Hayat insana ne sunar bilinmez bazen kayıplar büyük olsada insan herşeye alışıyor.
Hayatta güçlerini kullanarak insanları harcayan bundan zerre pişman olmayanlarla dolu olması cezalarınıda başkalarına ödetmesi çok acıydı.
Gerçekler için mücadele eden, bunun için savaşan güçlü kadınları anlatan akıcı bir hikaye idi.
Usher sendromu olduğunu ailece geçirdiği kazanın sonucunda öğrenmişti Mila. Yağmurlu bir gecede dünyaya gelince adını Mila yani 'Sudan gelen mucize' koymuşlar.
Kazada babasını ve duyma yetisini kaybeden genç kız 18. yaş gününde yakında görme yetisinide kaybedeceğini öğrenir.
Annesiyle açtıkları pastanede hayata tutunmaya çalışırken kolej sınavını kazanır.
Duymadığı için o okula gitmek istemesede annesinin zoruyla okula yazılır.
Duymadığını herkesten saklar sadece kendisiyle yakından ilgilenen Nazlı dışında.
İlk görüşte hoşlandığı Rüzgar ona aşkı tattırırken, geçmişteki cevapsız kalan soruları tekrar sormasına sebep olacak.
Geçmişten gelen sırlar ve şimdi ki tesadüfler onu gerçeklere götürecek mi?
Bulmaya çalıştığını aramak ne kadar zorsa ortada olmayanı bulmak da o kadar imkansızdır.
Hepimizin hayatı bir diğerinin hikayesinin bittiği yerde başlıyordu. Başlangıçlar ve sonlar hep aynıydı değişen tek şey kişilerdi.