İnsanlar bazen akıllarına ve menfaatlerine karşı dövüşürler. İnanmak veya inanmamak, o kadar sarih değil...
Sayfa 422Kitabı okudu
261 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
William Golding
William Golding
İnsan merhametinden de nefsinden de sorumlu yaratılmıştır ve hiçbir zaman tam serbesti içinde değildir ancak serbest bırakıldığı ortamlarda da insanlığı unutturabilir veya yeşertebilir. Her gün karşılaştığımız yönleri gösteren kitapta karamsar gelse de sonu gayet ümitli bitti, içimizdeki savaşın ölene kadar devam edeceğini ve ümitli olmamızı anlatan bir kitaptı. İnanmak ya da inanmamak ve bedelleri işte bütün mesele bu
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080.9k okunma
Reklam
Allah, mı? Şeyh mi?
İnanç ve inanmak her insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan birşey. İstisnasız her insan inanır çünkü inkâr üzere değil, inanmak ve teslim olmak üzere yaratılmıştır her insan.. İnanmak fıtrattandır, inanmamak bir nevi hastalık. Klinik psikolojide dahi durum böyle kabul edilir. Hatta inançsızlığın gizli saklı mağaralarında bile inandığına isyan
İmanın şartları (6) altıdır. Bir hadiste Kim bunlardan bir tanesine dahi Allah’ın istediği şekilde iman etmezse mü’min olamaz deniyor. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâhi ve resûlihî vel kitâbillezî nezzele alâ resûlihî vel kitâbillezî enzele min kabl(kablu). Ve men yekfur billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve
İnsanda iki türlü kalp vardır. Birisi, bildiğimiz, göğsümüzdeki et parçasıdır. Buna Yürek denmektedir. İkincisi, bu et parçasında bulunan bir kuvvettir ki, buna da Gönül denmektedir. Din kitaplarında bildirilen kalp, bu gönüldür. İnanmak ve inanmamak, muhabbet, sevgi ve düşmanlık bu kalpte olur. İnsanın azaları, organları bu kalbin emrindedir. Temiz kalbin sahibi akla uyar, hep iyi işler yapar. Kalbi bozuk, hasta olan, nefse uyar, hep zararlı işler yapar. İhlas, samimiyet ile yapılan ibadetler, bilhassa namaz kılmak, kalbi temizler. Allahü Teâlâ, kalbi bozan, hasta yapan şeyleri haram etmiştir. Günah işleyenin kalbi hasta olur. Günahın büyüklüğüne göre, hastalık hafif veya ağır olur. Kalp hasta olunca, ibadet yapmak güç olur. Kalp hastalığının birinci ilacı, tevbe ve istiğfardır. Tevbenin kabul olması için, günahı terk etmek ve ibadet yapmak lazımdır. Kalp hastalığının ilacı olan tevbenin kabul olması için, en faydalı ibadet, namaz kılmaktır. Her gün namaz kılmak, çok kolaydır. Her gün beş kere namaz kılmak, kalbi hasta olanlara güç gelir. Halbuki, namaz çok kılınırsa, kalpte Allah sevgisi hasıl olur. Allah sevgisi zamanla kalbi doldurur. Saadetlerin en büyüğü, kalbe Allah sevgisini yerleştirmektir.
Reklam
Atatürk'ün isteğiyle TBMM, 25 Şubat 1925'te Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir Kuran tefsiri ve tercümesi ile bir hadis kaynağı hazırlayıp halka dağıtmasını kararlaştırdı. Cumhuriyetin ilk 15 yılında Rıfat Börekçi'nin başkanlığındaki Diyanet İşleri Kuran, hadis, hutbe vb. dinsel konularda 9 önemli eser hazırladı... Bu çalışmaların amacı, toplumu dinselleştirmek veya dinsizleştirmek değil, dinin anlaşılmasını sağlamaktı. Anlamak "seküler" bir çabadır. Dini anladıktan sonra çok inanmak, az inanmak veya inanmamak tamamen kişisel bir tercihtir. Atatürk akla, bilime dayalı çağdaş bir ülke kurmak istedi. Ancak bunu yaparken asla din düşmanlığı yapmadı; laikliğin gereği olarak din ve vicdan özgürlüğünden yanaydı. Nitekim camiler açıktı, isteyen ibadetini yapıyordu. Dini bayramlar kutlanmaya devam ediyordu. Yasak olan din değil dincilikti, yobazlıktı.
Sayfa 208Kitabı okudu
197 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.