Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün tartışmalarda galip gelmeye çalışma. Kalpleri kazanmak, tartışmayı kazanmaktan daha evlâdır.” İmam Şafî
196 syf.
·
Puan vermedi
Es-selam Alim Yetiştiren Anneler Murat Tosun Kitap biraz yüzeysel almış olsada bunu 2. Kitabın çıkarılacağını düşünerek yazıldığını umuyorum . Kitapta Peygamberimizden bugüne gelen alimlerin nasil yetistirildigi ve nasil egitildigi anlatilmaktaydi. Anne adaylari ve annelerin okumasi gerekn bir kitap olduğunu düşünüyorum. Alim bir evlat
Alim Yetiştiren Anneler
Alim Yetiştiren AnnelerMurat Tosun · Rehnüma Yayınları · 2019788 okunma
Reklam
Haber-i vâhid konusunda İmam Mâlik'in, Mutezileden daha katı davrandığını görmekteyiz. İmam Mâlik’in öğrencisi, biz bütün şehirlerin yerine sadece Medine ehlinin icmâ ettiği haberleri kabul ederiz deyince, Şâfi'î ona şöyle cevap verir: “İşte bu, hadislerin tamamını reddedenlerin yoludur. Aranızda­ ki fark, sizin haberin kabulü için sadece bir beldenin icmâını şart koşmanız, onların ise bütün beldelerin icmâinı şart koş­malarıdır.”
Kur'an öğretme karşılığında ücret alma konusuna gelince: Âlimler bu konuda farklı görüşler bildirdiler. (Hadis alimi ve hafızı) Ebû Süleyman el-Hattabi'nin (v. 388/998) naklettiğine göre bazı alimler, Kur'an öğretme karşılığında ücret alınamayacağını söylemiştir. (Tâbiîn alimlerinden) İbni Şihab ez-Zühri ve İmam-ı Azam Ebû Hanife de bunlar arasındadır. Bir başka topluluk ise bir kimse Kur'an okutmaya başlamadan önce şu kadar para isterim diye bir pazarlık yapmamışsa, onun ücret almasının câiz olduğunu söylemiştir. (Tabiin alimlerinden) Hasan-ı Basri, Şa'bî ve İbni Sîrîn bunlar arasındadır. Tâbiin âlimlerinden Atâ bin Ebu Rebah ile Malik ibni Enes, İmâm Şafi ve başka âlimler, Kur'an okutması karşılığında ücret alacağına dair sahih bir anlaşma yapan kimsenin ücret alabileceğini söylemişlerdir.
"İmam-ı Şafi Hazretleri, ilmi ikiye taksim eder: Din ve Tıp. Temel okumalar bunun üzerinden listelenebilir. "
Yolculuk et! Ayrıldığın bazı şeylere karşılık yeni ve güzel şeyler bulursun. Yorul, çünkü hayatın tadı çekilen yorgunluktadır. İmam Şafi Rahmetullahi Aleyh
Reklam
“Eğer insanlar zorluk ânında senden kopuyorlarsa bil ki senin işini Allah üstlenmek istiyor ve unutma ki, vekil olarak Allah yeter.” İmam Şafi
Kaynayan su patatesi yumuşatır, yumurtayı ise sertleştirir. Seni farklı kılan ortam değil, kendi özündür. İmam-ı Şafi
Ne üzüntü devam eder , nede neşe Ne refah kalıcıdır, nede endişe İmam -ı şafi
Gizli zikir
Hâce Abdülhâlik İmam Sadreddin'den tefsir okurken, "Rabbinize gönülden yalvarıp yakararak ve gizlice dua ediniz. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez" (A'raf 7/55) âyetine geldiklerinde üstada şöyle bir soru yöneltir: Bu gizliliğin hakikati ve gizli zikrin usulü nedir? Eğer zakir açık zikir yapsa veya zikrederken âzaları hareket etse başkaları onu farkedecek, yok eğer gizli zikir yapsa, bu sefer de, "Şeytan, kanın âdemoğlunun damarlarında aktığı gibi akar" hadisi gereğince şeytan ona vakıf olmayacak mı? İmam Sadreddin bu soruyu şöyle cevaplandırır: "Bu ilm-i ledündür. Bunu öğrenmen için Allah Teâlâ dilerse seni dostlarından birine eriştirir. O da, gizli zikri sana öğretir."
Reklam
Abdulhâlik Gucdüvâni k.s.
Şerefli babasının adı Abdülcemil'dir. İmam Malik'in soyundan gelen Abdülcemil hazretleri zamanının imamı idi. Abdülcemil doğrudan Peygamber Efendimiz'den (sav) feyiz alırdı. Hızır (a.s) ona bir oğlunun olacağını müjdeledi ve adını Abdülhâlik koymasını işaret etti.
İmam Şafi : "Dostumdan ziyade düşmanım benim için hayırlıdır. Çünkü dost, ayıplarımı örter ve beni eksik bırakır. Düşmanım ise noksanlıklarını göstereceğinden beni olgunlaştırır." buyurmuştur.
Seyyidlere hürmet
İmâm Âzam bir gün ders verirken birkaç defa ayak üzere kalkıp tekrar oturur. Bu hareketi niçin yaptıklarını kimse anlamaz. Sonunda dayanamayan bir öğrencisi bunun sebebini sorar. İmam-ı Azam der ki: "Seyyidlerden birkaç çocuk, arkadaşlarıyla medrese bahçesinde oynuyorlardı. Gözüm onlara her takılışında elimde olmadan hürmet için kalktım."
İmam-ı Şafi Hz. güneşte ısıtılan su ile çamaşır dahi yıkanmasını uygun görmemiş.
Ezan-ı Muhammedî okundukta İsrafil aleyhis-selâm Sûr'u üfüre(yor) deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü, müezzin ikamet(kamet) edip cemaat saf saf olurken bu insan(lar) mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sâir peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü, imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, acaba benim sualim âsan (kolay) olur mu, ettiğim ibadet ahirette başıma tac ve yanıma yoldaş ve kabrimde çerağ olur mu, yoksa kabul olmayıp eski bez gibi yüzüme vurulur mu deyü tefekkür etmek gerek.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.