Kafamda Deli Sorular
Geleneksel bazı yemeklerin nasıl ortaya çıktığını ve yine bazı yemeklerin adlarının nasıl bir mantıkla verildiğini bazen çok merak ediyorum. Yeni türeyen yemeklerde durum belli. Aşçılar yani daha havalı söyleyişle lezzet şefleri günlerce, haftalarca uğraşıp, deneme yanılma yöntemiyle, günümüzde çoğu kişinin adını bile bilmediği, bizimkiler gibi
Atsız'ın dini değerler ve Gökalp üzerinden tartıştığı son isim, Konya'da çıkan "İslam'ın ilk emri: OKU" adındaki dergide yazarlık yapan Hasan Bağcı olsa gerek. Kendisinin izini ve telefon numarasını buldum, şu an 80'ini devirmiş emekli bir imam-hatip, bir röportaj teklif edip kabul ettiği takdirde röportajı YouTube'da bir kanal açarak oraya yükleyeceğim. Atsız Araisül Kuran'ın Türkçeye çevrilmesini de Zeynel Timur'a bir nevi vasiyet etmişti, Zeynel Timur aynı zamanda OKU dergisinde de yazardı. Oku dergisinin yazar kadrosunda Atsız'ı tanıyan pek çok kişi varken, bu tartışma nasıl çıkabildi öğrenmek istiyorum zira Oku dergisi İmam Hatipliler tarafından çıkarılıyor olsa da Konya'daki milliyetçilerden finanse ediliyordu. Hasan Bağcı'ya bazı sorular soracağım. Üslubunda kesif bir Necip Fazıl tesiri görülüyor. Necip Fazıl'dan tesir aldı mı? Gökalp'ın ölüm dönemecini kıvrılamadığını neye göre belirledi? Gökalp'ın hangi eserlerini okudu? Türk Milliyetçiliğinin Yahudi icadı olduğunu nereden çıkardı ve bunu milliyetçilerin finanse ettiği bir dergide nasıl yazdı? Sanıyorum kabul ettirebilirsem güzel bir röportaj olacak ve karanlıkta kalan pek çok noktayı aydınlatacak.
Reklam
Arayış
Senden sonra kırk bin yetmiş beş km yol teptim. Birlikte gittiğimiz ya da gitmek istediğimiz yerlere gittim. Issız dağ yollarında kayboldum, Kör karanlık gecelerde göğü aydınlatan yıldızları seyrettim. Bin yıldız kaydı, bir dilek tuttum. İbrahim'in ateşe atıldığı yerde durdum sonra, Bir karınca ateşime bir zerre su döksün diye. Safa ile
İÇTE ÖZERK DIŞTA BAĞIMLI MÜSLÜMAN NASIL OLMALI?
Bizi bir arada tutan farklılıklarımızdır düşünce ve fikir itibariyle. Bu söylem Gayretullah'a dokunmadığı sürece, İslam'ın özüne zarar vermediği sürece bir sıkıntı yoktur. Ama maalesef günümüz şartlarında bazı kimselerin fikirleri İslam'a ve müslümanlara ( Gerçek anlamda Müslümanlara) çok büyük zararlar vermektedir. İlk başta
Sıklıkla şu soruya muhatap oluyorum: Müslümanların dini ve davası haktır. Müslümanlar dışındakiler bâtıl. Hal böyle iken Hak yolda olan Müslümanlar “geri kalmış”, dağınık, perişan, güçsüz bir vaziyette olduğu halde bâtıl ehli olan insanlar “ilerlemiş”, birleşik, kudretli ve kuvvetli. Sırf bu sebeple bugün yeni nesillerimiz arasında İslam’ın hak
"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.