kız kardeşi İnci ve annesinin trafik kazasıyla geçirmesiyle başlar. İnci
Mezarda İlk Gece Yaşanacaklar
Mezarda İlk Gece YaşanacaklarFatih Yağcı · İNDİGO KİTAP · 0115 okunma
Secdeyi uzatmak Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) özelliklerindendi. Secdesi elli ayet okuma miktarı kadar olurdu. O (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle diyordu: "Sizden biri namaz kılacağında rükûunu tam yapsın. Secdelerinde gagalar gibi davranmasın. Bu, bir veya iki hurma yiyen aç kimsenin durumuna benzer. İki hurma neyine yetecek?!" Aç kimseye bir veya iki lokmanın yetmeyeceği ve bunlarla o kişinin doymayacağı gibi namazı için vakte sahip olmayan aceleci kimse de namazın tadını asla hissedemeyecektir. Namazın lezzetini duyma hissini kaybedecektir. Belki de hisleri namazdan sıkılma ve namaza karşı tembelliğe dönüşecektir.
Reklam
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Başardığımız belliydi. Tekbirler getirerek ev ev ilerliyorduk. Zaferin tadını çıkarıyorduk, aldığımız yer ne kadar ufak olsa da. İlk anda çok mutluyduk ta ki telsizden daha 19 yaşında olan, nur yüzlü, ahlaklı ve imanlı İzo'nun yaralı olduğunu duyana kadar. Yaklaşınca yanındakilerin yarasını sarmaya çalışırken zorlandıklarını gördüm, bomba isabet etmiş ve vücudun tamamında küçük yaralar yapmış, kolun çoğunu kopartmış, yalnız sinir telleriyle tutunuyordu. İnsanın aklına ölüm aniden gelir. Şehadet ve yaralanmanın lütfunu yalnız başına gelen anlar. İzo çığlık atmadı, ağlamadı, feryad etmedi, acıyı hissetmediğini sanmıştım. Yaş olarak kendisinden daha da küçük Zenga lakaplı Mirso Ramiç telaşlı ona eğildi ve öylesine nasılsın diye sordu. Sessizce sadece ''Allah'' dedi. Hastaneye götürmek için sedyeye koyarken saati sordu. Saatin dört buçuğa yakın olduğunu söyledik, o da; ''İyi, öğleyi kıldım'' dedi. Kafamda binlerce düşünce uçuşuyordu o an. Allah'ım, sana her şey için şükürler olsun, aramızda ölüm kalım anında bile namazı düşünen böyle Müslümanlar var. İzo diyordu ki: ''İyi öğleyi kıldım, ölürsem, namaz borcum olmayacak.'' O zaman sormuştum kendi kendime ya ben Allah'ım, ben yaralandığımda nasıl davranırım?
Sayfa 24
A'ZEB
Abdullah b. Mes‘ûd, “On günlük ömrüm kalsa yine de Allah’ın huzuruna bekâr olarak çıkmamak için evlenmeyi tercih ederdim” demiştir. İki karısı vebadan ölen ve kendisi de bu hastalığa yakalanan Muâz b. Cebel, Allah’ın huzuruna bekâr olarak gitmek istemediğinden, çevresindekilerden kendisini hemen evlendirmelerini istemişti. Hz. Ömer de aynı şekilde birden fazla kadınla evlenmeyi tercih ediyordu. İlk müslümanların inancına göre evli bir kimsenin kıldığı iki rekât namaz, bekârın kılacağı yetmiş rekâttan daha üstündü; bir mücahid cihada katılmayandan ne kadar üstünse bekâra nisbetle evli kişi de o kadar faziletliydi. Rivayete göre, bekâr yaşamayı tercih etmiş olan Bişr el-Hâfî vefatından sonra kendisini rüyada görenlere, “Allah bana çok yüksek makamlar verdi, ancak yine de evlilerin derecesine ulaşamadım; çünkü Allah bekâr olarak huzuruna çıkmama rızâ göstermedi” demiş ve çoluk çocuğun yüküne katlanıp nafakalarını temin etmek için didinen Ebû Nasr et-Temmâr’ın kendisinden yetmiş derece daha yüksekte olduğunu söylemiştir.
Bu nasıl bir takvâdır..
Halifenin ricasını kırmayarak Nizâmiye'de derse başlayan Ebû İshak'ın medresenin haksız olarak alınmış bir arsa üzerine yapıldığı fikrinden vazgeçmediğini daha sonraki uygulamalarından anlamak mümkün. Çünkü o, ilk derse başladığında yanında getirdiği büyük bir tuğla üzerine oturarak ders vermiş ve namaz vakitlerinde dışarıdaki bir mescide giderek ibadetini orada yapmıştır. Bu davranışları ile medrese mahallini ve eşyasını kullanmaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. İbnü's-Sabbâğ, Nizâmiye'de toplam yirmi gün ders vermiştir. Ebû İshak ise Nizâmiye'deki müderrislik görevini ömrünün sonuna kadar yürütmüştür.
Sayfa 93 - Sibt, a.g.e., s. 135. | Zehebí, Düvelü'l-İslâm, s. 234; İbn Hallikân, III, 218. | İbn Hallikân, II, 30; İbnü'l-Cevzi, IX, 9. 93Kitabı okuyor
#kitapvecayy_
• Şeytan birden ümitsizliğe davet etmez... Önce Allah'ın şu vaadiyle kandırır; "Ey insanlar , şüphe yok ki Allah'ın va'di haktır. O halde sakın sizi dünya hayatı aldatmasın. Ve çok aldatıcı da sizi Allah ile aldatmasın. ( Fatır / 41 )" - Evet... Şeytan ilk kez sizi günahla tanıştırdığında bir defa ile bir şey olmaz ki ? Tövbe edersin geçer gider gider ,der. Burada Allah'ın rahmetinden bahseder... Şeytan bile Allah'ın bağışlayacağına inanırken bizler neden hâlâ ümitsiziz anlayamıyorum.
Sayfa 80
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.