Evin genç kızı ailesine hamile olduğunu itiraf eder, ancak bebeğin babasını açıklamamakta ısrarlıdır. Korkunç bir şüphe ile başlar roman, fakat olaylar hiç beklenilmeyen şekilde gelişir...
Peyami Safa, olayları, durumları, duyguları ve insanları öyle güçlü tasvir etmiş ki, çok büyük hazla okudum Yalnızız’ı. Özellikle tereddüt, şüphe, korku, hayal kırıklığı gibi hisler büyük ustalıkla aktarılmış. Dönemin sosyal atmosferini arka planda yansıtışı, merak unsurunu hep canlı tutan olay örgüsü, capcanlı karakterleri, detaylı ruhsal tahlilleri ve anlatım zenginliği muazzam bir esere dönüştürmüş romanı. Okurken bir parça Dostoyevski tadı aldım ve araştırdığımda yazarın gerçekten Dostoyevski’den etkilendiğini öğrendim. Baş karakter Samim’in beden dili üzerine gözlemleri, dünya ve insan doğasına ilişkin tespitleri ve ideal dünya olarak kurguladığı Simerenya’ya dair hayalleri nefisti. Karakterlerin derin sohbetlerini zevkle okudum. En sığ görünen karakterler bile öyle cümleler kurmuş ki dakikalarca üstünde düşündürtüyor.
Doğu-batı, ruh-beden, bilinç-bilinçaltı, birey-toplum... ikilemleri üzerine kurulu, felsefesi ve ruhu olan, edebi değeri yüksek, çok iyi bir roman Yalnızız.
Yaşadığı dönemde edebi kişiliği yeterince ilgi görmemiş ve edebi yeteneği, siyasi kutuplaşmalara, kalem kavgalarına kurban gitmiş bir yazar Peyami Safa. Yaşam öyküsü çok etkileyici. Mutlaka daha fazla haşır neşir olacağım. Tereddütsüz tavsiye ederim.