İnce ince koparım İlmik ilmik ettiğim yüreğinden Taştan çalar kalbine vurdun yüreğime Parça parça düşerim Ellerimle büyütüp gözlerinle buluşturduğum sözlerime Susarda düşerim Düştüm yüreğinden damla damla Karıştım çiçekler açtığım toprağa Belki de bir tohum olurum toprakta yata yata Kim bilir belkide kuşlar alır da karışırım gayba Kimse bilmesede yüreğinden düştüm Gönlünden kırıldım da düştüm Acımasızca atılıp da dağıldım da düştüm Gözyaşı olupta düştüm Ateş olupta kor gibi düştüm Ben senden hep düştüm
Sana yazdım sevdamı İlmik ilmik harf harf Gecem Gündüzüm Yazım Kısım Baharlarım Sen sevdam Adın aklıma Adın kalbime Nefesin tenime işlenmiş Sevdam ellerini gözlerini Teninin kokusunu unutmak mümkünmü... Sevdam Sevdam Sevdam... Şiir: Selami Yıldırım
Reklam
Üç oda bir salona sığmayan bir yalnızlık bu İlmik ilmik ömür varıma örülen...
Rahmetle...
Zorlu, ölüme gerçekten zorlu bir metanetle gitti. O kadar ki, hatta mahut gömleğin üzerine giydirilişinden sonra, kendisine dini telkinde bulunan hocanın, Arapça kelimeleri telaffuzda düştüğü hataları düzeltti. Kollarını arkadan bağlarken, başsavcıya son bir ricada bulundu. Ellerinin önden bağlanmasını istedi. Fakat bunun kanunen imkânsızlığı kendisine anlatıldı. İdam sehpasına, öz dedesi Gazi Osman Paşa'nın adına yazılan marş eşliğinde gitmiştir.Beraberce sehpaya doğru yürüdük. Ne masaya ne de masa üzerindeki sandalyeye çıkarken yardım istedi. Hatta heyecandan eli titreyen cellâda: "Oğlum ne titreyip duruyorsun? İlmik senin değil, benim boynuma geçecek" dedi. Sonra adetâ kendisini uçsuz bucaksız bir boşluğa atar gibi: "Allah memleketi korusun, haydi Allahısmarladık!" dedikten sonra, ayaklarının altındaki sandalyeyi itmek işini de kimseye bırakmadı. Boyu uzun olduğu için, ayakları masaya basmıştı. Cellât masayı itti. Ona bu kadarcık da iş düşmüş bulunmasaydı, Zorlu sanki asılmış değil, intihar etmiş olacaktı.
“Kalbimiz bize dokunan tek şeydir aslında. Kalbimiz bizi ilmik ilmik dokuyan şeydir aslında.”
Bereket
"Hayat bu her desen, her renk bizden. Bir gayretle, yaşamı kilim gibi dokuyanlara hırka gibi örenlere.” Gün cuma, güzel gün aşk ile bir ilmik daha, gülümse lütfen...
Reklam
300 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.