Eğer Filistin'de Yahudi ile sıcak savaş yapmıyorsak Yahudi'nin saldırdığı noktaları burada canlandırarak Yahudi ile gerçek savaşı verebiliriz. Gündem oluşturma, miting yapma, slogan atma, twit atma, dua etme iyidir, güzeldir, gereklidir. Ama asıl savaş Yahudi'nin savaştığı değerlerimizi diriltmekle olur. Mesela Yahudi ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'ya saldırıyor. O zaman herkes kıblesine sahip çıkacak. Namaz kılmıyorsa namaza başlayacak. Namaz kılıyorsa yanına kuşluk, evvabin, teheccüd ekleyecek. Madem Yahudi kıbleme saldırıyor, ben de kıblemi kontrol edeceğim. Kıblem Kudüs mü yoksa Hollywood mu diye bakacağım. Yahudi iki haftada iki bin çocuk mu öldürdü. O zaman benim görev yerim iki bin çocuğa Kudüs aşısı yapıp onlan Kudüs aşığı yapmaktır. Eğer onlar çocuk öldürüyorsa Ümmetin kadınları da daha fazla çocuk doğurma seferberliği yapmalıdır. Nereye saldırıyor Yahudi? Kadınlarımızı öldürüyor. O zaman kadınlarımıza iyi davranacağız, onları yetiştireceğiz, her doğurduğunu Kudüs'e adayacak kıvama getireceğiz. İzzetimize mi saldırıyor Yahudi? O zaman izzeti kuşanacağız. Dinimizden utanmayacağız. Cihad ediyoruz demekten geri durmayacağız. Öldürdüğümüz Yahudiler için özür dilemeyeceğiz. Artan kinimizden utanmayacağız. Yahudi nereye saldırıyorsa
orası bizim görev alanımızdır. Yahudiyle en iyi savaşan İşini en iyi yapandır. Yahudiyle en iyi savaşan onların saldırdığı, kuruttuğu yerlerde tekrar çiçek açtırandır.
(Alıntı)
Hz peygamber SAV gözünün nurunu oruçta ya da hacda ya da umrede ya da herhangi bir başka amelde olduğunu söylememiştir. O sadece şunu söylemiştir: " gözümün aydınlığı namazda kılınmıştır. "
Orucun meyvesi nefsi temizlemek, zekatı meyvesi malı temizlemek, haccın meyvesi bağışlanmayı gerektirmek, cihadın meyvesi canı Allah'a teslim etmektir ki yüce Allah o canı kullarından satın almış ve mükafatını Cennet yapmıştır. Namazında meyvesi Allah'a yönelmek ve yüce Allah'ın da kuluna yönelmesi... Allah'a yönelmek Namaz ile faydalanmanın anahtarıdır. Aynı zamanda o namazın meyvelerinden bir meyvedir.
Şeytan, sabah namaza kalkamasın diye akşam insanın üzerine üç düğüm atar, ona tuzak kurarmış.
Mü'min uyanır ve Rabbini zikrederse ilk düğüm çözülür.
Kalkar abdestini alırsa ikinci düğüm çözülür.
Namazı kılarsa üçüncü düğüm çözülür.
Böylece şeytanın tuzağından kurtulur.
İbadet Savaşı Değil Adalet Savaşı Veriyoruz
Adaleti neden bir kişinin insafı kontrolüne hile ile verdirdiler?
Ortadoğu ve batı sömürge çetesinin çıkarlarına bir Türk Savcının çıkıp engel olmasını engellemek için.
Bunu yaparken de adalet savaşı gibi göstererek din adına bir ibadet savaşı veriyoruz ile süslediler.
İnsanlık ilk kez yazıldığı
hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı
iftar sonrası çay ve sigaralardan
hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini
bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa
ensar kız vermezdi
medineli çocuklar
tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek
tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki
bakışlarıma mescidin kumları bile fazla
bir
Söyle bana ne için Namaz kılmıyorsun?
Özrün nedir?
Yoksa özrün Namazı düşüreceğini mi sanıyorsun? Hayır, Wallahi hayır.
(Cenaze) namazın kılınmadan Namaz kıl kardeşim..
Yoksa pişman olursun, o günde pişmanlığın da faydası dokunmaz sana..
Cehennem'de "sakar" diye bir vadi var, Kuran'da şöyle bahsedilmektedir: "𝗦𝗶𝘇𝗶 𝗦𝗮𝗸𝗮𝗿'𝗮/𝗰𝗲𝗵𝗲𝗻𝗻𝗲𝗺𝗲 𝗻𝗲 𝘀ü𝗿ü𝗸𝗹𝗲𝗱𝗶?" (𝗗𝗲𝗿𝗹𝗲𝗿.)
