Gizemli,sırlarla dolu yazarın çocukluk günlerini çok samimi anlattığı, naif ve bir o kadar da duygu yüklü bir roman. 1930’lu yılların sonu ve 1940 yıllarının başında Amerikanın yoksul bir kasabasında geçen günlerinin öyküsünü, çocuğun masum bakışıyla okuyucuya sunuyor. Malum büyük buhran ve ikinci Dünya savaşının insanlara etkisi çok net hissediliyor.
Trevanian mahlaslı yazar her ne kadar Amerikalı olsa da tam bir Amerikan emperyalizmi düşmanı, sosyalist, dolayısıyla güzel insandır. Geçen yılda beni en çok hüzünlendiren ve çocukluk anılarımı tekrar zihnime dolduran kitap bana göre kesinlikle okunmalı.