Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uygarlık neyimizi yumuşatmış, anlayalım! Duygularımızın türlerini çoğaltmaktan başka bir işe yaramamıştır uygarlık. Duygularının çeşitliliği yüzünden, insanoğlu, korkarım, kan dökmede bir zevk aramaya kadar varacak. Üstelik böyle bir felaket insanlığın başına çoktan gelmiştir. Cana kıyıcılıkta en ince ustalıkları gösterenlerin uygar kimseler olduklarına hiç dikkat ettiniz mi? Atillaların, Stenka Razinlerin ustalıkla eline su dökemeyecekleri bu baylar, gene de onlar kadar göze batmıyorlarsa, bunun tek sebebi böylelerine sık sık raslanması, görüle görüle bir alışkanlık haline gelmeleridir. Uygarlık sonunda insanlar daha çok kan dökücü olmadılarsa bile, en azından daha kötü, daha iğrenç birer cana kıyıcı olmuşlardır. Eskiden hak uğruna kan dökülür, istendiği kadar insan iç huzuruyla öldürülürdü; çağımızda kan dökmeyi iğrenç bir davranış saydığımız halde yine de bu iğrenç işle uğraşmaktayız, hem de eskisinden daha çok. Hangisinin daha kötü olduğuna varın kendiniz karar verin.
Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşar adım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış…
Reklam
Bizi daha çekici kılan unsurlar neler?
Başkalarının gözünde çekici olmak için önce kendi gözümüzde çekici olmamız gerekiyor. Bir başka deyişle, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeli ve öz sevgiye yaşamamızda yer açmalıyız. Her ne kadar klişe olsa da kendimizle ilgili iyi hissettiğimiz zaman, dışarıya da bu enerjiyi yansıttığımız bir gerçek. Öz sevgi, öz bakım ve öz güven, kişiyi çekici
KOŞARADIM
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör
KOŞARADIM
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör
Bu kahvenin hatır sınırı yok
Normalde babam ara ara toplu kahve yapar ama ilk kez sadece bana özel yapmıştı. Kendileri bitirdikten sonra gelmiştim ve uğraşır tonda ve kınayan bakışlarla "Ben sizi beklerken yokluğumu hemen fırsata dönüştürmüşsünüz afiyet olsun, -hayattan bezmiş tonda nedense- biliyor musunuz tekte içesim yok." demiştim. Sonra babam, "Ben sana eşlik ederim hem de kahveyi ben yapacağım." demişti. O halimin hemen dağılıp gözlerimin o duygusal buğulu bakışa dönüştüğüne eminim ve şaşkınlıktan en son dökerken aklıma gelmişti bu an'ı ölümsüzleştirmek. Ailenin ebeveyndeki ya da çocuktaki yeri böyle olmalı işte... §§§ İnce düşünme ve içten bir değer sevdiklerimden gelince çok mutlu oluyorum. Çünkü önemsiyorum ve bunlara bakarım. Sevmediklerim/ilgilenmediklerim olunca diken topu atmışlar gibi davranıyorum. Çünkü beni sadece sevdiklerim düşünebilir ve sadece onlar düşündüğünde bana mutluluk olarak yansıyor. Öbür türlü iç sesim "Sen ne hakla yapmacıklığını sevdiklerimin davranış biçimine bulaştırırsın?! Seni yapmacık yapmacık tokatlarımm hadsiz!!!" diye çirkefleşiyor ve sakinleştirmek bazen baya zaman alıyor. Bazen de eli bıçaklı civcivimi salıyorum biraz onlar uğraşsın. :)
Reklam
Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış.
Sayfa 57 - Koşaradım
İyi insanlar derken aklıma yaşadığım bir küçük olay geldi. Arkadaşımla beraber otobüse yetişmeye çalışıyorduk belli bir saatten sonra otobüs pek kalkmıyormuş orada, otobüsü görünce koşmaya başladık ama yetişmeyeceğimizi düşünüyordum . Sonra o otobüse koşan başka birini gördük önde, o kadın yetişirse biz de binebiliriz filan diye düşünüyorduk işte o kadın o otobüse yetişti ancak meğersem tüm çabası bizim içinmiş. Biz o otobüse yetişebilelim diye kadın koşmuş,onun sayesinde binebilmiştik Allah razı olsun tekrardan, o kadar tatlı bir davranıştı ki çok hoşumuza gitmişti , üstelik şoför bey de biz daha fazla yorulmayalım diye arka kapıyı açmıştı,biz fark etmedik tabii ama bu ince davranış da çok hoşumuza gitmişti. Çok küçük bir olay ama gerçekten o gün, çok mutlu etmişti bizi bu iyi davranışlar.
Kübra

Kübra

@Mavinergis
·
21 Nisan 13:59
Gözleri dolu dolu oldu. "Dünyada," diyordu, kendi kendine "şu dünyada ne iyi insanlar var."
Sayfa 132Kitabı okudu
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Reklam
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlk kez Karadeniz de geçen bir kitap okudum. Ve Karadeniz’in o çileli cefakar kadınlarının hayatını okumak beni kendime getirdi resmen. Erkekler hiçbir şey yapmazken bütün işlerin kadınlara kalmasını okurken yaşadım. Ama Kadir’in ağa olmasına rağmen kadınların yaşadığı zorluğu anlayıp hakim olduğu yerlerde bu durumu değiştirmesi çok ince bir davranış. Kadınların saygı görmediği bir yerde Kadir’in Asiye’ye değer vermesi ve annesini de tatlı diliyle buna teşvik etmesi aranılan bir erkek özelliği aslında. Asiye imam nikahlı kocasının başka bir kadın için kendisini terk etmesiyle 4 yaşındaki kızı ile abisinin ve yengesinin yanında yaşamaya çalışır. Sığıntı gibi yaşayamayacağını anladığında yan köyde ki imkanların daha iyi olması söylentileri karşısında yan köye çalışmaya gider. Güçlü bir ailenin konağında hem çalışabileceği hem de sigortasının yatacağı bir iş bulur. Kadir İstanbul’dan gelince Asiye’nin kızı ile tanışır ve kendi kadından olmamasına rağmen kızı çok sever. Kadir Asiye’nin yaşadığı zorlukları anlar ve ona yardım etmek ister ama bu yardımı yanlış anlayıp etraftakiler dedikodu çıkarır ve Asiye bu söylemlere dayanamaz ve konağı terk eder.
Yüreğine Sor
Yüreğine SorMelek Kaş · Efsus Yayınları · 202388 okunma
Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış.
Sayfa 57 - KIRMIZIKEDİKitabı okudu
Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı,planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım, Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başk şeyi,içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söz yakışan en güzel davranış.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.