Hayatımızda yenilikler yapmak için gerekli güç sadece sağlam bir inançta mevcuttur. İnandığımız her şey gerçekleşecektir, çünkü bu inanç kalbimizden yayılan ölçülebilir en büyük enerjiye sahiptir.
Son söz rahmetli Cahit Zarifoğlu'nun dizelerinden: Burası Dünya, Ne çok kıymetlendirdik, Oysa bir tarla idi, Ekip biçip gidecektik...
Reklam
Şifa dediğimiz şey, kesin ve olumlu bir içsel yani zihinsel yaklaşım ya da inanç olarak adlandırdığımız bir düşünce tarzıdır.
İnancın kabile üyeleri arasında ne kadar güçlü bir bağ olduğunu keşfetmişti. Bir düşünceye inanarak onu benimsemek düşünceyi gerçekleştirmenin temelini oluşturuyordu. İnsanların yüzlerinden okunuyordu bu inanç. Deniz o kararlılığı ve başarı hırsını görmüş, tutkulu bir insanın istediği bir çok şeye ulaşabileceğini anlamıştı
Sayfa 108Kitabı okudu
Laik olan tüm imamlar hafızlar Kafirdir
İmam-ı Gazzali "Bir kimse din ve devlet işlerinin ayrı olduğuna inanırsa, onun için çalışırsa; ve bu inanç içinde Allah için Kabe'ye gidip Hacc farizasını yerine getirirken Kabenin duvarinın dibinde ölse bile o bu inanç sebebi ile ebedi kafirdir" (ihya-u ulumi'd-din Arapça Eseri)
İşlevsiz ya da Yanlış İşlevli Ego Ego, popüler kültürde sıklıkla yanlış anlaşılan ve yanlış kullanılan kavramlardan biri. Son yıllarda bazı bireyler için “egolu / egosu büyük / egosu yüksek / egosu çok” dendiğini duyuyoruz. Kibir, her şeyi kendine hak görme, eleştiriye tahammülsüzlük, övüngenlik, saldırganlık ve egosantrik (ben merkezci) düşünce, halk arasında yüksek ya da büyük ego olarak tanımlanıyor. Bu yanlış anlama üzerinden “iyi” ya da “ideal” insanın egosuz olması gerektiğine dair çarpık bir inanç geliştirenlere de rastlamak mümkün. Oysaki bütün bu nitelikler güçlü bir egonun değil, patolojik narsisizme özgü büyüklenmeci sahte benliğin karakteristik özellikleridir. Büyüklenmeci sahte benliğe ilk kim “ego” dedi bilemiyoruz ama bu yanılgının bu kadar benimsenmiş olması, narsisizmin çok hızlı artmasına ve halkın olguya ne isim vereceğini bilememesine bağlı olabilir.
Reklam
"Kederli olduğunuzda ondan açıklama, inanç, içki ve benzeri yollarla kaçarsınız. Harekete geçersiniz ama bu hareket,zihni kederden kurtaracak hareket değildir. Kederden arınmak istiyorsanız, onun yargısız, seçimsiz farkında olmalı, ondan kaçmamalı, ona bakmalısınız."
"Yalnızca tanrıya veya öte dünyaya değil, gerçekliğin kendisine karşı da yitirilen inanç insan hayatını da kökten geçici kıldı.Hayat hiçbir zaman bugünkü kadar geçici olmamıştı.Kökten geçici olan sırf insani hayat değil,esasen dünyanın kendisidir de. Hiçbir şey devamlılık ya da süreklilik sözü vermez.Bu varlık noksanlığı karşısında sinir bozuklukları ve huzursuzluklar ortaya çıkar."
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
Gerçeğe duyulan inanç , bugüne kadar inanılan "gerçeklere "karşı duyulan şüphelerle başlar .
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.