Ben bir hayal dünyasında yaşıyorum. Dokunmayın hayallerime. Patlatmayın balonumu. Bulaşmıyorum kirli oyununuza; nolur bulaştırmayın beni.
Ben bir bakıp çıkacağım bu dünya evinden. Siz sonsuza kadar yaşayın. Hiçbir şeyi doyumluk istemiyorum, tatsam yeter. Öyle keyif almam da gerek değil hani. Bana feleğin dertli tarafı düşsün ne farkeder. Sevdiği kulunu küstürürmüş dünyaya derler. Küstüm, küstürüldüm, küsüştük hayatla. Bilmem bu sevildiğime mi işaret eder. Yoksa kusurumun çokluğuna mı. Oldu bitti bir uyumsuzluk var aramızda. Hep bir yabancı geldi bana bu diyarlar. Bir türlü ısınamadım. Ara sıra sevdiğimi zannettiklerim oldu. Aldanmışım meğer. Fani olan ne kadar sevilebilirmiş, sevilse dahi vefası olur muymuş. Baharı, yazı düş kırıklarıyla dolu olan mekanın sonbaharı, kışından ne hayır gelir. Şimdi kabuğumdayım. Ne incinmek, ne de incitmek istemiyorum.
Bakın son kez söylüyorum. Ben bir hayal dünyasında yaşıyorum. Ölümden sonrasını düşlüyorum. Dokunmayın düşlerime. Patlatmayın balonumu. Bulaşmıyorum kirli oyunlarınıza; nolur bulaştırmayın beni.
Mfy
"Çağdaş toplumlarda incinmek ve diğerlerini incitmek eskiden olduğundan daha kolay."
Sayfa 29 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Duvar
Serttin sen, büyük kayalardan örülü devasa bir duvar vardı dünyayla önünde, kimse yaklaşamadı, kimseye izin vermedin. İncinmek istemedin, yaralarını gizledin.
Tek ben gördüm, o duvarın ardında eski eski bir Türk filmine nemli gözlerle dalıp giden seni bir tek ben gördüm.
Aşık oldum.
Aşık olmak duvarları aşmak demektir. Aştım, aşka dokundum.
Dokununca yok oldun. Başka bir duvarın yoktu. Duygularını yaktın, kor oldun.
Küle döndün sonra.
Göz bebeklerime dolan toz oldun...
Sayfa 105Kitabı okudu
İncinmek ve incitmemekten yola çıkan ve "Gönüller yapmaya geldim," diyen bu zengin öğretinin, mutluluğu "tüketmek"te arayan ve ciddi kimlik sorunlarıyla bunalan günümüz insanına söyleyeceği çok şey var.
" Nasılsın "
Seni Seviyorum diyemezsin bazen ...
Sevmek onursuz olmaz çünkü .
Nasılsın dersin mesela ...
Nasılsın " Seni Seviyorum " demektir çünkü
Nasılsın " Aklım sende "
Nasılsın '' Benim için değerlisin ''
Nasılsın '' Bana kırgın mısın ''
Nasılsın '' Üzgünüm seni kırdım ''
Nasılsın '' Kaybetmek istemiyorum '' dersin
Incinmesin istediğinin hal hatır sorusu ,, incinmek istemeyenin Seni Seviyorumudur '' Nasılsın ''
Ve cevap bekler soruyu soran ,, ama tek bir cevap bekler .. Ya sen nasılsın ''Bende Seni ''
Sonra aşk bir şarkı mırıldanır ,, sen kelimeleri dansa kaldırırsın .
Ben seni çok '' Nasılsın ''
A.Korkmaz
incinmek,
kaybolmuş hissetmek,
karanlıkta terk edilmek,
üzgünken tekme yemek,
itilip kakıldığını hissetmek,
yıkılmanın eşiğinde olmak,
ve seni kurtaracak hiç kimse olmaması.
hayır neye benzer bilmiyorsun.
Çağdaş toplumlarda incinmek ve diğerlerini incitmek eskiden olduğundan daha kolay. İnsanlar birbirleriyle eskisine oranla daha çeşitli biçimlerde ilişki kuruyorlar. Bunun sonucu kendimizi koruyacak savunma sistemleri geliştiriyoruz, incinmemek için diğer insanlara tereddütle yaklaşıyoruz.
İnsan öyle karanlıktır ki ona ulaşmak neredeyse imkansızdır. Daha az incinmek için en iyisi yalnızlıktır.
“Beklemek, beklemek, beklemek ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldığın yerden devam etmek zorunda kalmak; umut etmek ve her seferinde incinmek, yaralanmak, yaramı sarmak, sarıp sarmalamak, saklamak, saklanmak, sarsılmak, ölesiye sarsılmak kalbimi yoruyor.”
Sayfa 34Kitabı okudu
Güvenmekten geriye... İncinmek kalmıştır...
