işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayınlan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı -İsmet Özel youtu.be/eNjWqGkUrJk?si=...
Muhtevası sîret, özü ise müşâhade, idrâke varılabilirse.
İnci dolmuş Rabbimizden kalbimiz Almamış eflâk, denizler bilseniz. Durmadan tapmaktasın sûretlere. Mânâsız canın ayıkmaz bir kere! Bulsa insanlar sûretten değer; Ahmed'in eş, pis Ebû Cehl'miş meğer! Cânı eksik bir resim, bak onlara, Haydi sen git, hiç bulunmaz rûh ara! Yüzse çirkin, hiç ayıp olmaz ona, Çünkü dalmış oydu, nûr ummanına. Sûretin neymiş vasıf övmez kalem, Âlim, âdil, vasfı övmüş çoktu hem. Lâmekandan parlamış rûhun güneş, Sığmaz asla, gökte yoktur, rûha eş!
Reklam
Derler ki ikisi de insan deneyiminden çok uzaklara düşmüş gibiymişler, acıdan geçip acının öte yanından çıkmışlar.
Sonra bir çaresizlik, bir umutsuzluk bulutu geçti yüzünden, yüzü karardı, gözleri hüzünlendi.
Bir hayal bir kere düşünülmeye görsün, öbür gerçeklerin arasındaki yerini alır ve bir daha asla yıkılmaz ama kolaylıkla saldırıya uğrayabilir.
Tanrı'ya doğrudan bebeğin iyileşmesi için değil, bebeklerini kurtarsın diye doktora verebilecekleri bir inci bulmak için yakarmıştı.
Reklam
Bütün fıkraları bilmesine karşın sık sık hüzün denizlerine dalabilen bir adamdı.
Bir şeyi çok fazla istemek iyi değildir. Bazen şans ters dönebilir yoksa. Ayarında istemeyi bilmeli kişi.
Konuşmak salt alışkanlıktan doğuyorsa ne gereği vardı ki.
Gücün var mı sevgilim, derin sularda inci tanesi aramaya?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.