Peygamber efendimizin namaz kıldırdığı cami .Ahi Çelebi camii
Çelebi'nin anlatımına göre, rüyasında yanına birinin geldiğini ve kendisinin Sa'd bin Ebi Vakkas olduğunu söylediğini aktararak, bu kişinin Evliya Çelebi'ye 'Birazdan buraya bütün peygamberlerin ruhları, bütün sahabe, bütün alimlerin ruhları gelecek en sonunda Peygamber Efendimiz, torunları Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin,
Şiiliğin Mahiyeti Hakkında
Râfızîlerin (Şia) Bâtıl Anma Törenleri ile Alakalı
Şeyh Abdulazîz et-Tarifî (Allah kendisini esaretten kurtarsın) Râfızîlerin bâtıl anma törenleri için dedi ki;
"Şâyet Şia'nın, Hüseyin (radıyallahu anh)'ın öldürüldüğü gün ağlamaları, yüzlerine ve sırtlarına zincirlerle vurmaları doğru bir davranış olmuş olsaydı, ümmetin senenin bütününde her günü yasla geçirmesi gerekir. Çünkü senenin hiçbir günü yoktur ki o günde ıslahçı bir imam öldürülmüş olmasın!
Ali bin Ebû Tâlib (radıyallahu anh) zulmen öldürülmüştü. Oğlu Hüseyin (radıyallahu anh) ise babasından sonra 21 sene yaşamıştı ama bu müddet zarfında bir gün dahi babası için matem ve yas günü düzenlememişti.
Şia, Hüseyin (radıyallahu anh) için yaptıkları hüzün ve matemleri babası Ali (radıyallahu anh) için yapmıyorlar. Hâlbuki herkesçe malumdur ki Ali (radıyallahu anh), oğlundan daha üstündür.
Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) döneminde öldürülen en önemli maktul, Hamza bin Abdulmuttalib (radıyallahu anh)'tır. Çünkü o şehid edildi ve cesedini paramparça ettiler.
Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onu gördüğünde ağladı ve şöyle buyurdu: "Senden başka ebediyyen asla başıma böyle bir musibet gelmeyecek." (Buhârî)
Şehit edildiği günü, ne matem ne de yas günü olarak edindi."
Gizli zikir
Hâce Abdülhâlik İmam Sadreddin'den tefsir okurken,
"Rabbinize gönülden yalvarıp yakararak ve gizlice dua ediniz. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez" (A'raf 7/55)
âyetine geldiklerinde üstada şöyle bir soru yöneltir:
Bu gizliliğin hakikati ve gizli zikrin usulü nedir?
Eğer zakir açık zikir yapsa veya zikrederken âzaları hareket etse başkaları onu farkedecek, yok eğer gizli zikir yapsa, bu sefer de, "Şeytan, kanın âdemoğlunun damarlarında aktığı gibi akar" hadisi gereğince şeytan ona vakıf olmayacak mı?
İmam Sadreddin bu soruyu şöyle cevaplandırır:
"Bu ilm-i ledündür. Bunu öğrenmen için Allah Teâlâ dilerse seni dostlarından birine eriştirir. O da, gizli zikri sana öğretir."
Abdulhâlik Gucdüvâni k.s.
Şerefli babasının adı Abdülcemil'dir. İmam Malik'in soyundan gelen Abdülcemil hazretleri zamanının imamı idi.
Abdülcemil doğrudan Peygamber Efendimiz'den (sav) feyiz alırdı.
Hızır (a.s) ona bir oğlunun olacağını müjdeledi ve adını Abdülhâlik koymasını işaret etti.
Seyyidlere hürmet
İmâm Âzam bir gün ders verirken birkaç defa ayak üzere kalkıp tekrar oturur. Bu hareketi niçin yaptıklarını kimse anlamaz. Sonunda dayanamayan bir öğrencisi bunun sebebini sorar.
İmam-ı Azam der ki:
"Seyyidlerden birkaç çocuk, arkadaşlarıyla medrese bahçesinde oynuyorlardı. Gözüm onlara her takılışında elimde olmadan hürmet için kalktım."
Böyle maceralarda aile içine yabancı döl katan kadınların günahlarını lanetlerken zürriyetlerini aile haricine bırakan babaların suçlarını niçin düşünmemeli? Netice ikisi de birbirinin aynı değil mi? Mezar başında telkin veren imam ölüyü anasının adıyla çağırıyor. Şeriat baba adını kullanmamaktaki şüphe ve tedbirinde ne kadar haklı.. Yavrular dölleme fiilini idrakle doğarak asıl babalarını gösterebilmiş olsalardı, fahri babalar bu namı hak edişlerini kaybedince dünya karışırdı.
Sayfa 52 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir:
"...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
Dedim, genə durum yazım,,,
Özümə bir qəbir qazım..
Neftimizi basdırırlar,
Millətə qan qusdururlar,
Bir iddəyə qısdırırlar,
Qalan qalır acbəsusuz,
Cavandısa acdı, quduz.
Qırx ildi ki, dustağam mən,
Qaralar içrə ağam mən,
Sayfa 56 - Zeka kitab evi/2016/KlassiklerimKitabı okudu
ferman gelmiş
ferman, ferman!
ferman gelmiş
denilmiş ki
atlantikaşırı telefonlardan
kazınsın deniz sudan
dönsün sülün kızartması tütsün bıldırcın
bah çalsın
brahms oynasın
"dağ başını duman almış"
mundar ırmak durmaz kokar
koka koka kenti geçer
varır köylere dağılır
köyde inek sağılmaz
köyde köylü
kentte işçi
bir imam gelir üfürür
katarı çeker götürür
çıplak kavaklarda 70 baharı
erkenci bâdemleri haşladı soğuk
Sayfa 67Kitabı okudu
Mali ibadetleri terk ve bedeni ibadetlerle yetinenlerin aldanması
Başka bir grup; belki helâl mal kazanır, haramdan kaçınır ve mallarını camilere harcarlar. Ancak bunlar da şu iki yönden aldanmaktadırlar:
Birincisi; riya, övülme ve şöhret isteği. Şöyleki; belki yakınında veya beldesinde fakirler vardır ve malı onlar için harcamak daha önemlidir. Şehirde çok sayıda mescid vardır. Ama asıl maksad, bu mescidlere
