Gülbahar orta boylu, dolgundu. Duru, açık bir teni vardı. Buğday benizliydi. O, kız kardeşlerinden başka türlüydü. Ağrıdağı kadınları gibi üst üste dökmeli fistanlar giyer, saçla- rını kırk örgü yapardı. Gerdanlığı altındı. Ayak bileklerine Ağrıdağı kadınları gibi altın, inci, zümrüt halhallar takardı.
Her şey girer yoluna, gündüzün ya da gecenin birinde…
Reklam
Hiçbir avcı çukura dökülen ufacık bir derede inci aramaz.
Burnun büyüdü mü İnci? Hani Pinokyonunki gibi..Sen anlatmıştın, Pinokyo diye bir kukla varmış.Yalan söyleyince burnu uzuyormuş. Yalan söylersen senin de burnun büyür demiştin bana. Sen de yalan söyledin. "Seni bırakıp gitmem. Gidersem seni de götürmeye çalışırım." Hatırlıyor musun, böyle söz vermiştin. Ama "Hoşça kal," bile demeden gitmişsin. Ben uyurken.
En güzel ve en tatlı günler çok şahane ya da çok heyecanlı şeylerin olduğu günler değil, kopmuş bir kolyeden birbiri ardına düşen inci taneleri gibi basit mutlulukların yaşandığı günlerdir bence.
Sevgi insanın dünyaya açılan en güzel penceresidir.
Reklam
Çeşitli biçimlerde düzene baş kaldırmış insanlara saygı duyuyordum. Olumsuzluklara karşı olmak ve insanın inandığı şeyler uğruna mücadele etmesi doğru ve gerekli geliyordu bana.
"Gözyaşlarının alışılmış acılarıyla hiçbir ilgisi yoktu. Öfke ve sıkıntı dolu, insanın içini buran bir acı. Bu kez, hıçkırıkları baskılanmış gibi yavaş, ağırdı. Ani bir patlama ya da heyecan olmadan, tuzla ağırlaşmış gözyaşları. Kendisinden başka nedeni olmayan sessiz, saf gözyaşları. Mermer bir zemine düşüp parçalanan bir tespihin inci taneleri..."
Sayfa 94 - Doğan KitapKitabı okuyor
Bu inci meselesi çok güzel:))
Keşfettikleri, en değerli hazine olan büyülü inciden çok daha kıymetli bir şey vardı; o da birbirlerine duydukları derin sevgi ve bağlılıktı.
Sayfa 68 - KDY, Kasım 2023Kitabı okuyor
Ne var ki Üst Paleolitik dönemde Avrupa'daki düşük hava sıcaklıkları, çok az ağaçlı tundraların veya bozkırların yayılmasına sebep oldu. Bu esnada geyik dişleri çok aranan bir malzeme oldu. Geyiklerin üstteki bu iki dişi, kendilerine has, yuvarlak ve asimetrik formlarıyla Üst Paleolitik dönemden Neolitik döneme kadar epey revaçta oldu. Bazen yüzeyleri geometrik şekilli gravürlerle süslenirdi: Haçlar, zikzaklar ya da düzenli aralıklarla çizilen basit çizgiler. Geyik dişleri o kadar değerliydi ki bazen ikame malzemelerle taklitleri yapılıyordu. Aynı şekilde sahte kesici at dişleri kemik veya fildişinden yapılıyordu ve bu da tarihteki ilk sahteciliktir. Bu detay önemli zira daha o dönemlerden bazı ürünlerin nadir bulunur olmasının zanaatkârları bunların taklitlerini üretmeye sevk ettiğini gösterir. 15.000 yıl önce yaşamış kadınların, inci kolyelerinin orijinal olup olmadığını sorgulamak zorunda kalmış olabileceklerini düşünmek oldukça çarpıcıdır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.