[Müddessir Suresi 42. Ayet]
Sakar ehlinin İlk cevapları şöyle olmuştur: "𝗗𝗲𝗿𝗹𝗲𝗿 𝗸𝗶: "𝗕𝗶𝘇 𝗡𝗮𝗺𝗮𝘇 𝗸ı𝗹𝗮𝗻𝗹𝗮𝗿𝗱𝗮𝗻 𝗱𝗲ğ𝗶𝗹𝗱𝗶𝗸."
[Müddessir Suresi 43. Ayet]
Namaz kılmayan bir insan nasıl yaşıyor merak ediyorum!
Namaz hayattır, namaz, Allah ile arandaki bağdır. Bu bağı koparma kardeşim. Yoksa hüsrana uğrayan ancak sen olursun, Allah'da sana muhtaç değildir..
Namaz, Namaz, Namaz...
Namazın şartlarının birincisi, hadesten tahârettir:
Hades, cünüb veya abdestsiz olmak demektir.
Hadesten tahâret; gusül lâzım olduysa gusül abdesti, abdest lâzım olduysa abdest almaktır. Su bulunmayan yahut kullanılması mümkün olmayan yerde de teyemmüm etmektir.
Abdestin farzları dörttür: Yüzünü yıkamak, ellerini dirsekleri ile beraber yıkamak,
Öyle ise siz beni ( ibadetle) anınki ben de size anayım… Bakara 152 ,60
…Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.. Haşr 18-19 ,60
Allah kendisini unutanlara, kendileri için iyilik yapmalarını unutturur, onlara kendi yararlarını, kurtuluşlarının olduğu şleri unutturur 60
(Ey
İman ile İslâm arasında çift yönlü bir ilişki vardır.
İman İslâm'ı gerektirdiği gibi, İslâm'ın emirlerine intisabı nisbetinde kişinin imanı terakki eder ve ziyadeleşir.
İbadet sadece bir sonuç değil; imanın içinde marifetullah ve muhabbetullah mertebelerinde inkişafın ilk basamağı ve ön şartıdır.
İman' özüne nisbetle 'ibadet, meselâ namaz bir 'şekil' ve 'kabuk' mesabesinde görülüyorsa eğer,
bilinmelidir ki, kabuksuz her öz çürür.
Özü koruyan kabuk olduğu gibi,
ibadet imanın muhafızıdır.
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim
el değmemiş,duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar görmek için.
sensizken şehrim,
boş meydanlarında yürüdüm
kalın puntolarla iri laflar ettim
öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine.
sevdiğim! Vera.. hangi çocuğu
Çelebi'nin anlatımına göre, rüyasında yanına birinin geldiğini ve kendisinin Sa'd bin Ebi Vakkas olduğunu söylediğini aktararak, bu kişinin Evliya Çelebi'ye 'Birazdan buraya bütün peygamberlerin ruhları, bütün sahabe, bütün alimlerin ruhları gelecek en sonunda Peygamber Efendimiz, torunları Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin,
İbn Kayyım (rahimehullah) şöyle demiştir: "Kalbin daima -zâhirinde meşgul bile olsa- Allah (azze ve celle)'ye yolculuk halinde olması. Bu sevginin etkileri dört yerde kendini gösterir:
Birinci yer: Yatağına yatıp duyu organlarının ve âzâlarının meşguliyetinin bulunmayıp rahat ettiği anda. Kişi ancak sevdiğini düşünerek uyur. Dikkat et! Televizyonun karşısında, hayasız şarkılar dinlerken ya da boş konuşmaların başında değil!
İkinci yer: Uykudan uyandığında. Öyle ki, insan ilk uyandığında aklına sevdiği gelir. Uykusunda sevdiğini terketse de ruhu kendisine iade edildiğinde tekrar sevdiğini hatırlar, kalbi onunla dolar. Çünkü sevdiğinin sevgisi kalbinin içindedir.
Üçüncü yer: Namaza girdiğinde. Öyle ki namaz, hallerin mihenk taşı ve amellerin mizanıdır. Zira seven kişi için sevdiğiyle baş başa kalmaktan, O'na münâcât etmekten, huzurunda durmaktan daha güzel bir şey yoktur. Öyle ki, sevdiği karşısında bulunmuş olur. Namaz, sevenlerin göz aydınlığıdır. Ruhlarının sevinç, kalplerinin lezzet kaynağıdır. Öyle ki namaza kalktığında Allah Teala dışındaki şeylerden Allah'a kaçar, zikriyle huzur bulur. Kulun imanı ve Allah'a sevgisi en iyi namaz ölçeğiyle ölçülür.
Dördüncü yer: Zorluklar ve korku anı. Kalp, bu durumlarda ancak kendisine en sevimli olan şeyleri anar ve sadece kendi katında en sevgili olana kaçar."
İslâm, imân, namaz, oruç, Kur'ân kuvvetleriyle, ruhu, Allah'ı ilk görüp tasdik ettiği hilkatteki haline eş bir diriliğe kavuşturur. Ruh, diriliğin gerçek kaynağı Allah'ı görmekle dirilir. Bunun dindeki adı, ihsandır.