"öfkelisindir, kırgınsındır, bitkinsindir ama sessiz kalırsın. sonra elin yanlışlıkla bir şeye takılır, bir şeyler kırılır, bağırırsın. büyük şeyleri içinde bastırdığın için, küçük şeylere tahammül edemez noktaya gelirsin."
''Ben her zaman uçmaktan yanayım da, bir ağırlık beni her an çekiyor ayağımdan. Bu yüzden hiç göklere kalkmadı başım, bitiremedim tümüyle içimdeki savaşı.''
''Her şeyi tek başına halletmiş olma güçlülüğü, insanı bazen bir bankta hüngür hüngür ağlatıyor. Ardından bir kedinin başını okşarken bile mahzun bakıyorsun etrafa. Çok güçlü olmak kaybetmektir bazen. İnsan bazen en dik yokuşları aşıp bir düzlükte aniden yere yıkılabilir. Olabilir.''
Aslında ağlamam gerekirdi. Öfkeli olmam, dağıtacak bir şeyler bulmam, dağılacak bir yerler aramam gerekirdi. İçimi dökebilmek adına bir şeyler yazıp silmem, birilerine anlatma ihtiyacı duymam gerekirdi. Fakat ben içimde koca bir buz kütlesi hissediyor ve garip bir şekilde huzurluydum...
-Yazık...keşke Bilbo onu ele geçirmişken öldürseydi.
-Yazık mı? Bilbo'yu durduran acıma duygusuydu. Yaşayanlardan çoğu ölümü hakeder. Ölülerden çoğu da yaşamayı. Sen onlara ölümü veya yaşamı verebilir misin, Frodo?
Hiçbir zaman peşin hükümlü olma...